- müziği giften sonra açınSananın evine gittikten sonra Taehyungla kahve içmeye gitmiştik sonra ben evime o evine gitmişti.
Sabah olunca hızlıca her zaman yaptığım şeyleri yapıp okula gitmiştim. Suhoyla konuşacaktım bugün. Dün Taehyungla bunun hakkında uzun uzun konuşmuştuk. Tabiikide yüzünü buruşturup 'o seni seviyor! o sana senin baktığım gözle bakmıyor!' falan filan demişti.
Saçma sapan kıskançlıklar yapmayacağına söz vermişti. Suhonun sınıfına girdim. Yanına oturdum. Bana baktı. Beni süzdü. "Merhaba." dedi. "Merhaba." dedim. Elimdeki kurabiyeyi ona uzattım. "Ben yaptım." dedim. Kurabiyeyi elimden aldı ve bir ısırık aldı. Yüzünü buruşturdu sonra toparlamaya çalıştı.
"B-Bu çok güzel olmuş." dedi ve zorlukla yutkundu. "Ne var içinde acaba?" dedi. "Klasik malzemeler." dedim. "Bu klasik malzemeler ne?" dedi. "Neden soruyorsun? Beğenmedin mi yoksa?" dedim. Yüzüm düşmüştü. "Hayır çok güzel olmuş tarifini isteyecektim." dedi. "Onu sonra söyledim." dedi.
"Ben Taehyungla konuştum. Saçma salak kıskançlıklar yapmayacak. Söz verdi." dedim. "Arkadaşın olmamı mı istiyorsun?" dedi. Kafamı salladım. "Senle vakit geçirmek iyi geliyor." dedim. "Pekala." dedi. "Gerçekten mi?" dedim ve sıkıca ona sarıldım.
Şaşırmış olucakki sarılması biraz uzun sürmüştü. O da bana sarıldı.
İkimizde aynı anda çekildik. "Neyse, okuldan sonra buluşmak ister misin?" dedim. "Olur." dedi. "Tamam o zaman ben gidiyorum." dedim. Zil çalmıştı çoktan. Koşarak kendi sınıfıma gittim. Taehyung arkadaşlarıyla konuşuyordu. Koşup ona sıkıca sarıldım. Şaşırmıştı. O da bana sarıldı.
Arkadaşları yanımızdan gitmişti. "Kabul etti mi?" dedi. "Evet." dedim. "Tamam o zaman." dedi. Ondan ayrıldım ve yerime oturdum. Artık Taehyung benim yanıma oturuyordu.
Taehyung ve arkadaşlarıyla müzik odasındaydık. "Yani günlüğün anahtarı kayıp?" dedi Jin. "Aynen öyle." dedim. "Peki..." dedi Rose. "Saçma gelebilir ama..." dedi Rose.
"Nayeon belki katille iş birliği yapıyordu ve yolları ayrı düştü sonra katil sinirlendi ve Nayeonuda öldürdü." dedi Rose. "Bence onun dolabına bakmalıyız." dedi Rose. Telefonum çalmaya başladı.
Dedektifti.
"Efendim?"
"Taehyung yanında mı?"
Taehyunga baktım ve
"Evet."
"Karakola gelmek isteyebilirsiniz."
"Neden?"
"Sananın cesedi mezarlıkta değil."
"Ne?!"
"Yani gelin isterseniz. Sananın ailesi kötü oldu belki Taehyung teselli edebilir."
"Pekala geliyoruz." diyip telefonu kapadım.
"Ne oldu?" dedi Yoongi. "Sananın cesedi yokmuş ve teyzenler kötüleşmiş yani senin karakola gitmen gerekiyor." dedim Taehyunga bakarak.
"Anlamadım?" dedi. "Hadi gel." dedim ve çantamı alıp sınıftan çıktım. Taehyung arkamdan geliyordu. "Teyzemler iyimiymiş peki?" dedi. "Biraz kötüleşmişler ama eminim iyi olucaklardır." dedim.
Suhoyu aradım.
"Alo Suho?"
"Evet. Bir şey mi oldu?"
"Evet. Ben gelemeyeceğim. Karakola gidiyoruzda şimdi."
"Ne oldu?"
"Şaşıracaksın ama Sananın cesedi yok."
"Nasıl?"
"Bilmiyorum şimdi onu öğrenmeye gidiyoruz."
"Tamam o zaman. Bir şeye ihtiyacınız olursa beni arayabilirsiniz."
"Tamam bay bay."
"Bay bay."
Telefonu kapatıp çantama koydum ve Taehyungun elini tutum. Cesedi niye almıştıki katil? "Bence biz karakoldayken onlarda anahtarı arasın." dedim. "Evet güzel fikir." dedi. "Arasana." dedim. "Evet, pardon." dedi ve cebinden telefonunu çıkarttı.
BÖLÜMÜ OYLAMAYI UNUTMAYIN
DİĞER KİTAPLARIMADA BAKABİŞİRSİNİZ
ŞİMDİ OKUDUĞUN
NO BODY NO CRİME | TAESOO
FanfictionKim Taehyungun kuzeni Kim Jisoonun en yakın arkadaşı intahar etiği düşünülür ama yaklaşık 1 yıl sonra bunun bir cinayet olduğu ortaya çıkar. Kim Taehyung kuzeninin katilini Kim Jisooda en yakın ve tek arkadaşının katilini bulmak ister. - rahatsız ol...