𝐄𝐤𝐢𝐧 𝐊𝐨𝐜 & 𝐒𝐞𝐥𝐚𝐡𝐚𝐭𝐭𝐢𝐧 𝐏𝐚𝐬𝐚𝐥ı
.
.
.
Bu hikayedeki karakterler ve olaylar, gerçek kişiler ve kurumlar ile hiçbir ilgisi yoktur. Tamamen kurgusal bir hayal ürünüdür.
.
.
.
Başlangınç: 17 Haziran 2021
Bitiş:
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
Mekan: Akademinin Halı Sahası
Yıl: 2011
İnsan kendi etraflarında bir çember oluşturur ve bu çemberin dışına çıkmaz istemez. Çemberin dışında kalan her şey ona ters gelir. Kendi oluşturduğu bu çember onun güvenli alanıdır. Ekinde kendi çapında bir çember oluşturdu ve bu çemberin dışında kalan her şey ona ters düştü. Kendi güvenli olanında yıllarca tek başına kaldı. En yakın arkadaşını bile çemberin içine yeni yeni dahil ederken şimdi çemberin içine zorluk çıkarmadan girmeye çalışan biri vardı. Bu Ekin'i oldukça geriyordu.
Selahattin'in ilgisi Ekin'i geriyordu çünkü Ekin biliyordu ki, biraz daha Selahattin'in onunla ilgilenmesine izin verirse Selahattin o güvenli alana girecekti. Ekin bunu istemiyordu.
Ekin bazen odadan yatağını dağınık bırakıp çıkması gerekiyordu. Odaya geri döndüğünde yatağını toplu buluyordu. Kıyafetlerini öylece bıraktığı zamanda bile kıyafetleri düzgün bir halde dolabında oluyordu. Sadece odanın içinde değil odanın dışında da Selahattin'in ilgisini hissediyordu. Selahattin herhangi bir atıştırmalık bir şey aldığında bir tane değil iki tane alıyordu. Kendine aldığı şeyleri Ekin'e de almaya başlamıştı. İki ay içinde Ekin'in neyi yemeğini bile öğrenmişti. Daha Berk bile bunu bilemiyorken bu adam nasıl onun hakkında bu kadar bilgiye sahip olabiliyordu? Yemekhanede onun sevmediği bir şey olduğunda Ekin'in gene de zar zor onu yediğini görüyordu, onun için abur cubur alıyor yatağının üzerine koyuyordu. Bunları yaparken Ekin ile yüz yüze gelmekten oldukça kaçınıyordu. Ekin'in ona nasıl tepki vereceğini daha çözemediği için her şeyi gizli yapıyordu. Yaptığını sanıyordu. Ekin çok kıyafeti olmadığının farkındaydı. Selahattin'in ise bir ton kıyafeti vardı. Ekin'in fark etmediğini düşünse de Ekin'e olacağını düşündüğü kıyafetlerini Ekin'in dolabına yerleştiriyordu. Daha sonrada sanki farkında değilmiş gibi davranıyor ve senin dolabında dursun diyordu. Ekinde zaman içinde zaten onun kıyafetleri olduğunu unutuyor ve onun kıyafetlerini giyiyor sanıyordu.
Selahattin sadece sanıyordu.
Ama Ekin farkındaydı.
Ekin, Selahattin'in bu yaptıklarının kendine özel olmadığını da düşünüyordu. Adam kendine yakın gördüğü herkese böyle davranıyordu belki. Hatta bazen Mert'e bile acıyordu bu herif, onunla da ilgileniyordu ama yine de Ekin gerilmeye başlamıştı. O güvenli alana birini dahil etmek istemiyordu. Özellikle Selahattin'i hiç almak istemiyordu.
Ekin, Selahattin gibi birinin ilgisine alışık değildi. Ekin'e yaklaşan insanlar genelde çıkarları için Ekin'e yaklaşırlardı ama Ekin, Selahattin'in ona yaklaşmasında hiçbir çıkar olmadığını biliyordu. Selahattin, Ekin'i sevdiği için böyle davranıyordu. Normal arkadaşça sevgiydi bu.
Ekin'in en çok canını sıkan şey ise uyandığında üzerini örtülmüş halde bulmaktı. Genelde dağınık yatan biriydi bu yüzden üzerine örttüğü yorgan hep yere düşerdi. Ekin bunu biliyordu, Ekin yıllarca böyle yaşamıştı ama Selahattin ile kaldığı 2 ay boyunca her sabah üzerinde yorgan ile uyanıyordu.
