•Bölüm 14

650 43 14
                                    

~ Sezen Aksu - Herkes Yaralı ~

Keyifli Okumalar!

________________________

Karaca Kurtuluş

Dudaklarımızın birleşmesi ile içimden bir şeyler yeniden hareketlenmişti. Nefes aldığım dudaklarında yaşamanın güzel bir şey olduğu kendini hatırlatmıştı. 2,5 yıl öne geride bıraktığım tek arzusu sevdiği adam ile mutlu olmak olan Karaca kendini hatırlatmış, ben buradayım demişti. O kadar özlemiştim ki bu hissi. Gözyaşlarımız birbirine karışırken geri çekilen ben olmuştum.

En fazla seviyorum der kandırırım, daha ötesi yok.'

Yavaşça gözlerimi açıp "Sakın bir daha sevmediğin bir kadını öpme. " dedim.

Hızla eve girip kapıyı kapattım. Sırtımı duvara yaslayıp derin bir nefes aldım.

"Azer." dedim sessizce. "Azer..." dedim bir kez daha. Kalbim deli gibi çarparken Azer'in onda bıraktığı etkiyi oldukça özlemişti. Ama bir yandan da hala bende bu kadar etki bırakması sinirlerimi çok bozuyordu. Banyoya girip yüzümü yıkadım. Üzerimi değiştirip yatağın ucuna oturdum. Telefonumu elime alıp saate baktım.

12:19...

Ayağa kalıp pencerenin önüne gittim. Azer'in arabasını kapının önünde görünce bir an afallamıştım. Gitmemiş miydi? Pencereyi açıp mermere yaslandım. Arabanın camları siyah olduğu için içi gözükmüyordu. Ama beni izlediğini biliyordum. Kafam o kadar çok karışıktı ki. Nasıl davranacağımı ne yapacağımı şaşırmıştım. Dışarıdan bir kapı kapanma sesi gelince kafamı yerden kaldırıp sesin geldiği yere baktım. Azer arabadan inmiş arabanın kaputuna yaslanmıştı. Bakışlarımız birleşince yüzünde ufacık bir gülümseme oluşmuştu. Bakışmamızın tam 6 dakikasında ben yaslandığım yerden kalkıp pencereyi kapatmıştım. Yatağa uzanıp dizlerimi kendime çektim. İkimiz de bir şeyler anlatmak istiyorduk ama elimizden sadece susmak geliyordu. Birbirimize bu kadar yakınken hiç birşey yapamamak canımı acıtıyordu. Kaçta uyuduğumu ben bile hatırlamıyordum. Sabah da deli gibi ağrıyan başım sayesinde uyanmıştım. Bir şeyler atıştırıp ağrı kesici içmiştim. Şimdi ise hızlı bir duş aldıktan sonra kahvemi içiyordum. Telefonum çalınca elime alıp kimin aradığına baktım. 

Ceren Arıyor...

Gülümseyip telefonu açtım. "Günaydın." dedim neşeli bir ses ile.

"Günaydın kuzum."  dedi sıcacık sesi ile. "Ne güzel bir sabah böyle sesin ne güzel geliyor. Birşey mi oldu?" dedi.

"Yooo birşey olmadı. Öyle güne pozitif başlamak istedim." dedim.

"Yarım saate sana gelicem müsaitsen."

"Gel kuzum bekliyorum."

"Kahvaltı yaptın mı?"

"Yapmadım sayılır." dedim gülerek.

"Tamam yapma o zaman ben birşeyler alıp geliyorum."

"Tamam gel hadi anlatacaklarım var."

"Evett senin derdin belli oldu." dedi gülerek.

Telefonu suratına kapatıp koltuğa fırlattım. Herşeyi de çok bilsindi kuzeni gibi. Çay makinesine su koyup çalıştırdım. Tepsiye bardakları, kahvaltılıkları ve tabakları koyup bahçeye çıktım. Getirdiklerimi masaya dizerken kapı çalmıştı. Tepsiyi mutfağa bırakıp kapıyı açtım.

Bir adam elindeki anahtarı bana uzatıp arabayı gösterdi. "Azer Bey gönderdi."

Gülümseyip "Tamam teşekürler." dedim.

Mᴜ̈ᴘᴛᴇʟᴀ  (AᴢKᴀʀ)Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin