Renkli 1 bölüm 9

3K 214 4
                                    

"Amellerin Allah'a en sevgilisi, az da olsa devamlı olanıdır." (Buhârî)

Bismillahirrahmanirrahim

Ben şaşkın şaşkın bakarken birden herkes oturdu. Bende biraz ayakta kalınca hemen oturdum. Uğur kişisi beni görsede takmıyor gibi duruyordu. Bende takmazdım öyleyse. Ama insan nasıl takmaz. İki haftadır beraber yaşıyoruz sonuçta. İstemesem de kafama takıyordum işte. Hem kafama takmıyorum diyen derdinden kaçmaktan başka bir şey yapmıyor gibi geliyor bana. Her insan kafasına takar kimisi az kimisi çok. Psikopatlar hari-

Birden biri kolumdan dürtünce Uğur kişisi ile bakıştık. Sınıfta ki herkes tahtada matematik formülü yazıyordu. Harika. Bir de matematik öğretmenimiydi?

Uğur abi kişisi sertçe gözlerime bakarken kendi kulığını gösterip ağzı ile 'aç' kelimesini dediğini anladığımda hala cihazımın kapalı oluğunu hatırlayıp panikle açtım. Uğur kişisi ellerini arkada bağlamış bağladığı ellerin birine kağıt birinde tahta kalemi vardı.

"Kulaklarınızı iyi açın dinleyin bu dersi çocuklar! Sonra ileri de çok pişman olursunuz! " dedi ve bana anlık sert bakışlar attı. Bu kısaca 'dua et ilk günün' der gibiydi. Evet arkadaşlar an itibariyle Renk kişisinin lise hayatının nasıl kaydığını göreceksiniz.

Hızlı hızlı tahtayı yazarken birden kapı çaldı refleks ile baktığımda içeriye kumral saçlarında sarı boyalar olan serseri tipli bir çocuk gördüm. Anımda bakışlarımı çekerken çocuk konuştu.

"Kusura bakmayın hocam. Gelebilir miyim?" dedi uykulu bir sesle.

"Bir daha olmasın Caner geç çabuk! " deyince Uğur abi hoca kişisi, (daha da uzatsaydın Renk) çocuk yürümeye başladı. Adımları yakınlaşırken çantası yanımda yere atıldı ve birden pat diye yanıma oturdu. 'Tövbe estağfurullah tövbe estağfurullah' diye içimden söylenirken kendimi daha çok kenara yaklaştırmıştım ama hemen duvarın yanındaydım bu yüzden pek fark etmedi. Hiç ona bakmadan tahtayı yazarken Uğur kişisinin yanağındaki damar seyiriyordu. Bana mı sinirlendi acaba?

"Oo yeni kız hoş geldin. " dedi çocuk biraz bana doğru eğilip fısıldarken. Kendimi geri çekmeye çalışırken kafamı sağol anlamda salladım.

"Dön de gül cemalini göreyim." dedi pişkin pişkin. La İlahe İllallah.

"Yan profilin çok güzel. " dedi daha çok yaklaşarak. Artık neredeyse ağlayacakken Uğur kişisinin borozan gibi sesini duydum.

" Caner! Çık dışarı! " diye kükreyince bir kaç öğrenci korku ile geri sıçramıştı. Bende o kadar çok korkmuştum ki yine gözümün önüne amcamın demir çubuğu ile vurma anları geliyordu. Yüzümü kapadığımda neler olduğunu duymamak için kulaklığımı kapattım. Biri omuzuma dokununca korku ile geri çekildim. Çekilmem ile sandalye geri düşmüştü. Başım dönüyordu. Atlatamıyordum o anları. Nerede kavga sesi duysam yüksek sesle konuşan birini duysam hep korkuyordum hep o anlara gidiyordum.

Uğur abi kişisi bana endişe ile bakarken tüm sınıf beni izliyordu. Hızla sınıftan çıkarken ilk günden kendimi rezil edişime üzülüyordum.

Boş koridorlardan koşarken sadece kendi nefes alış verişim duyuluyordu. Başım dönüyordu bütün koridorlar birbirine benziyordu. Gözlerimden yaşlar hızlı hızlı akarken boynunu kıtlata kıtlata yürüyen Toprak abi kişisine gördüm. Beni gördüğü an kaşları çatılırken halimi fark edince korku dolmuştu yüzü.

"Renk? " dedi. İlk defa adımı söylemişti. Çok savunmasız hissediyordum. Pamuk teyzem neredeydi? Amcam evde beni mi bekliyor bu günde? Sokakta bir başıma mı kaldım yoksa yine?

Yer ayaklarımın altından kayarken tek bir şey diyebildim.

"Abi..."

°°°°°°°°°°°°

Toprak Dağlı'dan

Ders boyu aklıma Renk gelip duruyordu. Bu gün ilk günüydü sahi ne yapıyordur?

Ona çok kötü davrandığımı biliyordum ama bu ailemizi korumak içindi. Onun kendini koruyacak kadar bile gücü olmadığını görüyordum ama yine aynı şeyleri yaşamak istemiyordum. Kardeşim diye bağırıma bastığım kız bizi ayakta uyutmuş türlü türlü eziyetler etmişti. Alev'i biz sarıp sarmaladıkça bizi yakmış kül etmişti. Bulut daha el kadarken kaybettim yalanı ile sokakta bırakmıştı. Kamera kayıtları olmasa timsah gözyaşlarına inanacaktık. Para karşılığında başka bir aileye vermeye çalışmasını saymıyorum bile. Uğur abimi üniversitesinde hırsız diye adlandırmasından tut benim en yakın arkadaşlarıma sarkmasına kadar çok uzun ve aklınızın alamayacağı bir kötülük listesi vardı Alev'in. Oysa ilk aramıza girdiğinde melek gibiydi. Bütün bu olanlardan sonra nasıl bu kadar çabuk güvenebildiler Renk'e?

'O iyi biri Toprak ' diyen iç sesimi her seferinde dövesim geliyordu. Biliyordum, hissediyordum onun kardeşim olduğunu, iyi biri olduğunu ama atlatamadığım ve atlatamayacağım travmalarım vardı.

Alev bana öyle şeyler yaptı ki kırk yıl geçse unutamam olanları...

Peki ya Renk? Onun sırtındaki izler neydi öyle? 2.kattan düştüm dedi ama hiç inandırıcı değildi. Öte yandan işitme kaybı olması bu ihtimali de doğruluyordu. Ya şiddet gördüğü için duyma kaybı yaşadıysa? Ya o izleri bir insan yaptıysa? Benim kardeşime nasıl yapar bunu!

'Sabah yüzüne bakmadığın, işitme cihazını kırdığın kardeşin mi? ' dedi iç sesim. Hep haklı olması beni deli ediyordu. Ne kadar kabul etmek istemesemde Renk' in de çok büyük travmaları olduğunu her halinden anlıyordum. Gürkan abim bir şeyler biliyordu ama anlatmıyordu. Yoksa o da Renk ile bu kadar yakın olmazdı. Babam ve Selim abim de araştırıyordu bu olay hakkında. Hatta Uğur abim bile gizliden araştırıyordu biliyordum.

Renk tek kız kardeşimiz. Tabi ki araştıracaktık. Kimseye demiyordum ama ben de ufak çaplı bir araştırmaya başlamıştım. Aklıma gelen bir düşünce ile tüm moralim yine bozulmuştu.

Renk bir bana bir Uğur abime abi demedi değil mi?

'Bir de utanmadan demesini mi bekliyorsun'

Bu düşünceler beynimi yiyip bitiriyordu. Yüzümü ellerimle hızla sıvazlayıp ayağı kalktım ve hocadan tuvalet izni aldım. Elimi yüzümü yıkamak iyi gelebilirdi.

Bütün zamanımı düşünmek ile geçiriyordum bu aralar. Gözüme uyku bile girmiyordu. Renk'e haksızlık yapıyordum ve artık bu elimde olmadan oluyordu.

Yine Renk'i düşünürken karşıma çıkması ile kaşlarımı çattım. Yüzünün bembeyaz olması ve gözlerinin yaşlarla dolu olmasıyla panik ve korkuya kapılmıştım. Ağzından çıkan sözcükler ile şok geçirirken yere düşmesi ile kalbim parçalanmıştı.

"Renk! Abim! "

°°°°°°°°°°°°°

Uğur Dağlı'dan

Caner denen öğrenci müsveddesi başka boş yer yokmuş gibi Renk'in yanına oturmuştu. Ulan öğrencim olmasan ben yapacağımı biliyordum! O tarafa bakmamaya çalışırken Caner itinin Renk'e yavşadığını gördüm. Anında kan beynime sıçramıştı. Gözüm kararmış tüm sesimle bağırmıştım. Bir kaç kişi sesimle irkilirken Caner denen çocuğu yaka paça sınıftan attım. O ara gözlerini kapatmış korkan Renk ile 'ne yapıyorsun oğlum sen' dedim kendi kendime. Ona dokunamaya korkuyordum sanki kırılacak gibi. Dokunduğum an ise gözlerinde ki korkuyu gördüm. İlk günkü gibi yaralı bir ceylan gibi bakıyordu. Hızla sınıftan çıkarken bende peşine gitmiştim. Sesleniyordum ama duymuyordu. En sonunda durduğunda baktığı yöne doğru baktım. Toprak'a 'abi' derken sol yanıma kurşun girmiş gibi hissettim. Ne yani bu şerefsiz Toprak'a bile abi dedi ama bana demedi mi?! Diye düşünürken renk gözümün önünde yere düştü.

O an anladım ki benim abi sözünü duymaya zerre hakkım yok.

°°°°°°°°°°°

Ne zaman yayımlayacağım valla bilmiyom kendi kendime yazıyorum öyle 😂😂
~yayımladım ve üç günde okuma sayısınaa inanamıyorummmmm

Umarım okursunuz. Aslında okuyun diye yazmıyorum yazması zevkli bir hikaye :)
~evet öyle:)

Gri-Renkli HayatHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin