Kırklı Yıllar

234 42 90
                                    

⚫

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Peggy buradaydı, tam karşısında. Eskiden hatırladığı canlı gözlerle bakıyordu. Hiçbir değişiklik yoktu. Peggy hâlâ çok güzel ve güçlü bir kadındı.

Fakat bir sorunun olduğunu biliyordu Steve. Bu imkânsızdı, bunun olasılığı yoktu. Emindi, uçağını denize düşürmüştü ve buraya ne zaman geldiğini hatırlamıyordu.

"Steve, sorun ne sevgilim?" Peggy umut dolu gözlerle Steve'e bakıp elini Steve'in kaslı omuzuna koydu. "Bana bir dans sözün vardı. Sözünü tutmayacak mısın?"

Bir anda çalan dans müziğinin ezgisi büyük salonu doldurduğunda birçok çift gelmeye başladı. Tüm çiftler dans ediyor ve arada durup Steve'e kendilerini kurtardıkları için minnettar olduklarını söylüyorlardı. Steve şaşkınca onları izlerken en uzak köşede birasını yudumlayın Bucky'i gördü.

O da buradaydı, ölmemişti, gülümsüyordu.

"Peggy, bana birkaç saniyeliğine müsaade edebilir misin?" Peggy'nin cevap vermesini bile beklemeden onu nazikçe kenara iteledi ve koşar adımlarla Bucky'nin yanına geldi. Bucky'nin gülümseyerek kendisine baktığını görünce kendisi de gülümsedi.

"Kaptan, sonunda hayranlarından kurtulup yanıma gelebildin. Bira?" Bucky kendisi gibiydi, Steve'in Bucky'si gibi. Enerjik, laubali, sevecen. Sanki o trenden hiç düşmemiş gibi.

"Bucky, ben..." Steve ne diyeceğini bilemiyordu. Yavaşça Bucky'nin yanına oturup tüm bedenini ona çevirdi. "Neler oluyor burada?"

"Ne demek neler oluyor?" Bucky kaşlarını çatıp Steve için doldurduğu bardağı ona uzattı. "Dünyayı kurtardın, Steve. Johann Shmidt'i öldürdün. Bir ulusun kahramanısın sen. Savaşa son verdin."

"Peki ya uçak? Uçağı denize düşürmedim mi?"

"Steve." Bucky'nin sesi anında yumuşadı ve elini dostunun elinin üzerine koyup hafifçe sıktı. "Hâlâ onun etkisi altındasın, değil mi? Ama geçti dostum. Howard uçağını bir ayda buldu. Artık buradasın, bizimle güvende. Sevdiğin kadın yanında, ben yanındayım, uluyan komandalar yanında. Mutlu olma sırası senin dostum. Git ve sevdiğin kadınla söz verdiğin dansı et."

"Ama sen trenden düşmüştün." Steve kafası karışık halde kaşlarını çattı. "Gözümün önünde trenden düştün ve ben seni tutamadım." Gözleri yanmaya başladığında ağlamamak için kendisini sıkmaya başladı sarışın adam.

"Tutamadın mı? Tuttun, Steve. Tam düşecekken sol kolumdan tutup çektin. Hatta neredeyse sol kolumu kopartıyordun." Bucky güldüğünde Steve gözlerini onun sol koluna çevirdi. Metal bir kol değildi, etten kemikten bir koldu. "Her neyse dostum. Eğer şimdi Peggy'nin yanına gitmezsen çok pişman olacaksın. Öylesine güzel bir hatunu boş bırakmazlar."

roman ✘ gay • steve rogersHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin