ÇATTIK YA! |1|

3.3K 257 85
                                    

Başlangıç tarihlerinizi şöyle alayım: ↪
______

Hangi ara karakola geldik, hangi ara elime kelepçeler takıldı hiçbir fikrim yok. Şu anlık tek bildiğim şey ne istediğim, önümdeki burnu sarılı bok çuvalının yüzüne bir tane daha kafa gömmek!

Önümdeki emniyet amiri bana sinirli gözlerle bakarken, hiç oralı olmayarak gözlerimi bir saniye olsun bok çuvalının üstünden ayırmadım.

"Kızım, manyak mısın sen? Neden durduk yere bir sivilin burnunu kırıyorsun?" Amir en sonunda hafif bağırır bir tonda konuşunca mecburen kafamı o tarafa çevirdim.

"Ne durduk yere amirim, bu şerefsiz karşımda gevşek gevşek konuştu. Yapmasam vicdanım rahat etmezdi vallahi."

Amirin bana bakışları gittikçe sertleşirken, tekrardan bok çuvalının sesini duydum.

"Amirim ben bu kadını tanımıyorum bile. Geldi, durduk yere vurdu. Şikayetçiyim bundan!" Onun sesini duydukça benim şarteller artarken, elimdeki kelepçeyi önemsemeden öne doğru atıldım.

"Ulan, ulan hala konuşuyor! Bırakın beni, bırakın da göstereyim şuna gününü! Kardeşim bıraksana kolumu!"

Kolumu, tutan esmer adamdan çekmeye çalıştıkça daha da sıkı tutunca yerimde debelenmeyi bırakıp kafamı yukarı doğru kaldırdım: "Ya sabır!"

Amir sinirle ayağa kalkıp ,tabiri caizse, bana doğru kükredi: "Amine, sana olanları anlatman için tek bir şans veriyorum. Yoksa burasının 12. sürgün yerin olduğu umrumda olmaz, daha ilk günden 13.' ye doğru yol alırsın!"

Amirin dedikleri benim keçileri iyice hoplatırken, derin bir nefes alarak sakinleşmeye çalıştım.

"Bu bok çuvalı-" amirin uyarı dolu bakışlarını görünce tekrardan nefeslenerek: "Yani bu şerefsiz, ha bu aşağıdaki kızı hamile bırakmış. Ben de emniyete evrak bırakmaya geliyordum tam. Baktım sesler yükseliyor, gidip bir kontrol edeyim dedim. Biliyorsunuz amirim, mesleki deformasyon! Neyse işte, gittim ki bir de ne duyayım? Kız gelmiş diyor ki, hamileyim ben. Evlenme işini erkene alalım. Bu şerefsiz kıza hala 'sen takılmalık kızsın, evlenecek olsam seninle mi evlenirim' diyor! Sonra kız ağlamaya falan başlayınca bende şarteller koptu, gömdüm kafayı. Bak düşündükçe yine sinirlendim, gel ulan bir kafa daha gömeceğim!"

Ben hırsla bok çuvalına yürürken, o da bir iki adım gerilemişti, kolumdan çekildim, yeniden!

Artık dayanamayarak sağ tarafıma döndüm. "Ula kardeşum manyak misun sen, birak da şunu az daha hirpalayayum. İçim soğimamuştur daha!"

Yanımdaki esmer arkada bir tarafa gözlerini kısmış bakarken, hafifçe dönerek ben de baktığı yere baktım.

"Azra, doğru mu bunun dedikleri?" Sabahtan beri ağzını bıçak açmayan esmer, buz gibi ses tonuyla zaten gergin olan ortamı iyice germişti. Fesuphanallah!

"Doğrudur abi." Hamile olan kız nerdeyse duyulmayacak bir ses tonuyla konuştuğunda, gözlerimi iyice belerttim. Bu kız sabahtan beri burda ve olayı anlatmadı mı yani!

"Bacım sen de sesini çıkartmasan burda olduğunu bilmeyeceğim. Ben senin için gideyim şu şerefsizi döveyim, hayır o sıkıntı değil de, sonra burda ilk günden olay çıkartayım; sen gelip derdini anlatmıyorsun bile. Gücendim bak şu an." Azra denilen kız dediklerime inanamayarak bakarken, aniden sağ tarafımda bir boşluk, ardından da odada acı dolu bir inleme sesi geldi.

"Ulan, sen benim kardeşimi nasıl hamile bırakırsın lan?!" Odaya ikinci bir kükreme hakim olurken, bu kükreme arasında sanırım bok çuvalına üç dört yumruk gitmişti, odaya aniden dalan ve çay getiren memura bakıp teşekkür ettim. Kelepçeli ellerimle çay bardağını kavrayıp, ayıptır söylemesi, höpürdeterek koca bir yudum aldım.

Aniden sessizleşen odaya anlam veremezken, sabahtan beri ilk defa gülümseyerek konuştum: "Oh be, dünya varmış!"

_______________

Bölüm epey kısa oldu ama uzarsa saçmalayacaktı gibi. Vira bismillah diyelim, açılışı şimdilik böyle yapalım. İlerleyen bölümlerde zaten olayı ve karakterimizi daha net kavrarsınız diye düşünüyorum.

Açıkçası bu hikayede kimseyi üzüp ağlatmak istemiyorum, bol kahkahalı, bol gülümsemeli bir kitap yazmak ve sizi okurken musmutlu etmek istiyorum. Daha ilk bölümdeyiz ama umarım bunu başarırım.

Tabii arada belki iki üç acıklı sahne olur, o tamamen ruh halime bağlı. Yani hiç de olmayabilir, baştan uyarayım!

Hepiniz hoşgeldiniz ve sanırım bunu en başta söylemem gerekiyordu, kusuruma bakmayın artık ;)

ÇATTIK YA!Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin