"O lanet sürtüğü öldüreceğim!" Mabelle, pederin yanında yatıyordu ve Angeline'den ne kadar nefret ettiğini anlatıyordu. Garip olansa pederin konuşmak yerine onu dinlemesiydi.
"Belki de onu Vincent'ın gözünün önünde öldürebilirim." Kadın, pederin yatağında oldukça rahattı. Kimsenin onun odasına girmeyeceğini biliyordu. Dirseğinin üzerinde durup adama bakmaya başladı.
"Zamanı geldiğinde birlikte yapacağız." Pederin sözleri onu neşelendirmişti. Bu işte bir ortağının olması onu sevindiriyordu. Mabelle, ona uzanarak öpmeye başladı. Bu o kadar iğrençti ki, Vincent izlemeyi bıraktı. Konuştukları şeyi dinlemiş ve onların o iğrenç sevişmelerine tanık olmuştu. Kadın, kendine bir ortak bulmak için resmen bedenini satmıştı. Vincent, ona acıyordu.
Angeline, Vincent'ı bekliyordu. Hava alma bahanesiyle dışarı çıkmıştı ve gözleri sürekli kapıya kayıyordu. Sonunda kapıda onu görmüştü. Aceleci adımlarla yanına gidip kollarını boynuna doladı. Vincent, böyle tepki alacağını düşünmemişti ama mutlu olmuştu. Bu kadına, her görüşünde aşık oluyordu. O değişmemişti. Her zaman onundu ve her zaman bir melekti.
"Angeline, düşen melekler hakkında ne biliyorsun?" Adam, ona sıradan bir soru sorsa da ciddi gibiydi. Angeline, onun yüzüne bakıp düşünmeye başladı.
"Birkaç şey biliyorum. Ama ne kadarının doğru olduğuna dair hiçbir fikrim yok." Vincent, cevabı üzerine kaşlarını çatmıştı.
"Ne biliyorsun?"
Angeline derin bir nefes aldı ve konuşmaya başladı. "Bir kadına aşık melek hakkında bir şeyler biliyorum. Aslında kadın bir melekmiş adının Eloa olduğu söyleniyor. Kadın, İsa'nın gözyaşlarından meydana gelmiş. Bir gün cennete çağırılmış sanırım. O konular hakkında bir bilgim yok. Onu gören Ariel, ona hemen aşık olmuş. Ariel kadına o kadar ilgi duymuş ki Tanrı'dan onunla birlikte olmak için izin istemiş. Kadın melek olmasına rağmen dünyada yaşıyormuş ve İsa'ya hizmet edip, onu koruyormuş. Ayrıca o kadar güzelmiş ki bir bakan tekrardan bakıyor ve imreniyormuş. Tanrı, Ariel'e izin vermeyince o da cennetten düşmüş. Tabi çıkar çıkmaz bembeyaz olan kanatları, parçalanmış ve yere düştüğünde tüm dünyanın dengesi bozulmuş. Meleğin, toprak meleği olduğu söyleniyor ve bildiğime göre bütün düzen ona aitmiş. Melek, kadına aşık olmuş ve birlikte olmuşlar. Bu da Eloa'nın sonu olmuş. Ariel, üzüntüsünden tüm dünyanın dengesini bozmaya başlamış ve onun ölmesine sebep olduğu için etrafa lanetler yağdırmış. Tanrı, onu affetmiş ama kanatlarını geri kazandığında siyahmış. O zamandan beri kadın yeniden doğduğunda dünyaya inip onunla aşk yaşıyormuş. Ama kadın her seferinde ölüyor ve onu üzüntüsüyle baş başa bırakıyormuş." Angeline, anlatırken Vincent'ın yüzüne bakıyordu. Elini dudaklarında gezdirip gülümsedi.
"Gerçekten çok romantik ve acıklı." Vincent ona bakıp dediklerini düşündü. Kadın, kendi hikayesini az da olsa biliyordu. Detayları ona öğretmekten büyük keyif alacaktı. Ama onunla birkaç güne daha ihtiyacı vardı. İçindeki gücü keşfetmesi için sadece birkaç gün daha sabretmesi gerekiyordu.
"O zaman, seni Ariel'in Eloa'yı sevdiği kadar seviyorum." Vincent ona gülümseyip dudaklarına bir öpücük kondurdu.
"Peki sen bu konuda ne biliyorsun?" Sorusuyla Vincent'ın bedeni kaskatı kesilmişti. Angeline, geri çekilip yüzünü inceleme isteği duydu. Yanlış bir şey mi söylemişti?
"Yanlış bir şey mi söyledim?" O kadar rahatsız görünmüştü ki kadın soramadan edemedi.
"Hayır, tabi ki." Derin bir nefes aldı. "Sadece bilmediğin birkaç detay var. Eloa, her zaman onu çok sevmişti ve ölmeden önce diğer hayatında onu bulması için yalvarmıştı. Ariel'e ise bu yasaklanmıştı ve her seferinde Ariel, acıyı yok sayarak cennetten atlamış ve kadını bulmuştu." Vincent'ın sesi yumuşamış ve eski tatlı halini almıştı.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Yapımı
RomanceBir melek, bir şeytana âşık olmuştu. Peki, bu cehennem yapımı ona âşık olacak mıydı?