ÇATTIK YA! |4|

1.8K 159 24
                                    

Uzun bir aradan sonra hepinize merhaba. Nasılsınız?

Satır arası yorumlarınız benim için önemli, bunu unutmayın lütfen.

Keyifli okumalar!

__________________________

Esmer adam tam karşımda otururken, yaptığım şebeklikleri bir kenara bırakarak ciddi durmaya çalışıyordum.

Gözlerimi kısmış esmer adamı incelerken burnu dikkatimi çekmişti. Yok yok, kesin Karadenizli değildi bu!

"Amine!"

Cevdet müdürün yüksek çıkan sesi beni yerimde zıplatırken baş parmağımı damağıma götürdüm istemsizce.

"Müdürüm, n'apıyorsunuz ya? Ödümü kopardınız!"

Cevdet amca elini alnına götürdükten sonra sıkıntılı bir nefes vererek yüzünü sıvazladı.

"Alper, benim sinirlerim iyice gerilmeden al, götür şu deliyi! Gerisini de sen anlatırsın, daha fazla başım kaldırmıyor!"

Sinirle ellerimi kollarımda bağlayarak göz ucuyla Cevdet amcaya baktım.

"Aşk olsun Cevdet amca! Seni Cevat amcaya söyleyeceğim!"

Ayakta beklerken başkomiserin de ayağa kalkmasıyla odadan çıktık.

"Odama geçelim."

Yüzüme bile bakmadan önden yürüyen başkomisere sinir olmuş bir şekilde taklidini yaparken aniden arkasına döndü. Suratıma garip garip bakarken sırıtmaya başladım.

"Hehe!"

Beni duymazdan gelerek devam ederken artık iyice sinirlenmeye başlıyordum.

Önünde durduğumuz odanın kilidini açarak önden girdi ve koltuğuna oturdu. Ben de masanın önündeki ikili koltukların birine oturdum ve beklemeye başladım.

"Cevdet müdür biraz bahsetmiştir zaten. Öncelikle ekibimize hoşgeldin. Ben Başkomiser Alper Alçın. Bundan sonra bizim ekibimizde görev alacaksın."

Elindeki dosyamı inceledikten sonra konuşmaya devam etti.

"Çok fazla disiplin cezan var. Dosyanın sonunda büyük harflerle bunun son şansın olduğu belirtilmiş. Mesleğinde başarılı bir polissin. Akademide de gayet başarılıymışsın. Cevdet müdür muhtemelen bahsetmiştir, ekiptekilerden gelen şikayet doğrultusunda bunu bildirmeye değer görürsem meslekten uzaklaştırma alacak gibi görünüyorsun."

Zaten bildiğim gerçekleri üstümden duyunca içimi iyice sıkıntı kapladı. Ellerimle boğazımı birkaç kez sıvazladıktan sonra Alper Başkomiser'in yüzüne bakmaya devam ettim.

"Ankara'nın en başarılı ekiplerinden biriyiz. Disiplinsizliğe tahammülüm yoktur. Ekibi aşağı çekmezsen ve emirlerim doğrultusunda hareket edersen iyi anlaşacağımızı umuyorum."

Yaptığı ima beni sinirlendirirken dizimi sallamaya ve deli deli bakmaya başladığımı biliyordum. Çok komik bir şey varmış gibi gülmemle sinirle kaşlarını çatması bir oldu.

"Hadi ya!" dedim kendime engel olamayarak.

"Emin olun, ekibi aşağıya çekmem." Bunu dememle yüzüne bir rahatlık gelirken, beni çözmeye çalışıyor gibiydi.

"Siz benim hızıma yetişebilirseniz tabii!"

Sinirle ayağa fırlayarak ellerini masaya vurdu.

"Sen... Sen nasıl üstünle böyle konuşursun!"

Onun bu haline göz devirmemek için kendimi tutarken derin bir nefes aldım ve sakince konuşmaya başladım.

"Bakın başkomiserim, dosyada da yazdığı gibi mesleğimde gerçekten başarılıyım ve bugüne kadar katıldığım hiçbir ekipte görev anlamında başarısızlık yaşatmadım. Benim temel sorunum disiplinsizlik. Eğer dediğiniz gibi disiplinli biri olsaydım şu an burada olmazdım. Ayrıca, eğer ekibinizi aşağıya çekeceğimi hala düşünüyorsanız da dosyamı tekrar okumanızı öneririm."

Başkomiser haklı olduğumu kavrasa bile sinirinden bir gram eksilmemişti.

"Bu saydıkların, üstüne saygısızlık yaptığın gerçeğini değiştirmez!"

Bu konuya bu kadar takılmasını anlamayarak yüzümü ondan tersi tarafa çevirdim.

"La Havle!"

Onun ayakta olması ve benim oturmam beni rahatsız ederken ben de ayağa kalktım. Ellerimi masaya koyarak başkomiserle aynı şekilde durdum.

"Bakın Alper Bey, saygı karşılıklı olur. Siz daha beni tanımadan ekibinizi aşağı çekeceğimle ilgili imada bulunuyorsunuz. Sizce de haklı bir tepki göstermiyor muyum?"

Yüzü kırmızıdan mora dönerken dişlerini sıkarak konuşmaya başladı.

"Seni şu an şikayet edebilirim, biliyorsun değil mi?"

Oldukça tehditkar bir şekilde söylemesine rağmen omuz silktim.

"Resmi olarak henüz göreve başlamadım. Ayrıca, beni şikayet edebileceğiniz durumlar görev esnasında oluşan disiplinsizler. Tekrar söylüyorum, dosyamda hepsi detaylıca yazıyor. Daha iyi okumanızı öneririm."

Başkomiserin elleri yumruk olurken yüzüme çoktan bir sırıtma eklenmişti.

"Bu kadar sinir iyi değil Başkomiserim, Allah korusun insanı deli eder vallahi! İzninizle!"

Alper başkomiserin gözlerindeki sinir ve şaşkınlıktan faydalanarak oldukça keyifli bir şekilde odadan çıktım.

Kıstığım gözlerim ve yüzümdeki sırıtışla yumruk yaptığım elimi avucuma vurdum ve sessizce mırıldandım.

"Amine :1 - Ankara: 0."

_________________________

Selam!

Uzun bir zaman oldu bölüm atmayalı. Öbür kitabımda bahsetmiştim ama burada herhangi bir duyuru paylaşmamıştım. Uzun bir süre hastaneye gidip geldim, neredeyse her gün tahlil vermek zorunda kaldım. Biraz zor bir süreçti, kafamı yeni toparlayabiliyorum. Kusura bakmayın lütfen.

Bölümü beğendiniz mi? Sonunda Amine ve Alper karşılaşmasını gördük. Bu konu hakkındaki düşünceleriniz neler?

Bölüm yine kısa ama fark ettim ki bu kitapta hep öyle kısa bırakıyorum. Tamamen bölümün gidişatına göre oluyor ve nedense hep kısa oluyor.

Hayatınızda neler oluyor? Sınava girenler oldu, istediğiniz gibi geçti mi? Sonuçlardan memnun musunuz?

Umarım hepinizin sağlığı yerindedir.

Diğer bölümün daha kısa sürede geleceğini umuyorum.

Bir sonraki bölümde görüşmek üzere!

678 kelime.

ÇATTIK YA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin