[pörpıl, keyifli okumalar diler.]
Maç günü ortadan kaybolduğum birkaç dakikanın sonunda Jin ile farklı koridorlara ayrılmış çıkışta kütüphanede olmam gerektiğini bana hatırlatarak yanımdan gitmişti. Onun soyunma odasına gidip üzerini değiştireceğini bildiğimden bende kendi dolabıma gidip son dersimizin notlarını almak üzere minik adımlar atıyordum. Maçtan sonra derslerin iptal olması gerekiyordu ama haftaya sınavlar başladığından şimdi dersler devam ediyordu.Bugünkü dersten Muaf olan tek kişi Yoongi ve takım oyuncularıydı.
İsteksizdim. Dizlerim hala acıyordu ve Jin'in az önce orayı hafifçe okşadığı gerçeğini hatırlamama sebep oluyordu her bir adımım.
Bedenime değil, düşüncelerime bile dokunabiliyor oluşu beni tatlı bir strese sokuyordu. İnsanların içinde yersiz çıkışlar yapması, dikkatin üzerimize çekilmesinden hiç korkmuyor gibi davranması beni deli ediyordu ve bu her iki anlamda aynıydı.
Yoongi'nin ve arkadaşlarımızın önünde beni yanına çağırıp durması iyi değildi. Okul sonralarında benimle olması haberinin yayılıp durması iyi değildi. Jeon ortada yokken üzerime bu kadar rahat gelebilmesi iyi değildi. O, nişanlısını benimle aldatmak için fazla hazır bir adamdı ve ben onun bu rahat tavırları altında arzuyla kavrulmaktan bedenimi de düşüncelerimide alıkoyamıyordum.
Ortada yaptığımız bir şey yoktu henüz. Biz sadece fingirdeşiyorduk ve o benden cesur bir adım bekliyordu. Eğer ona gitmezsem bana gelmeyeceğini biliyordum. Eğer beni Taehyung ile lak lak yaptığım gece duymasaydı hiçbir şeyin değişmemiş olacağının farkındaydım.
Duygusal değil, fiziksel mevzulardı aramızdakiler.
Açıkça beni fiziksel olarak istediğini gösterebiliyordu. Bu egomu her bir yandan pohpohlayan bir gerçek olsada bunun altından kalbimi sağ çıkarabilir miyim öngöremediğim için henüz açık bir adım atmış sayılmazdım.
Düşününce şuana kadar yaptığım tek atak onu istediğimi duymasına sebep olmuş olmaktı o kadar.
Dolap şifremi girdiğim koridorun üç beş kişi dışında boş olması beni bir hayli şaşırtsada zilin çoktan çaldığı gerçeği durumu garipsememi engellemişti. Maç sonrasında herkesin derslere girmek konusunda isteksiz olduğu bir gerçekti. Yine de dersimizin matematik olduğu gerçeği beni oflamaktan alıkoyuyordu.
Temel dersler kitaplarımı sırasıyla incelemek için üst rafa baktığımda kitabımı bulamamış kaşlarım çatılı aşağı eğilerek dolabın hiç kullanmadığım alt katına bakarak kaşlarımı çatmıştım.
Üzerinde markanın yazılı olduğu büyük kese torbanın, içinde bir çantanın olduğu belli olan bu paketi alarak dolabın önünde dikilmiştim hayretle.
"Ha?"
Dudaklarımdan çıkan şaşkınlık nidasıyla birlikte ellerim heyecanla keseyi açmış sapını görür görmez tanıdığım çantayı daha iyi görmek ister gibi havaya kaldırarak gerçekliğini kontrol ediyor, sevinçten zıplıyordum.
Bu, dün almaya gidemediğim o çantanın aslıydı ve ben bunu kimin şifremi öğrenerek dolabıma koyduğu ihtimalini bile düşünemeden dizlerimin sızısıyla çantaya sarılarak birkaç saniye öylece durmuştum.
Yaptığım bu tuhaf hareketleri kimsenin görmesini istemediğimden dolap kapağımın ardından minik bir bakış atmış boş koridoru özenerek izleyip sevincime kaldığı yerden devam etmiştim.
Üzerimdeki berbat formaya bile yakışan bu çantayı alıp telefonumu ve birkaç eşyamı içine koymuş sonrada keseyi buruşturmuştum ki bir not elimin altında varlığını belli etmişti. Kesenin içinden çıkardığım küçük kağıdı okurken dudaklarımda bir gülüşün oluşmasına engel olamamıştım.
Kadere güvenmenden hoşlanmadım Park, isteklerin söz konusu olduğunda bana ne kadar ileri gidebileceğini göstermeni isterim. -J
Onunla ortak bir noktamız olmadığını hatta dışarıdan gören birinin iki ayrı kutuplarda olduğumuzu rahatça tartabileceğini biliyordum. Yinede bu tek bir konuda hem fikir olduğumuz gerçeğini değiştirmezdi. Sonucu ne olursa olsun, birbirimizle yaşamamız gereken bazı anlar olduğu hissine inandırmıştı bu not beni.
Kaderci biri olarak ben, aldığım bu notun ikimiz içinde bir işaret olduğunu düşünmüştüm.
Öyle ki ne kadar ileri gidebileceğimi göstereceğim türden bir işaretti bu benim için.
%
"Hocam geç kaldığım için özür dilerim."
Sınıfın bakışlarının üzerime dönmesine izin vermiş soyunma odasına geri dönüp eteğimi giyerek ve süslenerek son derse tam tamına yirmi üç dakika geç girip öğretmenimizin bile dikkatini çekmiştim çünkü bu, benim kadar uslu bir öğrenci için yapılacak türden bir davranış değildi. Asla.
Çantamı bileğime almış bir elimdeki kahvemle sırama geçmeden önce adımlarımı öğretmen masasının önünde oturan Jin'in sırasına yöneltmiştim. Diğer takım oyuncularının okuldan ayrıldığını biliyordum ama onun dersten sonra benimle kütüphanede olacağını bildiğimden çekinmeden hazırlanarak gelmiştim.
"Bay Park, dersime yirmi üç dakika geç kalma sebebiniz nedir?"
Öğretmenimizin alışılmadık bu durum karşısında soracağı türden merakına açıklık getirmeden hemen önce dizlerimin sızısını önemsemeden kahvemi çantamla bir tuttuğum elimde havaya kaldırarak gülümsemiş yerime oturmadan önce gülümsemiştim.
"Kaptanın maçtan sonra bazı istekleri vardı."
Havada bıraktığım cümlemin nereye çekseniz oradan anlaşılacak türden bir havaya bürünmesindeki asıl sebep ağır dilim ve işveli çıkan tonlamamdı muhtemelen.
Dersi böldüğümden öğretmenin sırtını tahtaya geri dönmesi kısacık bir an almıştı böylece. Birkaç dakikanın sonunda kitabımı çıkarmış çantamı sırama asarken bir sıra yanımda olan Jin'e göz ucuyla bakarak gülümsemiştim. Çantamın asılı olduğu yere dik bakışlarını yollamış, yaralı bile olsa kusursuz görünen bacaklarımı eteğimin izin verdiği kadar izlemişti çekinmeden.
Gülümsememi büyütmüş dudaklarımı ıslatarak kahveden bir yudum almıştım. Elim bir bacağımın üzerinde hafifçe dolaşmıştı bakışlarını yüzüme çevirmesini sağlayacak bir hoyratlıkla. Çok geçmedende bakışlarımız birbirini bulmuştu. Kahve bardağını ona uzatmış alması için bir müddet beklemiştim. Parmaklarının ucu parmaklarıma değimiş öylece kolu hava da asılı kalarak yüzünde eğlendiğini her haliyle belli eden ifadesini izlemiştim.
Sınıfın deli gibi not tutmasına karşı sadece ikimizin vücutlarının dik bariz şekilde birbirine bakıyor olduğunu bile önemsemeden fısıldadım yarım metre uzağımda oturduğu yere.
"Teşekkür etmek için sabırsızım kaptan."
(:) yorumlarım,okuyucularım gelin lütfen♥︎