Cehennem Yapımı

11. Bölüm

"Dokunduğun melek benim, Lucifer!" Ariel'in sesi adeta kükreme gibi çıkmıştı. Etrafına yayılan ışık pederin ve yanındakilerin gözlerini kamaştırmış ve geçici bir süre körlük yaşamalarını sağlamıştı.

"İçindeki de benim, Ariel." Lucifer, elini Eloa'nın karnında dolaştırdı ve ona gülümsedi. Kadın, bayılmıştı ve karnına giren kılıç yüzünden her yeri kan olmuştu. Lucifer, bu duruma yardımcı olmuyordu. Kadının bedenini zehirlemiş ve gücünü azaltmaya çalışmıştı.

"O benim!" Ariel ona doğru atılmıştı ama Lucifer tırnaklarını kadının bedenine geçirince Eloa'nın bedeni kasılmıştı. Vücuduna giren zehir onun giderek gücünü kaybetmesine ve ölmesine sebep oluyordu. Ariel ona bu kadar yaklaşmışken tekrar kaybetmeyi göze alamazdı.

"Çocuğumu almadan, onu sana vermeyeceğim." Lucifer'ın sesi o kadar sakindi ki Ariel ne yapması gerektiğini bilemedi. Sakin olduğunda mı yoksa sinirlendiğinde mi daha korkunç olduğunu bilmiyordu.

"Aldıktan sonra da vereceğimi sanmıyorum." Lucifer bunu söylerken bakışlarını kadının bedeninde gezdirmişti. Kollarında tuttuğu küçük beden çok güzeldi. Lilith, belki bir kaçamağa izin verirdi ya da en basitinden hiç öğrenmezdi.

"Sözlerimi tekrar ettirme, Lucifer." Ariel'in sesi tehdit doluydu. Ne yapacağını bilmiyordu ama o da tek değildi. Yanındaki melekler ona yardıma gelmişti ve çoktan Lucifer'ın etrafını sarmıştı. Meleklerin yaydığı enerji ve beyaz ışık, bir halka haline gelmiş ve Lucifer'dan yayılan siyah ışığı hapsediyordu.

"Buradan çıkamazsın." Ariel, onu tehdit etmeyi denedi.

"Bundan ne kadar eminsin, melek?" Lucifer onun kadını istediğini çok iyi biliyordu. Vücudundan yayılan enerjinin tamamını kadına yolluyor ve uyanmasını sağlamaya çalışıyordu. Ama Satan'ın kollarındayken bu imkansızdı. O da kendi çocuğuna enerjisini yolluyor, bedeni ele geçirmesi için teşvik ediyordu.

"Seni hiç özlememişim, kardeşim." Micheal, Ariel'in arkasında yükselmişti. Onu gören melekler hemen başlarını eğerek selamlamışlardı. Ariel, ilk defa affedileceği düşüncesini tüm bedeninde hissediyordu. Sevgilisi bir melekti ve hep öyle kalacaktı. Onu Satan'a kaptırmaya niyeti yoktu.

"Seni görmek ne güzel, Micheal." Lucifer, ilk defa rahatsız olmuştu. Bu kadar meleğin yanında bir şansı olabilirdi ama Micheal.. Onu görmeyi beklemiyordu. Güçlerini daha tam toplamamışken onu yenemezdi. Bu yüzden kolaya kaçtı. Kadını öldürmekle tehdit edecek ve buradan şimdilik çıkacaktı.

"Bizi çok bekletiyorsun, Lucifer." Erkeğin sesi bütün melekleri etkiliyordu. Onun kendinden emin ve büyük bir özgüvenle bakışları onlara güç veriyordu.

"Kadını size vermeyeceğim." Lucifer, işte şimdi şiddetlenmişti. Ellerini kadının vücudunda gezdirip acı çekmesini sağlıyordu. Kadın erkeğin kollarında çırpınıyor ve uyanmaya çalışıyordu. Ama erkek buna izin vermemekle birlikte ona eziyet ediyordu. Eloa, sonunda çığlık atmaya başlamıştı. Bedeni onun ellerini itmeye çalışıyor ama başaramıyordu. Öne doğru atılan Ariel'i Micheal tutmuştu.

"Bunu yapma." Diye tısladı. Erkek, başını öne eğip hırıltıya benzer bir ses çıkardı. Sevgilisi orda acıdan kıvranırken burada beklemek hiç mantıklı gelmiyordu.

"Hala çok zekisin, Micheal." Lucifer, ellerini kadının bedeninden çekip gülümsedi. "Bu arada Ariel, nasıl onunla yatmadın anlamış değilim. Bakire kızlar her zaman daha çok ilgimi çekmiştir." Konuşmaları gittikçe arsızlaşıyor ve karanlığı artıyordu.

"Güçleniyor." Zayıf bir sesle söylese de bunu herkes duymuştu.

"Evet, güçleniyorum." Erkek başını kilisenin tavanına çevirdi. Gecenin karanlığında yanan kilise, geceye değişik bir ışık veriyordu. "Sonraki günler daha da güçleneceğim. Eğer gelmek istersen, sevgilinle odamda olacağım." Lucifer, ona alaycı bir şekilde gülümseyip yok oldu. Kendi zindanına kaçmıştı. Orada onu bekleyen milyonlarca şeytan varken, Ariel oraya giremezdi. Peşinden gitmeyi denedi ama Micheal onu sıkıca tutmuştu.