Ruhumda biriken acıları bilir misin bayım ?
Saçlarımdan tutun ayak parmaklarıma kadar olan acıları ... Ve bayım siz neden bu acıları yok etmeye çalışıyorsunuz , çünkü ben onlarla varlığımı hissediyordum...
****Hani acı çeken insan güçlüdür derler ya ; hepsi yalan.
Acı çeken insanlar kalabalık bir yerdeyken susmayı öğrenmiştir, yüzüne acı gülümsemeler ekmeyi öğrenmiştir , varlıkla yokluğu öğrenmiştir , sahip çıkmayı öğrenmiştir , sevilmemeyi öğrenmiştir , yok oluşu öğrenmiştir....
Fakat gece onları odalarında tek başlarına bırakın , onların yıkılışına şahit olmak istemezsiniz. Bir duvarın kenarına çöküp sessiz çığlıklarını duymak istemezsiniz , akan gözyaşlarını durdurmak istemezsiniz , ağzını elleriyle kapatıp çıkmayan seslerini duymak istemezsiniz , her gece intihar edipte sağ kalmalarını görmek istemezsiniz .....
Oyüzden acı çeken insan güçsüzdür , güçlü görünmeye çalışan güçsüzlerdir.
Bazı yok oluşların başlangıcı olur. Ve herkesin çektiği acı birbirinden farklıdır . Bir sokak çocuğunun acısıyla , zengin çocuğun acısı bir olmaz. Akşam eve ekmek getiremeyen babayla , akşam sultan sofrası kuran babanın acısı aynı olamaz. Tırnağı kırılan bir kızla , tarlada çalışan bir kızın acısı bir olamaz...
Acı öyleydi işte resmedilemezdi
. Aradan geçen günler ve saatler . Serhan'ın acısı sevdiği kadından ayrı duruşuydu , Mer'in acısı iki kat üstte olan kıza duyduğu acıma ve karışık olan hislerin , babasının ona yaptığı şiddetin acısıydı. Lola'nın duyduğu acı ; babasını kaybedişin , annesinin hicbirsey olmamış gibi hayatına devam etmesinin , Serhan'ı bir uçurumdan atmanın , Mer'i kısa zamanda da olsa adını tarif edemediği duyguların acısıydı...
O gece yine Serhan kalemini almış Lola'yı sevdiği günden beri karaladığı defterini açmıştı . Onu kelebeğe benzetmişti Serhan . Onu sevdiği günleri tırtıla benzetmiş , ona sevdiğini açıkladığı günü kozasında kelebek olmaya hazırlanan tırtıla benzetmiş ve eğer birgün ondan vazgeçerse onu kelebeğe benzetecekmiş. Ama sevmekten bir gün olsun vazgecmemisti Serhan . Onu sevdiği ilk günden beridir aldığı deftere "kelebek daha tırtıl yazmıştı " , ona sevdiğini açıklamasada Lola'nın onu sevdiğini anladığı günden beridir defterine "kelebek şimdi koza" yazmıştı , işte şimdi tekrar yazdığı şey" kelebek şimdi koza"... Birgün ondan vazgeçerse defterine büyük bir kelebek resmi çizecekti . Bu onun vazgeçişiydi . Belki hiçbir zaman olmayan vazgeçişi .
Onu özlüyor fakat elinden birşey gelmiyordu Serhan'ın . Onu aramak istiyor ama ona ulaşacak tek delik bırakmamıştı Lola . Onu görmek istiyor ama nereye gittiğini bile bilmiyordu Lola'nın . Tek bildiği hiç tanımadığı annesinin yanında olduğuydu . Defterine baktı , Lola'yı tanıdığı günden beridir onun için almış olduğu defterine baktı . Kalbine ihanet ettiğini bilsede Serhan yinede vazgeçemiyordu Lola'dan. Ya da öyle zannediyordu ....
Lola'nın gelişinden tam 2 hafta geçmişti . Onu uzaktan seyrediyordu hep . Kaç kez karşılaşmış olsalarda onunla konuşma cesaretine girişmemişti Mer .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
ÊZA
Mystery / ThrillerAnnesi onları terk ettikten sonra her yaş gününde günlüğüne hayallerini yazan bir genç kız , Ve o hayalleri gerçekleştiren bir adam... Yalanlar üzerine kurulmuş bir hayat! Ve ölüme giden bedenler....