...AŞK-I VİRANE......1 BÖLÜM

2.2K 110 8
                                    

...AŞK-I VİRANE......1 BÖLÜM.........Bu tecelli-i hayat aşk ile büktü belimi ,
Çağlayan göz yaşı mı , yoksa ki hicran seli mi?"

....................1 BÖLÜM...............

Her şey sıradan ve düzenli olarak devam ediyordu. Evlendikleri günün üzerinden bir buçuk ay geçmiş geçmemiş Bahar'ın gül yüzü solmuştu. Gün aşırı temizlik, sabah kahvaltıları, akşam yemeği derken, evin hanımı değil de bir hizmetçisi gibi davranılıyordu. Bahar'ın gül bahçesini andıran güzel yüzü ev süpürürken terliyor, duvar ve avize silerken elleri çatlıyordu. Evin üç hanımı keyif içinde sefa sürerken, ellerinde gelini maşa yapıyorlardı.

Dişini sıkıp susmayı seçti Bahar ve böylesi bir günlerden bir gün çamaşır makinasına kirlileri atarken makinanın çalışmadığını gördü. İkinci kez düğmesine çalıştırmak için bastığında bozuk makinayla baş başa kaldı. Oflayarak yerinden doğrulduğu gibi teknik servisini aramak için telefona yönelmişti ki açlıktan karnı gurulduyordu.

'' Bahar.''diye sesleniyordu o dakikada kayınvalidesi. '' Koş markete git hemen. Evde süt kalmamış. Akşama Savaş, muhallebi istemişti.''

'' Tamam. ''diyerek cihazı elinden bırakan Bahar, boynuna astığı kır çiçekli, önlüğü çıkartıp sarı saçlarını tepesinde topladı. Üstüne düzen vererek kayın validesinin olduğu mutfağa yöneldiğinde, ekmek sepetinden ekmeğin arasına biraz peynir doldurup açlığını bastırmaktı niyeti.'' Kaç paket istersin anneciğim?'' diye sordu yutkunarak.

'' Ne kadar alınır onu da mı soruyorsun? Al işte birkaç tane.''diyerek kaba tabirle geline sert çıkan yaşlı kadın dolaptan şekerli vanilin çıkarıyordu. ''Bir tane de çamaşır suyu alırsın. Banyolara dökersin. Her yer leş gibi kokacağına mis gibi koksun. ''

Yüzü düşen Bahar, başıyla tamam der gibi onayladı ve dudaklarını dişleyerek kendini sokağa attığında başı dönmeye başlamıştı. Sabahtan beri ağzına bir lokma atmamış sonra yerim derken, kayınvalidesiyle görümceler masayı kaldırmıştı. Kurallar diz boyuydu. Evlendiği adam onu sevdiği kadar annesine düşkün bir kişiliği vardı. Kocasının tavrını yüz yüze gelip ne sorabiliyor ne de ağzını açabiliyordu.

Sadece bekliyordu. Bir gün fark etsinler bir gün beni de sevip içlerine alsınlar diye dişini etine geçirmiş ne derlerse boyun eğiyordu. Lakin ince davranışı karşısında sert kurallar vardı. Bir yerde nazı kampı gibiydi. Savaş karnını doyurur karısını düşünmezdi. Yemekler Savaş'a göre yapılır Bahar'ın neyi yiyip yemeyeceği danışılmazdı. Tam despot bir kadındı Mediha hanım. Bahar'ı oğlundan delice kıskanıyor, kızlarıyla birlik olmuş geline göz açtırmıyordu. Tam ikiyüzlülük dönüyordu o evde. Tüm kararlar oğlunun düzenine göre alınır onun sesi çıkmazsa geline bir söz söyleme hakkı düşmezdi.

Bahar iç çeke çeke kaç cam silerken ağlamış, kayınvalidesinin eziyetlerini kocasına diyememişti. Çünkü kayınvalidesi ile görümceleri Savaş eve girdiği an da değişiyordu. Gün içinde azarlayan kadının dili bülbül, görümcelerin emri vakisi tatlı nezakete dönüşüyordu.

Girdiği marketten iki paket sütle bir bidon çamaşır suyu alan Bahar, açlığına dayanamayarak son kalan iki lirası ile kendine bir meyve suyuyla bir poğaça aldı. Isırarak sokakta yürümeye başladığında bir gün her şeyin tersine dönmesini bekliyordu. Ağzındaki poğaçayı hızlı hızlı yiyerek ağır yürürken, bir motosikletin üzerindeki iki genç önünde durdu. Hınzır gençlerin çapkın bakışları, o saniyede kadının dikkatini çekti. Gülerek sırıtan gençlerin bakışları Bahar'ın üzerinde dolanıyor, kadınsa başı önünde adımlarını hızlandırıyordu.

'' Ne giyse yakışıyor hatuna. Gel de biraz seni gezdirelim güzelim. ''diyerek kadının arkasından seslenen gençlerden biri gülmeye devam etti.'' Bize böyleleri neden gelmiyor. Şu kalçalara şu bacaklara bak. ''dedi arkadaşına dönerek.'' Ah bir elime geçse ahhh ki ne ahhh.''

AŞK-I VİRANEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin