“Angeline! Peder babanı bekletmemelisin.” Kadın, annesinin seslenmesiyle koşarcasına odasından çıktı. Uyanalı daha birkaç dakika olmuştu ama herkes ondan bir şeyleri halletmesini bekliyordu. Yüzünü bile nasıl yıkadığını hatırlamıyordu.
“Çok üzgünüm. Gece yorulmuş olmalıyım.” Angeline, pederin yüzüne bakıyor ve onun anlayışlı davranması için adeta yalvarıyordu.
“Gece ne yaptın, Angeline?” Pederin ses tonu değişmiş ve kabalaşmıştı.
“Hiçbir şey. Sadece uyandım ve bir süre uyuyamadım.” Kadının gözlerinden bir şey saklamadığı anlaşılıyordu. Angeline, hiçbir şey saklayamaz ve yüz ifadeleriyle bir şekilde belli ederdi.
“Umarım kötü bir şey olmamıştır.” Peder, mırıldandı. “Kötü bir rüya gördün mü?” Sorgularcasına sorduğu sorular genç kızı rahatsız etmişti. O artık çocuk değildi. Ama evdekiler buna izin vermiyordu. O her zaman onların istedikleri kız olmalıydı! Sanki buna zorundaymış gibi. Angeline, bundan rahatsızlık duymasa da pederin şu an ki tutumu hoşuna gitmemişti. Sonuçta, onunda özeli olabilirdi.
“Hayır, baba. Bir şey olmadı.” Angeline, ona hep ‘baba’ derdi. Neden böyle söylediğini hiç düşünmemişti ama bu daha samimi geliyordu.
“İyi, güzel kızım. Sana güzel bir haber vermeye geldim.” Pederin yüzündeki tereddütlü bakış kıza ulaşınca, Angeline ne olduğunu daha çok merak etmişti.
“Ne oldu baba?” Kendini sormaktan alıkoyamamıştı. Böyle davranmaması gerektiğini bilse de merakı ağır basıyordu.
“Seni kiliseye götürmeye karar verdim. Tabii ailenden de izin alarak.” Aile kısmını bastırmış ve kızın annesine dönmüştü. Angeline, buna kesinlikle itiraz etmezdi. Hoş, etse de bir şey olacağını düşünmüyordu.
“Bu mükemmel bir haber, baba. Eşyalarımı hazırlayayım mı?” Kızın yüzündeki heyecan onları daha da tereddüde düşürmüştü. Oysaki kızın istediği tek şey evden uzak bir yerlere gidebilmekti.
“Belki de biraz daha düşünmeliyiz.” Peder, huzursuz olmuştu. Bir şeylerin yolunda gitmediği açıktı. Kiliseye kaydolan yeni kişilerdi belki de onu huzursuz eden.
“Ah, böyle düşünmenize sebep olduğum için çok üzgünüm baba. Ancak bir rahibe olacağımı düşündükçe mutluluktan ne yapacağımı, ne diyeceğimi bilemiyorum.” Biraz abartmış olsa bile rahibe olacağı için mutluydu. Sonuçta buradan çıkacak ve bir nebze de olsa özgürlüğüne ulaşacaktı.
“Haklısın, kızım. Bu aralar beni huzursuz eden çok şey oldu. Onun için tereddüde düşmüş olmalıyım. Seni bekliyorum, eşyalarını hazırla da gidelim.” Peder sözlerini bitirir bitirmez, Angeline ona küçük bir öpücük vermiş ve yukarıya çıkmıştı. Kıyafetlerini çantasına doldururken içinden bir ses mutlu olacağını söylüyordu. ‘Buradan kurtuluyorum’ diye çığlık atan ruhunu dindirmek en zoruydu. İşlerini birkaç dakika içinde bitirmiş, vaktinin çoğunu sakinleşmek için harcamıştı.
“Buradan kurtuluyorum.” Diye mırıldanıp hızlıca aşağıya indi. Pederin annesine söyledikleri ise genç kadını daha da heyecanlandırmıştı.
“Kiliseye yeni gelen insanlardan hoşlanmıyorum, Ella. Başka bir sebep için gelmiş olmalılar. Ama Angeline, benim güzel meleğim onları oradan kovacaktır.” Peder sözlerini bitirince kahkaha atmıştı. Onları kovmak mı? Bir insanı neden kiliseden kovacaktı ki? Ya da onlar, kovulmayı hak edecek ne yapmışlardı?
“Baba, ben hazırım.” Angeline içeri girince ikisi de kendine çeki düzen vermiş ve kıza odaklanmışlardı.
“O zaman gidelim.” Peder ayağa kalkıp Ella’ya selam verdikten sonra kapıya yöneldi. Genç kız da arkasından annesine sarılıp sulu öpücüklerini bırakmıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Yapımı
RomanceBir melek, bir şeytana âşık olmuştu. Peki, bu cehennem yapımı ona âşık olacak mıydı?