Renkli 1 bölüm 3

4.4K 219 14
                                    

Kapıyı açtığımda Selim abi kişisi bavulumu almak için gelmişti. Ne kadar ben taşırım diye ısrar etsem de kabul etmemiş ve araba koymuştu bile. Yine o lüks büyük araba vardı. Arabaya bindiğimizde parmaklarım ile oynamaya başladım.

"Stresli misin? " diye bir soru yöneltti Selim kişisi.

"E-evet"

"Aç mısın? "

"Hayır." dedim bu sefer kekelemeden.

"Renk sakin olabilirsin kimse sana zarar vermez. " deyince emin olamayarak tepki vermedim.

"Ama senden bir ricam olacak Renk." deyince ona baktım. O da gergin görünüyordu.

"Babamın Alev hakkında anlattıklarını hatırlıyor musun? "

"Hatırlıyorum." dedim yine sessizce.

"Alev bize tahmin edemeyeceğin şeyler yaşattı Renk. Hepimiz onu çok benimsemişken bizi hayal kırıklığına uğratmak bir yana yem fiziksel hem psikolojik zararlar verdi. " dedi hatırlar gibi.

"Demem o ki seni kolay kabul etmeyecek diğerleri." deyince gerginliğim artmıştı. Azaltmak için uğraşması gerekmiyor muydu?

"Korkmana gerek yok Renk. Kimse sana zarar vermez. Veremez. Sadece sana alışmaları için zaman ver tamam mı? "

Bu zamanı onlara benim vermem gerekmiyor muydu?

"Biliyorum alışması gereken sensin ama bu bizim için de kolay değil. Onlar seni tanımıyor ama ben tanıyorum. Seni aradığımızı bile bilmiyorlardı. Tekrar bi Alev vakası yaşamaktan korkuyor hepsi."

Hepsi? Kaç kişi var ki? Acaba biyolojik kuzenlerim de mi onlarla yaşıyor?

Yol boyu sessizce Selim abi kişisini dinledim. Bana biraz Alev kişisinin neler yaptığını anlattı. Sadece bir iki olay anlatmasına rağmen ağzım açık kalmıştı. Allah kötü insanların şerrinden korusun bizleri.

Çok geçmeden eve gelmiştik. Kocaman beyaz bir evdi burası. Daha önce böyle bir evde hizmetli olarak çalışmayı bile düşünemezken şimdi yaşayacak mıydım? Ne kadar büyüktü burası kaç kişi vardı burada?

Selim abi kişisi beni içeri buyur ederken bir adam bavullarımı taşıyordu. İçeriye adımımızı atar atmaz gürültüler yükselmişti. O kadar yüksek bağırıyorlardı ki korkudam geri adım atmıştım. Pamuk teyzem aklıma gelince korkumu yenerek bir adım atmaya zorladım kendimi. Seslerin yüksekliğinden dolayı kulaklığımın sesini kısmıştım.

"Ya siz aklınızı mı kaçırdınız! Ne demek bizimle yaşayacak! "

"Nasıl güvenirsiniz bu kıza!"

"Abi yapmayın nolur. "diye küçük bir çocuk sesi duymuştum. Artık kavga seslerinin kimden geldiğini görebiliyordum.

"Çocuklar lütfen o da sizin kardeşiniz." demişti ağlayan Aylin Hanım.

"Sen karışma anne! " dedi kıvırcık esmer çocuk.

"Bağırma anneme!" dedi kıvırcık kumral çocuk.

"Sana ne Gürkan sana ne! " dediği an Gürkan denilen çocuk bir yumruk sallamış diğer çocuk ise hemen karşılık vermişti. Her yer birden kararmıştı sesler yükselmişti.

Gözlerimi kapatıp yere çökmüş ve ağlamaya başlamıştım. Bir yandan da amcam bana vurmasın diye kendimi koruyordum. Yine canım acıyacaktı. Yine ruhum acıyacaktı.

"Yapma! Yapma! "diye bağırdım. Deli gibi korkuyor dayak yemeye hazırlanıyordum. Her an soğuk demir vücudumu yakabilirdi.

" Renk kendine gel!" deyince ne olduğunu anlamaya çalıştım. O an fark ettim ki geçti sandığım sandığım hiç bir şey geçmemişti. Gözümü açıp kollarımı indirdiğimde amcamın evinde değilde bu büyük evde olduğumu idrak ettim. Selim abi kişisi beni kolumdan tutup kaldırırken kafamı sallayıp kendime gelmeye çalıştım. Herkes garip garip bana bakıyordu.

Gri-Renkli HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin