Merhaba, ben Tuğba Öztürk. 17 yaşında lise son sınıf öğrencisiyim. Deli dolu, gezgin, azimli, çalışkan, dediğim dedik, birazda meraklı birisiyim. Bu kitabın ilk sayfalarını okurken yine buna benzer tanışma cümleleriyle karşılaşacaksınız. Hatta kendinizi sanki birisiyle sohbet ediyormuş gibi hissederek kahramanların dünyasıyla sizin dünyanızın benzer yönlerine rastlayacaksınız. Bazı cümleleri okurken bunlar benim düşüncelerim ben olsam ben de böyle yapardım derken bulacaksınız kendinizi. Bu kitap sizin derinliklerinize inerek sizi size anlatacak. Size bilmediğiniz yollardan çözüm kapıları aralayacak. Sizi mucizelere, tesadüflere inandıracak. Bu kitap o kadar iyi gelecek ki bazılarınıza, aşkın nasıl yaşandığını, nasıl bir duygu olduğunu, gerçekliğini, ruhunuzunda işleyişini hissedeceksiniz. Kalbinizin ritmik atışları sizi heyecanlandıracak ve öyle dersler alacaksınız ki bu kitaptan, kendinizin değerini daha iyi anlayacak yara almış ruhunuzu iyileştirmeye başlayacaksınız kendi yaralarınızı kendiniz sarmayı öğreneceksiniz. Acılarınızdan bazıları tesadüflerin arasında yok olup gidecek. Bazılarıysa kabuklaşarak soyulmayı bekleyecek. Siz kendinize ne kadar adım atarsanız o kadar ruhunuzu iyileştireceksiniz. Beni kitap yazmaya iten asıl sebepte bu olmuştu aslında. Kendime bir adım atmak. Düşüncelerimi özgürce satırlara dökebilmek ve bunu yaparken kendim gibi olmak..
Kendinize bir adım daha yaklaşmak istiyor musunuz? Cevabınız evetse maceramız başlıyor.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Rüzgarı
Teen FictionPişmanlık, geç kalınmış bir yarayı sonradan fark etmektir.. "Dönüp baktığım zaman seni görmeyeceğim Burak. Ben seni sensizliğinle gömdüm. İnan bana bu şarkıyı dinlerken bile hiçbir şey hissetmiyorum. Bu zamana kadar seninle yüzleşmememin sebebi, ya...
