Etraftaki her ışık söndüğünde ve Lucifer parmaklarını kadının bedeninde dolaştırmaya başladığında etraf sessizliğe bürünmüştü. Tek duyulan Eloa'nın hıçkırıklarıydı. Kadın, onu var gücüyle itmeye çalışıyor ama başaramıyordu. Her itirazında Lucifer bedenini biraz daha ona bastırıyordu.
"Pes mi edeceksin, güzel kız?" Lucifer, onun bu haliyle eğleniyordu. Birilerinin acı çekmesi ona her zaman zevk vermişti. Hele ki karşısındaki bir melekken! Bu daha da eğlenceliydi.
"Hayır." diye direndi ona cılız bir sesle. Gerçekten de bitkin düşmüştü. Bir şeyler yemesi ve yaralarının temizlenmesi gerekiyordu. Ancak şu an ki durum bundan o kadar farklıydı ki. Karşısındaki erkeği görmese bile ondan yayılan karanlık enerjiyi hissediyordu. Bu his, bütün vücudunda dolaşıyor ve ona acı veriyordu.
"Yeter!" diye bağırdı Eloa. Onun enerjisine karşı koyamıyordu. Lucifer, dakikalar geçtikçe bunu artırıyor ve kadının acı çekmesini sağlıyordu. Böylece istediğini alacaktı. Sevgilisini uyandırması için gereken bebeği. Ordularına sahip çıkacak birini. Eloa'nın sesleri yavaş yavaş kesilmeye başladığında etraf aydınlanmaya başlamıştı. Evlatları acıyla bağırıyor ve tek tek yok oluyordu. Büyük bir güç, onun yanına geliyordu ve bu enerji o kadar beyazdı ki erkek hareket edemiyordu. Cehennemin sahibi, onlara karşı koyamıyordu! Evlatlarının acısı onu etkiliyor ve gücünün düşmesine sebep oluyordu. Lucifer, hızla kadının bedeninin üstünden çekildi ve onu da kucağına alarak yükselti. Yer yarılmış, onun geçmesi için açılmıştı. Her ne kadar güçten düşmüş olsa da birkaç minik melekten daha güçlüydü. Lucifer, dışarı çıktığında etrafını çemberler sarmıştı. Erkeğin birkaç metre ötesinde bulunan çemberler, onu orada tutmayı amaçlıyordu. Lucifer şaşırmıştı. Çemberlerin beyaz olmasını beklerdi. Bu, meleklerin asilliğini vurgulardı. Ama bu çemberler sadece beyaz değil, her renkti. Satan, başını çevirdi ve anlamaya çalıştı. Ne olduğunu anlamamıştı. Bu renk cümbüşü midesini bulandırmıştı. Tiksintiyle yüzünü buruşturdu ve karşısına dikilmiş olan meleklere baktı; baş melekler.
"Ziyarete mi geldiniz?" diyerek sırıttı. Onlara karşı savaşacak ve kazanacaktı. Pes etmeye niyeti yoktu.
"Hayır, sende olan şeyi almaya geldik." Ariel, onlar konuşmadan konuşmuştu. Lucifer onu umursamadan bakışlarını Micheal'a çevirdi.
"Sen neyi almaya geldin?" Lucifer, onun bedeninin kasılmasını ve ellerini yumruk yapmasını izledi. Bundan zevk almıştı. Lilith, her zaman onundu ve Micheal, hep dışarıdan izleyen taraf olmuştu. Onların oyununa gelmiş ve eğlenmelerini sağlamıştı.
"Bize ait olan şeyi. O bir melek Lucifer!" İmalarını umursamadan bağırdı. Bununla birlikte diğer melekler de ona yaklaşmış ve çemberi daraltmışlardı.
"İçinde bir şeytan var, Micheal. Bundan emin olamazsınız." Bu dedikleri meleklerde işe yaramıştı. Melekler, bir şeytanı korudukları için rahatsız olmuşlardı ve çemberlerin ışığı hafifçe solup, tekrar parlamaya başlamıştı.
"Benim çocuğum. Lilith ile." Lucifer'ın son dedikleri şok etkisi yaratmıştı. Lilith'i uyandırmak istediğini herkes biliyordu ama bunu o çocuğun sağlayacak olması korkutucuydu.
"Böyle bir şey yapmaya iznin yok Lucifer." Anafiel, ona öfkesini belli etmişti. O, yargılardı. Hiçbir şeyi affetmezdi ve merhametsizin tekiydi.
"Onu diriltmene izin vermeyeceğim, Lucifer. Her ne olursa olsun, benden habersiz diriltilemez." Gabriel, ağırlığını ortaya koyma ihtiyacı hissetmişti. O, merhametin ve dirilişin meleğiydi. Bir insan, bir melek ya da bir şeytan dirileceği zaman, o olmadan yapılamazdı. Eğer istemezse, bunu yapabilecek güçte başka melek yoktu.

ŞİMDİ OKUDUĞUN
Cehennem Yapımı
RomanceBir melek, bir şeytana âşık olmuştu. Peki, bu cehennem yapımı ona âşık olacak mıydı?