Patronus

989 64 1
                                    

"Evet şimdi bizi zirveye taşıyan kaptanımızı alkışlayalım." dedi Will.
Tüm Slytherin'liler alkışlamaya başladı.
"Bravo kaptan."
"Sen çok yaşa kaptan."
"En büyük kaptan bizim kaptan." diye tezahüratlar yükseldi.
"Bu yalnızca benim başarım değil. Bu bizim başarımız. Takım arkadaşlarımın iyi oynaması, diğer Slytherinler'in desteği bizi zirveye taşıdı. Herkes kendini alkışlasın."
Tekrar bir alkış tufanı koptu.
"Herkes beni dinleyebilir mi?" dedi Will. Tüm salon susup Will'e döndü. Will Mari'nın elinden tutup onu salonun ortasına getirdi ve
"Açelya çiçeğinin hikayesini biliyor musun Mari."
"Hayır."
"Açelya iki gencin birbirine olan sonsuz aşkı, tutkusu sonrasında yaşanan tüm olumsuzluklara rağmen direnmesi fakat sonunda umutsuzca ayrılmalarını anlatır. Ayrılığın sonrasında sevdiği kızın adını bu çiçeğe veren aşığın her kavuşamayana çiçeğini armağan etmesi ile dilden dile dolanan hikâye aşkı ve sonsuz sevgiyi anlatır." Will dizlerinin üzerine çöküp Mari'ye Açelya çiçeğini uzattı.
"Her ne kadar imkansız bir aşk olsa da onların ki bizim hikayemiz böyle bitmeyecek sana söz veriyorum.Seni seviyorum Maria bunu ilk başlarda kabullenemedim ama şimdi her şeyin farkındayım. Küçük bir çocuğun yokuş aşağı koşması gibi seni düşünmek biraz heyecan biraz da düşecekmiş korkusu.Seni seviyorum. Benim sonsuzum olur musun. Benimle çıkar mısın?"
"Bu öküz değil miydi Mari ne yaptın buna ya bu çok romantik bir şey olmuş."
"Şu anın içine etmesen olmuyordu demi Le." dedi Will. Herkes gülmeye başladı.
"Her zaman sen mi güzel anıları mahvedeceksin. Etme bulma dünyası Will." dedi Lena.
"Eee benim sonsuzum olur musun?"
"Ben... Tabi ki olurum Will."
Will Mari'ye sarılıp onu döndürmeye başladı.
"Tamam Will başım döndü."
"Ben çok mutluyum Sonsuzum."
"Sonsuzum?"
"Evet Sonsuzum olmayı kabul ettin öyle değil mi?"
"Ettim baş belası."

Lena karanlık sanatlara karşı savunma dersine gidiyordu.
"Günaydın Lena nasılsın."
"İyiyim Remus asıl sen nasılsın. Bir sorun yok değil mi?"
"Bir sorun yok Lena ben gayet iyiyim. Derse mi gidiyorsun."
"Evet dersimiz ortak beraber gidelim."
"Olur gidelim Lena."

"Evet arkadaşlar bugün patronus büyüsünü yapmaya çalışacaksınız. Geçen ders gerekli bilgileri söylemiştim. Şimdi sıra sizde. Eşleşin."

Lena Taylor ile eş oldu.
"Expecto patronum." dedi Lena asasının ucundan bir Jaguar çıktı. O an James'in asasından da çatal boynuzlu geyik çıktı. İki patronus birbiriyle dans etmeye başladı.
"Bravo Bayan Carter ve Çapulcular kişi başı 10 puan. Bili-" profesörün sözünü bölen Lilly'nin patronusu oldu bir Maral. Ardından Severus'un patronusu ortaya çıktı. Bir karga.
"Aferin çocuklar size de 10 puan. Biliyor musunuz Çatal boynuzlu geyik ve Maral ruh eşi kabul edilir." Bunu duyunca Lena'nın yüzü düştü. Lilly ise Severus'un elini sıkıca tuttu. Ben seni seviyorum der gibi.
"Ama bir efsaneye göre bu böyle değildir. Bir Jaguar avlanmak için bir geyik sürüsünü gözüne kestirir. Onların içinde bir çatal boynuzlu geyiğe kalbini kaptırır. Bir süre geyiği izler ve onun sürüdeki bir Maral'a aşık olduğunu anlar. O an anlamıştır kendisi bir Avcı o ise av. İkisinin birlikte olması imkansızdır. Ona destek olan tek kişi bir karga olur. Çünkü o kargada geyiğin sevdiği Maral'ı seviyordur. İki kader arkadaşı arkadaş olmaya karar verir. Bir gün karga telaşlı bir şekilde jaguarın yanına gelir. Meğerse geyik aslanların saldırısına uğramış ve yaralanmış. Jaguar bunu duyunca hemen oraya gider ve aslanların dikkatini dağıtır. Aslanlar oradan uzaklaşınca geyiğin yanına gider ve onu güvenli bir yere taşır. İşte geyik ilk o zaman jaguarı görür.
Gel zaman git zaman karga ile Maral'ın arasından su sızmamaya başlar. Jaguar ve geyiğin arası ise çok olmasa da iyi olmaya başlamış. Geyik ve Jaguar birbirine açılamıyorlarmış. Bu yüzden de karşısındakinin başkasından hoşlandığını düşünmeye başlamışlar. Geyik artık dayanamamış ve jaguara onu sevdiğini söylemiş. Jaguar buna çok sevinmiş ve o da sevdiğini söylemiş. Bir gün Jaguar bir tuzağa düşmüş ve insanlar onu dünyanın öbür ucuna götürmüş. Bunu duyan geyik, karga ve Maral çok üzülmüşler. Karga ben onu aramaya gideceğim demiş. Geyik onu bulup bulmadığını nasıl anlayacağız demiş. Karga da sesim o kadar kötü çıkacak ki onu bulamadığımı anlayacaksın demiş. Karga havalanıp gözden kaybolmuş. Maral ve geyik de gidebildikleri kadar çok yere gidip jaguarı aramışlar. Sonuç hiçbiri jaguarı bulamamış. İşte o yüzden kargaların sesi bu kadar kötü çünkü jaguarı hiçbir zaman bulamadılar bulamayacaklar da. İşte bu yüzden geyikler dünyanın birçok yerine yayılmışken Jaguarlar belli bir bölgedirler. Çünkü o bölgeye ilk gelen Jaguar orada hapsedilmişti. Bana göre Maral ve geyiktense Jaguar ve geyik, karga ve Maral ruh eşi."
Herkes bir Lena'ya bir James'e bakıyordu çünkü herkes onların arasındaki çekimin farkındaydı. Lena hafiften kızarmaya başlamıştı. James'in de Lena'dan bir farkı yoktu.
"Ders bitmiştir çıkabilirsiniz."

Serpent Kraliçe (james potter)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin