28.08.2021 - 🖤
Ertesi sabah erkenden uyanan Arda, İlker'i uyandırmamak için yavaşça hareket ederek çadırdan çıktı.
Temiz havayı derin derin soluyarak içine çektikten sonra akşam otururken kullandıkları taburelere yöneldi.
Yerdeki bir dal parçasını aldıktan sonra tabureye oturdu ve gece sönmüş olan ateşin közünü karıştırmaya başladı. Dal parçasıyla köze çizgiler çekerken akşam İlker'in ona dediklerini düşündü.
İlker gidecekti... Binlerce kilometre uzaktaki bir ülkeye gidecekti ve belki de bir daha görüşemeyeceklerdi bile.
"İlker de gidince tek başıma ne yapacağım ben?" Diye fısıldadı Arda, gözlerinin önüne Çağlar gelirken.
Kafasını eğdi ve gözlerini kapattı.
'Neden İlker'i düşünürken birden bire Çağlar aklıma geldi ki?'
Birkaç dakika gözleri kapalı bir şekilde duran Arda, çadırdan gelen sesleri duyunca kafasını kaldırdı ve arkasına baktı.
İlker, çadırdan çıktıktan sonra kollarını esnetmiş ve yavaş adımlarla Arda'nın yanına gelmişti.
"Günaydın." Dedi İlker, hâlâ uykulu olduğu için kısık gözlerle etrafa bakarken.
"Günaydın, seni uyandırmamak için sessiz olmaya çalışmıştım ama pek işe yaramamış sanırım." Diye cevapladı Arda, yanındaki tabureye oturan İlker'i izlerken.
"He, yok ya, senin sesinden dolayı uyanmadım. Yani evet senden dolayı uyandım ama sesinden falan değil, yanımdan gittiğin için bi eksiklik hissettim de uyandım. Gece boyu alışmışım seni yanımda hissetmeye."
Duyduğu şeyle hafif şok olan Arda, gözlerini yere çevirdi ve kafasını sallayarak onayladı. İlker'den böyle bir cevap beklemiyordu.
"Neyse, benim uyanmamı boş ver de, ben acıktım. Ne yiyebiliriz?" Arda'nın cevap vermeyeceğini farkeden İlker, hızlı bir şekilde konuyu değiştirmişti.
"Dün gelirken aldığın şeyler var. Pek kahvaltılık değil ama idare ederiz sanırım." Dedi Arda, içten içe İlker'in konuyu değiştirmesine şükrederken.
"Peki, onlardan atıştıralım o zaman. Sonrasında yola çıkarız zaten." Dedi İlker, ayağa kalkarken.
°°°°°
İlerleyen saatlerde ikili, birkaç şey yedikten sonra eşyalarını toplayarak yola çıkmışlardı. İlker, yol boyunca Arda'yla sohbet etmeye çalışmış ve her fırsatta şakalar yaparak ortamı yumuşatmaya çalışmıştı. Arda ise İlker'in tam tersine sohbetten kaçınmış ve sadece yolu izlemekle yetinmişti.
"Bu arada, ustayla konuştum. Araç tamir edilmiş, alabilirsiniz diyor." Dedi İlker, Arda'nın evinin önünde durduğunda.
Arka koltuğa eğilip çantasını alan Arda, kafasını salladıktan sonra
"Tamam, boş bir anımda gidip alırım." Dedi ve kapıyı açtı.
"Senin gitmene gerek yok, ben şirketten birini gönderirim. Boşuna kendini yorma."
"Tamam. Teşekkür ederim... Her şey için." Diyebildi Arda, mahcup bir gülümsemeyle. Daha sonrasında İlker'in cevap vermesini beklemeden kapıyı kapattı ve binaya ilerledi.
Çantasından çıkardığı anahtarla kapıyı açıp binaya girdiği sırada yan gözle sokağa baktı. İlker hâlâ gitmemişti ve Arda'nın arkasından bakıyordu.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Sen ve Ben |BxB|
Teen Fiction- "Anne bana yardım et!" Dedi, ağlayarak. Yaşlı olmasına rağmen genç duran kadın, dolu gözleriyle, kendisine sarılmış çığlıklar atarak ağlayan oğluna baktı. İlk defa oğlunu bu hâlde görüyordu. Onun oğlu, Arda, duygularını hiçbir zaman belli etmem...