Herşey Yolundaymış..

189 11 2
                                    

/Canlarım nerdesiniz? Bi ses veriiin. Yorum ve oylarınız hanii? Sizler için en kısa zamanda yazmaya çalışıyorum bölümleri ballar. Ygsden sonra daha da güzel olucak bölümler.✨ Sizde herşey yolunda mı :)) /

🔸Fotoğraf, Nil karakterimizin evdeki haline aittir.🔸

"Çiçekleri beğendin mi Nil? :)"

Numarayı görür görmez şimşekler çaktı beynimde.
Ama nasıl olur? Nerden çıktı şimdi bu.
Ben onu aklıma bile getirmiyorken, o nasıl olur da beni unutmamıştı.
Yerimden doğrulup telefona şaşkınlıkla bakarken, bir yandan da çiçeklere takılıyor gözlerim.
...
Yaklaşık 4 yıl önceydi. 16-17 yaşındaydım. O yaz annemle tatil için ilk kez plan yapmamıştık. Denize girmek ve akşam kızlarla buluşmak dışında pek bir yere çıkmıyordum o zamanlar, ki hala da öyle.
Ama o yaz bambaşkaydı benim için.
Bora'yla tanışmıştım çünkü.

Renkli gözlü ve kumral tenli Bora.. Çok eğlenceliydi. Canı sıkkın olduğunda dahi dudaklarındaki o minik gülümseme hiç eksik olmazdı. Fazla yakışıklıydı. Eğer biraz daha tatilini uzatıp burda kalsaydı benim ona aşık olmam kaçınılmaz olurdu.
Dışardan cool ve havalı görünüşünün altında, çok hassas bi kedicik yatardı. Sanırım tanıdığım gibi de kalmış..

Çok yakın iki dostuk onunla. Başka bir şey de olamazdı. Çünkü kabul etmeliyim ki 4 yıl önce onun için fazla çirkindim. O bana bakmazdı.. Hala da bakmaz..
Yaz tatili bittikten sonra bir kez daha gelmişti buraya. Geldiğinde yine görüşmüştük. İlk defa başka bi şehirden arkadaşım olmuştu. Sahiden de arkadaştık.. Ama Bora bu sefer ki eve geri dönüşünde okul, onun yoğun temposu derken görüşmemiz aralıklı hale geldi. Ardından da çok uzun zaman konuşmadık. Ben de numarasını silmiştim. Ama numarayı görünce hatırlıyor olmam ve onda hala numaramın olması beni çok şaşırttı.

Güzel gülüşlü Bora.. Niçin çıktın ki ortaya sen şimdi?

Zihnimde onunla birlikte olduğumuz anlar canlanıverdi. Şerit gibi geçiyordu gözümün önünden..
...

Mesajına cevap yazma gereği hissettim.

"Bora? Nerden çıktın sen?"

Elimde tuttuğum telefonla yatağımın kenarına oturuyorum. Çiçeklere bakıyorum biraz. Nedensiz gülme tutuyor. Deli bu çocuk sahiden deli.
Ben öyle kendi kendime gülerken mesajıma yanıtı gelmişti bile.

"Hiç kaybolmamıştım ki miniğim"

Bana hep minik derdi. Sinir olsam da bana öyle hitap etmesini severdim ne yalan söyliyim.
Ama uzun zaman oldu. Minik değilim artık.

"Yalancısı seni. Niçin hiç yazmadın peki ?" diye cevap veriyorum.

Bora bu; sıkıştırdı beni hemen..

"Sen niçin yazmadın Nil?"

Böyle hesaba çekileceğimi düşünmemiştim. Sahi niçin ben de yazmamıştım ki? Bilmiyorum..
En son konuştuğumuzda bi arkadaşı olduğunu söylemişti. Kız arkadaş.. Sıradan değil, çok yakın bi kız arkadaş.. O sıralar ergenlikle birlikte kabarmış olan kıskançlığımdandı sanırım pek mesaj atmadım bir daha. Ama bunu ona açıklayamayacağımdan kestirip atmak en iyisiydi. O zaman çocukluktu benim yaptığım, şu an çok anlamsız geliyor içten içe sergilediğim bu tavır.

"Sen yazmadın. Ben de mesaj atmadım. Öyle de kaldı işte" diyebiliyorum sadece..
Bir kaç dakika içinde mesaj geliyor.

"Tamam minik kızma. Öyle olmuş olsun. Yazarım bundan sonra."

Gelen bu mesajla kendimi kötü hissetmiştim. Ben o sandığı minik kız değilim artık ve bana mesaj da atmayabilirdi. Sorun etmiyorum; onun bana yazmamasını. Yok, yok. Etmiyorum tabiiki de canım..

Annem eve gelmiş fakat duymamışım. Müziğin sesinden olsa gerek.
Annem kapımı açıp, beni öyle dalgın ve aynı zamanda yüzümdeki gülümsemeyle görünce kapıdan soruyor sebebini.

Ben Seninle GüzelimHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin