"Bugün seni birkaç arkadaşımla tanıştıracağım." Vincent'ın söyledikleri kızı şaşırtmıştı. Onun arkadaşlarını tanımak isterdi tabi ki ama böyle sorunca kız, ne yapacağını şaşırmıştı.
"Tabi istemezsen zor-" Angeline, dudaklarını onunkilere bastırarak susturdu.
"Üstümdekileri değiştirip geliyorum." Ona gülümseyerek kiliseye ilerlemeye başladı. Vincent, kapıda durmuş onu beklerken eli ayağına dolaşıyordu. Odaya girip kapıyı kapattığında üstündekilerden hemen kurtuldu ve yanına aldığı tek kıyafeti giydi. Koyu renk dar paça bir kot ve beyaz, üzerinde siyah çizgileri olan bir tişört. Annem görseydi ne derdi acaba, diye geçirdi aklından. Sonra aceleyle dışarı çıkıp yürümeye başladı.
"Fazla mükemmel olmuşsun." Vincent gözlerini ondan alamıyordu. Saçlarının parıltısı bile onun için bir davet niteliğindeydi.
"Kiminle tanışacağım?" Angeline çok heyecanlıydı. Kalbi o kadar hızlı atıyordu ki Vincent kafeye girmeden önce onu yanına çekip sarıldı.
"Liseden birkaç arkadaşımla." Diye uydurdu Vincent. "Şimdi sakin ol, Angeline. Bir şey olmayacak." Diyerek elinden tutarak onu masaya yöneltti. Masada oturanları görünce geri dönmek isteyen kadın, ne yapacağını bilemedi.
"Bu Zachriel ve bu da Esme." Vincent, onlara bakıp gülümsedi ve kolunu kadının beline doladı.
"Bu da sevgilim, çocuklar. Angeline." Dedi vurgulayarak. Kadın elini uzatarak onlara selam verdi ve Vincent'ın yanına oturdu. Başını onun göğsüne yaslamıştı. Daha çok saklanmak ister gibiydi.
"Neler oluyor, Angeline?" Vincent ondaki huzursuzluğu anlamıştı ve arkadaşları kendi aralarında konuşurken kadına dönmüştü.
"Kendimi.. Garip hissediyorum. Esme çok güzel ve sen.. Sen onun için yaratılmış gibi duruyorsun. Benim senin yanında olmam garipmiş gibi." Başını kaldırıp gözlerini ona dikti. "Sanki düzeni bozuyormuşum gibi." Kadının bu tuhaf algısına gülen Vincent, dudaklarını onun boynuna indirdi.
"Bence yanılıyorsun. Sen, kendine hiç bakmamışsın sanırım." Dudaklarını onun boynuna, birkaç kez daha bastıran erkek, sonunda durmuştu. "Hayatımda senin kadar güzel bir kadın daha görmedim." Söyledikleri kadının kalbine tek tek işliyordu. Angeline, mutlu olmuştu. Ona basit ama güzel birkaç kelime bu hale getirebilirken, ona inanamamak mümkün değildi.
"Haklısın, saçmalıyorum. Yine de senin yanında sönük kalıyorum." Vincent onun bu tutumunu sonra tartışacaktı. Şimdi, onun Zachriel ve Esme ile kaynaşmasına ihtiyacı vardı.
"Gözlerin çok güzel, Angeline." Esme'nin bu sözleri kadını biraz daha yumuşatmıştı ama yine de onun kibarlık olsun diye söylediğini düşünüyorum.
Çekingen bir tavırla cevap vermişti. "Teşekkürler."
"Demek ki rahibelerde de güzeller varmış, Vincent." Zachriel, ona sırıtırken Esme dirseğini onun beline geçirmişti.
"Ah!" Zachriel bakışlarını Esme'ye çevirmişti. "Bunu neden yaptın şimdi? Ne dedim ki?" Bakışlarındaki şey Angeline'e birden acıma duygusunu uyandırmıştı. O kadar sevimli bakıyordu ki, Esme'nin bundan kaçışı olmayacağını düşündü.
"Başka kadınlara yavşıyor olman hoşuma gitmiyor, Zachriel. Ama tabi yaklaşık bir saattir aralıksız beni izleyen adamla konuşmamı istiyorsan, bunu yapmaya devam edebilirsin." Esme, bakışlarını adama çevirdiğinde Zachriel hırlamıştı. Kadına sarılıp dudaklarını dudaklarına çektiğinde, Angeline tutkulu bir öpücük olacağını düşünmüştü ama aksine küçük bir dokunuştu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Yapımı
RomanceBir melek, bir şeytana âşık olmuştu. Peki, bu cehennem yapımı ona âşık olacak mıydı?