4|Tuzlu Kahve

839 77 81
                                        

05.04.2021 - 🖤

"İstemiyorum." Dedi Arda, gömleğinin düğmelerini iliklerken. Kapıya yaslanmış olan kadın çatık kaşlarla oğluna bakarken derin bir nefes verdi.

"Yahu, Çağlar'dan bahsediyoruz Arda. Çocuk, istemeye bizi de çağırmış. Çocukluk arkadaşının evliliğine niye gitmek istemiyorsun?" Kadın, büyük bir şaşkınlıkla oğluna bakarken sıkıntıyla ofladı. 

"Oğlum siz çocukluk arkadaşısınız. Yapmayın böyle." Dakikalardır duyduğu şeylerden sıkılan Arda, gözlerinin devirerek arkasına döndü. 

"Altı yıl anne. Altı yıl önce Çağlar'la konuşmayı bıraktık. Sence hâlâ çocukluk arkadaşı mıyız?" 

"Herkes tartışır Arda. Önemli olan aradaki bağı sürdürebilmek. Sen bugün onun istemesine gidersen, eskisi gibi arkadaş olabilmek için ilk adımı atmış olursun. Tekrardan Çağlar'la arkadaş olduğun zamanlara dönmek istemez misin?" 

  Geçmiş hatıralar şimşek gibi çakarken derin bir nefes aldı Arda. Buruk bir gülümseme, dolu bir göz, kırık bir kalp, yarım kalmış bir çocukluk, terk edilen arkadaşlık, tutulmayan sözler, zamanla unutulan anlar... Bütün duyguların etkisiyle konuştu Arda. 

"İstemem." Sert çıkan sesi onlarca kırıklık barındırırken dolu gözlerini çevirdi. "Şimdi odamdan çıkarsan üstümü değiştireceğim." 

    Kadın, oğlunun bu garip hâline üzülerek bakarken gözlerini yumdu. Oğlunu tanıyordu. Ne kadar ısrar etse de oraya gelmeyeceğini söylemişti bir kere.

"Tamam." Dedi kadın ve odadan çıkıp kapıyı kapattı. Odada tek başına kalan Arda, akmak için bekleyen tek damla gözyaşını serbest bıraktı. Yavaş yavaş kayan gözyaşı, önce yanağından geçti, sonra da dudağının kenarına gelip tuzlu bir tat bıraktı. 

  İstemem demişti Arda. Çağlar'la arkadaş olduğu zamanlara dönmeye istemiyorum demişti. 

  'İstiyorum!' Diye içten içe kendine kızdı. 'Deli gibi istiyorum! Eskisi gibi olalım, her şeyimizi birlikte yapalım istiyorum!'

  Yatağına oturduktan sonra elinin tersiyle gözyaşını sildi ve gülümsemeye çalıştı. 

  'Hani artık onu düşünmeyecektim? Hani tek odağım kariyer olmuştu? Sadece adı geçtiğinde bile güçsüzleşiyorum. Bu mu unutmak?'

  Ellerini yumruk hâline getiren Arda, kafasını camdan dışarı çevirdi. Her sabah, her akşam, her fırsatta kendisine hatırlatmıştı bunu. Çağlar, Tuğçe'yle evleniyordu. Onu unutmalıydı. Kendi hayatına odaklanmalıydı. 

"Hiçbir şey eskisi gibi olsun istemiyorum." Dedi Arda, çamdan bakarken. "Eski zamanlara dönüp ona muhtaç olmak istemiyorum." 

  Kendinden emin çıkan sesiyle mırıldandığında ayağa kalktı. Her ne kadar Çağlar'ın annesi onları da istemeye çağırmış olsa da gitmeyecekti. Bu yüzden masasındaki telefonunu aldı ve rehbere tıkladı. Aradığı ismi bulduğunda arama tuşuna basıp telefonu kulağına götürdü. 

"Alo?" Karşı taraftan duyulan ses Arda'yı kendine getirirken derin bir nefes verdi.

"İlker Bey, müsait miydiniz?"  

"Evet Arda, müsaitim. Bir sorun mu var?" 

"Yok, bir sorun yok. Sadece, iki hafta sonra olacak toplantı için dosyaları gözden mi geçirsek, diyecektim. Sizin içinde uygunsa tabii?" 

"Tabii ki olur. Şirketimiz için bu kadar çalışan, uğraşan kişiler görmek beni de mutlu eder. O zaman, seni almaya geleyim mi?"

"Olur." Dedi Arda, aynadan kendisine bakarken. 

Sen ve Ben  |BxB|Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin