Günümüz;
***
Bugün Ateşer Kolejindeki ilk günüm, çok heyecanlıyım normalde yeni insanlarla tanışmayı arkadaş olmayı yeni ortamları çok severim ama daha öncesinde bir kolejde okumadım açıkçası ön yargılarımla mücadele ediyorum ondan bu heyecan, beni nasıl karşılayacaklar, alışabilecek miyim, sevip sevilecek miyim ufacık korkuyorum ters bir şeyler olmasından ama halledicem, evet sorun yok Hayat, sakin..
" Kızım oturup yesene düzgünce " Kolumda çanta elimde ekmek ve mükemmel bir sofra... Tabii bir de en önemlisi ilk günden geç kalınan okul..
" Yok valide sultan ben geç kalmak okul, hatta çıkmak şimdi "
" Hah yine Hayat ve sabah sendromları başlıyoruz buyurun, " Abim elindeki ekmeği yumurtaya bandıra bandıra iştahlı iştahlı yerken sözünü de esirgemiyordu çok şükür.
" Abart abi abart, of anne ne katmak sen bunun içine "
" Sevgi katmak ben "
" Annemi de kendine benzettin ya, helal olsun sana "
" Eyvallah abim, eyvallah " Masada bir dilim ekmek kalmıştı abimle bir süre bakıştıktan sonra ikimizde aynı anda ekmeğe hücum ettik annem o sırada ekmek dilimleyip koydu.
" Çocuk gibi ne kavga ediyorsunuz bir büyümediniz gitti "
" Ama anne abim başlatıyor. Hem ne demiş atalarımız su küçüğün sof.. aman su büyüğün sofra küçüğün. " Annemle abim kahkahalarla gülmeye başladılar.
" Evet Hayat, su küçüğün aman offf, kendi etti kendi buldu " Abim haykırarak gülüyordu yani sözü belki ucundan yanlış söylemiş olabilirim başta, hem olur öyle şeyler arada.
" Hayat baban ağaç oldu seni beklerken birazdan kök salacak "
" Aaa evet babam ya doğru ben gideyim, abi gülme sende ya yeter "
"Ooo ovot bobom yoo doğro "
Abim beni sinirlendirmek için elinden geleni yapacak bugün belli oldu, ben de boş duracak değilim ama.
" Çok komik. Annem ben gittim hadi abbim sen de yengeme selam söyle ben gelene kadar yanlışlıkla felan evlenme haa o kadar beklemişim bu tarihi anı kaçıramam "
" Yürü kız, anne büyümüşte abisiyle dalga geçiyor görüyorsun değil mi, sen bir komiserle dalga geçmenin suçunu biliyor musun, yok sana laf olsun, telefon olsun, müzik olsun gerisi fazlalık"
" He abi he nezaretteyim şu an bak aynen fazlalık"
" Tamam hayatcığım, güzel kardeşim benim hadi iyi dersler sana, geç kalmıyorsun tepemi attırmıyorsun tamam mı abisinin gülü "
" Anne şu oğluna bir şey de ya " Annem umursamaz bir tavır takınarak,
"Oğlum, aslanım bundan da ye bak senin için yaptım, ohh afiyet olsun " dedi. Ana oğul maşallahları var bugün, tabi veriyoruz ya abimi ondan bu aslanım lafları.
" Tamam anne öyle olsun " annem oturduğu yerden kalkarak yanıma yaklaştı biliyor ki naz yapacağım küsmesin yavrucak diye düşünüyor o sırada son salatalığı da abime baka baka yedim gör abi bunları gör der gibi
" Oy yavrum oy prensesim küsülür mü anneye hiç sen benim ilk tek prensesimsin aaa "
" Taklitte edildiğime göre sabah sabah artık gidebilirim" Annem sevgi dolu sarılmasıyla beni uğurlarken abim suratımıza bön bön bakıyordu.
" Çıkışta işim var o tarafta bekle beni alacam seni " Hep böyle bu çocuk, ne işi olacak ki, sanki ortama bakmaya geldiğini bilmiyorum ben "
" Tabi abiciğim tabi istersen sende şimdiden gel benimle korumam olursun, erkek yılanlar yaklaşırsa falan korursun beni onlardan. "
" Sen geç dalganı geç hele ben bir duyayım yok seviyorum ulan sevgili mevgili o zaman görüşelim Hayat hanım. "
" Aaa abartma abi sende, ayrıca ben artık reşit birisiyim arkadaşım da olur sevdiceğimde "
" Bak hele bak bak..." Bu cümlenin devamı gelmemeli, evet.
Abim ters bakışlar atıyordu annemde kaş göz işareti yapıyordu kaç der gibi.
" Iıı oldu o zaman görüşürüz akşama Aksoy ailesi " Annemin tontiş yanaklarından abime de öpücükler yollayarak kapıyı kapattım. Arkamdan ters bakışlarını eksik etmedi şükür abiciğim. Her ne kadar erkek yılanlara karşı olsa da seviyorum be abimi iyi ki var. Bazen düşünüyorum da o olmasa canım sıkılırdı herhalde kimle uğracaktım o zaman dimi ama. Evet Hayat aferin kendi kendine düşünüp konuştuğuna göre biraz hızlansan mı baban kapıda ya hani. Tabi ya babam of Hayat of az daha erken çıksan ne olur sanki. Merdivenlerden üçer beşer atlaya zıplaya aşağı indim babam beni görünce,
"Sonunda inebildiniz hayat Hanım, az daha gelmeseydin eve çıkıyordum kendin otobüsle giderdin artık ilk günden "
" Ay baba kusura bakma ya abim tuttu da biraz anca gelebildim. " Emniyet kemerimi takarak meşhur radyomu açtım.
" Ben de diyorum ne eksik " Birbirimize bakıp gülüştük, çocukluktan beri kralpop radyosuz yolculuğa çıkmayız beğendiğim şarkılar genelde burada oluyor, mesela bunun gibi.. Etrafımı izlerken şarkıyı mırıldanmaya başladım.
" Ben birkaç parça anıyla.. "
Burağın konuşması geldi aklıma.. * Hayat gitme, rüzgarını da alarak beni terk etme.. "
Bazı vedalar yaşanmalı işte, yerine yeni anıların gelebilmesi için eskilerinden arınmamız gerekir. Çünkü bazen ne kadar zorlarsak zorlayalım istediğimiz gibi olmaz. Geç kalınır ve geçmişi ne ne yaparsak yapalım geriye getiremeyiz.. İstanbul' a ilk mesajlarımı vermiştim ve şimdi yeni bir sayfa açtım kendime.. O zaman ne diyoruzz
" Yeni rüzgarlara... "
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Hayat'ın Rüzgarı
Teen FictionPişmanlık, geç kalınmış bir yarayı sonradan fark etmektir.. "Dönüp baktığım zaman seni görmeyeceğim Burak. Ben seni sensizliğinle gömdüm. İnan bana bu şarkıyı dinlerken bile hiçbir şey hissetmiyorum. Bu zamana kadar seninle yüzleşmememin sebebi, ya...