Kim Taehyungun kuzeni Kim Jisoonun en yakın arkadaşı intahar etiği düşünülür ama yaklaşık 1 yıl sonra bunun bir cinayet olduğu ortaya çıkar. Kim Taehyung kuzeninin katilini Kim Jisooda en yakın ve tek arkadaşının katilini bulmak ister.
- rahatsız ol...
"Çok şaşıracaksınız." dedi ve elektrik kutusunu açtı. Aman tanrım! "Ya." dedi. Küçük bir kapı vardı. Neden her yerde gizli kapı falan vardı. Bir benim evimde yoktu. Ağlayabilirdim bunun için. Kapıyı zorlukla açtık. Bekle bu dolap kapısıydı. "Bekleyin." dedi Jin ve içeri girdi. Önümüzdeki dolabın kapısını tekmeledi.
Açıldı. Hepimiz teker teker dolaptan geçtik. Erkekler soyunma odasına açılıyordu. El fenerlerimizi açtık ve soyunma odasından çıktık. "Baştan söyleyim ben yapmam." dedim ve merdivenlere koştum. "Elimi onun içine asla sokmam." dedi Lisa. "Ben zenginim." dedi Rose. "Ben tiksiniyorum." dedi Jennie ve yüzünü buruşturdu.
Hızlıca 3. kata çıktık ve kızlar tuvaletine girdik. Ortadaki kabini açtım ve içeri girdim. Yanımdaki Taehyunga eldivenleri uzattım. Yüzünü buruşturarak aldı. Yanağından öptüm ve "Yaparsın sevgilim." dedim. Yüzünü buruşturdu ve kollarını sıvadı. Eldivenleri giydi.
Etrafı aramaya başladı. "Şey dicem." dedim. Sesimi bebekleştirmiştim. "Ne?!" dedi. "Şeyin içine bak." dedim ve sifonun olduğu yeri gösterdim. "Asla!" dedi. "Taehyung aşkım lütfen." dedim. "Kuzenin için." dedim. Klozete döndü ve sifonun olduğu yerdeki beyaz şeyi çıkarttı.
Elini içine soktu. Biraz elini gezdirdi ve gözleri kocamana açtı. Feneri yüzüne tutum. "Çek şunu Jisoo!" dedi. Çektim feneri. Küçük kalp şekildenki anahtarı gösterdi.
Duyduğumuz sesle hızlıca arkamızı döndük. Siktir! "Taehyung koş!" dedim. Anahtarı poşete sardı ve eldivenlere çıkartıp çöpe attı. Elinden sıkıca tutum ve koridora çıktık. Çocuklar müzik odasında bizi bekliyordu. "DURUN ORDA!" diye bağırdı güvenlik. Daha hızlı koşmaya başladık. Taehyunga baktım gülerek.
Ne yaşadığımızı sorguluyor gibiydi. "Hadi." dedim. Daha hızlı koşup önüme geçti. Merdivenlerden aşağı indik. Müzik odasının kapısını tıklattık ve "AYAKLARINIZI GÖTÜNÜZE VURARAK KOŞUN!" diye bağırdı Taehyung. Bir kaç basamak merdivenlerden çıktık ve dışarı çıktık. Arkamızdan çocuklar ve kızlar geldi. "Anahtar?" dedi Jimin.
Taehyung elindeki peçeteyi gösterdi. "Namjoon nerde?!" dedim. Buraya doğru gelen beyaz minibüsü görünce gülümsedim. Kapısı açıktı. Hepimiz minibüse bindik ve minibüs son hızda hareket etmeye başladı.
"Hayatımdaki en eğlenceli yılım." dedi Rose. Üstümdeki hırkadan kurtuldum. Çantamı aldım ve içinden günlüğü çıkarttım. "Bunu bir yıkasak güzel olucak." dedi Taehyung. "Ya adama üzüldüm." dedim. "Gidip bir yakalansak mı?" dedim.
"Hem eğlenmiş oluruz." dedim. "Saçmala-" "EVET!" diye bağırdı Lisa. Hırkamı geri giydim. Namjoon minibüsü durdurdu. Dördümüz minibüsten indik. Sonra Jimin, Taehyung, Yoongi ve Jungkookda indi. Okula doğru koşmaya başladık.
Okula girdiğimiz gibi müdürün odasına çıktık. Bilgisayardan en sevdiğim şarkıyı açtım Hot Girl Bummer. Müzik bütün okulda yankılanmaya başladı.
Fuck you, and you, and you I hate your friends and they hate me too I'm through, I'm through, I'm through This that hot girl bummer anthem Turn it up and throw a tantrum
- şarkının bir kısmını paylaştım çünkü çok uzundu-
Müdürün odasından koşarak çıktık. Okulun ortasına koştuk ve dans etmeye başladık. Kameralarada el sallamayı unutmadık.
"Güvenlik!" diye bağırdı Jennie ve koşmaya başladı. Arkasından bizde koşmaya başladık. Taehyungla elele koşuyorduk.
Hızlıca okuldan çıktık ve minibüse bindik. "Yakaladınız mı bari?" dedi Namjoon ve gaza bastı. "Geri dönüşü olmayabilirdik bizde biraz eğlendik." dedi Jimin. "Duyduk." dedi Hoseok. "Her yerde o çaldı." dedi Jin. "Fuck you!" dedi Jin ve orta parmağını bize gösterdi. Gülüp önüme döndüm.
Telefonumu elime aldım ve telefonuma gelen bildirimle yüzüm düştü.
BÖLÜMÜ OYLAMAYI UNUTMAYIN
DİĞER KİTAPLARIMADA BAKABİŞİRSİNİZ
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
