LİSA
Roselerin evine geri gelmiştik. Jisoo ve Taehyungta burdaydı. Jisoo ve Taehyungu beklemiştik. Onları beklerkende akşam olmuştu. Rose anahtarı kilite soktu. Çevirdi. Küçük kutunun kapağı aralandı.
Kutuyu tamamen açtı. Eski bir telefon vardı. Bir kaç fotoğraf ve Suhonun fotoğrafı. "Suho mu?" dedi Jisoo. "Nayeon Suhodan hoşlanıyordu eskiden." dedi Rose. Birden büyük camlardan içer mavi kırmızı ışıklar girdi. Hızlıca ayağa kalkıp perdeler araladım. "Polis!" dedim.
Jisoo ve Jennie her şeyi poşete geri koydu. Rose poşeti giysisi odasına götürdü. Odaydı gerçektende. Parkeyi ayakkabı çekeceği ile çıkartı ve poşeti oraya koydu. Parkeyi üstüne geri kapattı ve parkenin üstünde zıpladı.
Ona garip garip bakarken "Her zenginin gizli yeri vardır. Şimdi normal takılın." dedi Rose. "E hadi telefonlarınıza baksanıza!" dedi Rose. Hepimiz bir yere oturup telefonlarımıza bakmaya başladık. Jungkook bana sarılıyordu ve ben telefonuma bakıyordum.
İkimizin fotoğrafını çekmeye başladım. Yanağıma küçük bir öpücük kondurunca hafifçe gülümsedim. Odanın kapısı açılınca hepimiz oraya baktık.
"Bayan Rose polisler sizle ve arkadaşlarınızla görüşmek istiyor." dedi hizmetçi. "Tamam gidebilirsin onlara indiğimizi söyle. Ve bir dahakine kapıyı tıklat." diyip kapıyı sertçe kapattı. "Bu kadar kaba olmak zorunda mısın?" dedi Jin. "Evdeki her zamanki halim." dedi.
"Şimdi." dedi Jisoo. "Dedektifte burda olabilir bu yüzden kesinlikle salakça şeyler yapmayın sadece doğaçlama yapın." dedi Jisoo ve ayağa kalktı.
Birlikte aşağı indik ve evet dedektifte burdaydı. "Merhaba çocuklar." dedi dedektif. "Merhaba." dedi Jisoo. "Oyun oynuyorsun gene ha?" dedi dedektif. "Her zaman." dedi Jisoo ve koltuğa oturdu.
"Yeniyor musun bari?" dedi dedektif. Yanına oturduk Jisoonun. "Bence iyi gidiyorum." dedi Jisoo. "O zaman arkadaşlrına sorayım bu oyunu." dedi ve Jisooyla Taehyung hariç hepimize baktı. "Anlatın bakalım bugün Nayeonun evinde ne yapıyordunuz?" dedi dedektif.
"Nayeonun evi mi?" dedim. "Jisoo kendine göre arkadaşlar bulmuş." dedi dedektif ve Jisooya baktı. "Kendim gibileri çok severimde." dedi Jisoo. "Bildiğim kadarıyla onlar okuldaydı. Hatta matematik etütündelerdi." dedi Jisoo. "Ben arkadaşlarına sormuştum. Neden sen cevap veriyorsun?" dedi dedektif.
"Çünkü..." dedi Jisoo ve "Ses tonunuz bizi suçlar gibiydi ve arkadaşlarım bu ses tonunda gerililer." dedi Jisoo. "Galiba burda ağızı olan tek kişi sensin." dedi dedektif. "Gördüğünüz gibi hepimizin var ama açılmaya korkuyor." dedi Jisoo. Çok iyi konuşuyordu bu kız.
"Neden?" dedi dedektif. "Çünkü hepimizin Nayeona karşı bir suçu var ve bunu yanlış anlamınızdan korkuyoruz." dedi Jisoo. "Öyle mi alglamalıyım?" dedi dedektif. "Kesinlikle hayır." dedi Jisoo.
"Jisoo aklımı karıştıramayacaksın sorularımı çoktan not alıp geldim." dedi dedektif. "Ben asla yapmam ben sustum." dedi Jisoo ve Taehyunga yanaştı.
Bana döndü dedektif. "Evet Lalisa birde senden dinlemek isterim olayı." dedi dedektif. Bütün gözler üzerimdeydi. "Açıkçası Jisoo yanlış söyledi." dedim. Dedektif hemen döküleceğimi biliyordu. Arkadaşlarımda.
"Okuldaydık evet ama sonra Jimine Taehyungtan telefon geldi." dedim. "Peki bu sırada nerdeydiniz?" dedi dedektif. "Basketbol sahasında." dedim. "Bütün toplar patlamıştı. Şaşırdık. Birde bir şey batırılmıştı sanki anlamadım." dedim. "Sonra karakola gidecektikki Rosenin evine geldik. Burda oturduk." dedim. "Sonrada Jisoo ve Taehyung geldi." dedim.
"Peki." dedi dedektif. "Böyle mi oldu olay?" dedi dedektif ve hepimize baktı. En sonda Jisooya. "Biz sadece meraklı liseli ergenleriz." dedi Jisoo. "Meraklı kısmı beni korkutuyor Kim Jisoo." dedi dedektif. "Merakımızı giderdiğimizi kim söyledi? Sadece merak ediyoruz ama merakımızı gideremiyoruz." dedi Jisoo. "Emin öyledir." dedi dedektif.
"Bu arada Nayeonun dolabında senin parmak izini bulduk Rose. Daha yeniydi." dedi dedektif. Rose hafifçe gülümsedi ve gözlerini etrafta gezdirip dedektife dikti. Gözlerini kırpıştırdı ve "Sadece parmak izi." dedi. "Aynen öyle." dedi dedektif. "Ve bence biz gelmeden önce dokunmuştun kilit yerine." dedi dedektif.
Jisooya ihtiyacımız vardı. "Açmaya çalıştım." dedi Rose. Hepimiz ona şaşkınca baktık. "Sadece çalıştım." dedi Rose. "Neden?" dedi Rose. "Çünkü ordaki şeyi görmenizi istemedim." dedi Rose. "Neyi?" dedi dedektif. "Sizce görmenizi istesem dolabı açmaya çalışır mıydım?" dedi. "Şimdi niye söyleyeyim?" dedi Rose.
"Pekala." dedi dedektif. "O zaman dolabın içi nasıl boştu?" dedi dedektif ve çocuklara baktı. "Annesine sorun belki boşaltmıştır." dedi Jin. Kafamızı salladık. "Bilgiler için sağol." dedi dedektif ve ayağa kalktı. "Çay kahve falan ikram etseydik." dedi Rose. "Sağol canım." dedi dedektif ve gitti.
"Harikaydık!" dedi Rose ve Jinle beşlik çaktı. "Jisoonun işin içinde nasıl bu kadar kolay sıyrıldığını şimdi anladım." dedi Hoseok. "Bugün yeterince sorguya çekildim ben gidiyorum." dedi Jisoo ve bize el sallayıp gitti. "Kutu?" dedim. "Yarın çok halsizim." dedi. "Pekala." dedim.
"Bir an söyleyeceksin diye çok korktum." dedi Yoongi. "Ben hayatta söylemem." dedi Rose. "Neyse bende gidiyorum." dedim ve el sallayıp yanlarından uzaklaştım. Jungkookda peşimden geliyordu. Kolunu omzuma attı ve "Benim bırakmamı ister misin?" dedi. "Olabilir bay Jeon." dedim.
BÖLÜMÜ OYLAMAYI UNUTMAYIN
DİĞER KİTAPLARIMADA BAKABİŞİRSİNİZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NO BODY NO CRİME | TAESOO
FanficKim Taehyungun kuzeni Kim Jisoonun en yakın arkadaşı intahar etiği düşünülür ama yaklaşık 1 yıl sonra bunun bir cinayet olduğu ortaya çıkar. Kim Taehyung kuzeninin katilini Kim Jisooda en yakın ve tek arkadaşının katilini bulmak ister. - rahatsız ol...