4

273 27 3
                                    

Karakola geleli saatler olmuştu. En sona ben kalmıştım. Taehyung gri kapının arkadından çıktı. Beni süzdü ve yumuşak bir yüz ifadesiyle yanıma geldi.

Kafasını eğdi ve "Gerilmene gerek yok." dedi. Yüzümü avuçları arasına aldı ve dudağıma küçük bir öpücük kondurdu. "Sana hala sinirliyim." dedim. "Jichu." dedi dalga geçer gibi. "Ben seni bekliyorum tamam mı." diyip demir sandalyelere oturdu. Hafifçe gülümsedim ve gri kapıya doğru yürüdüm.

Duvarlar griydi ve ortada siyah bir masa siyah iki sandalye vardı. "Bayan Kim bu kadar gerilmenize gerek yok. Tabii siz yapmadıysanız." dedi ve sandalyeye oturmamı söyledi. Sandalyeye oturdum.

Önüme üç fotoğraf koydu fotoğrafların üstünede buruşturulmuş bir not. "Anlat bakalım o gece nerde ne yapıyordun?" dedi dedektif. "B-Ben..." dedim. "Taehyunglaydım." dedim. "Taehyung bana bir ilişkiniz olduğunu söyledi." dedi. Kafamı salladım.

"Evet." dedim. "Sana bize sinirlenmişti galiba." dedim. "Nerden anladın?" dedi. "Sana kuzeniyle aramdaki ilişkiyi öğrenince kaybolmuştu." dedim. "Ya ona bunla ilgili hiç bir şey söylemediğim içindi yada kuzenini kıskanmıştı." dedim. "Evet genç kızlarda olur böyle şeyler." dedi dedektif.

"O gece peki Taehyungla ne yaptınız?" dedi dedektif. "Ben ayrılmak istedim sonra o istemedi biraz tartıştık sonra barıştık." dedim. "Neden ayrılmak istedin?" dedi dedektif. "Galiba arkadaşlığım aşkımdan daha önemliydi." dedim.

"Kitap okumayı sever misin?" dedi. "Bazen." dedim. "Pekala." dedi dedektif. "Peki ne olduda barıştınız?" dedi dedektif. "Şey oldu..." dedim. Birlikte olmuştuk. "Ney?" dedi. "Şey işte ya." dedim. "Tamam." dedi. "Sence bu yazı Sanan nın yazısı mı?" dedi ve buruşuk kağıdı önüme itti.

Kağıdı elime aldım ve yazıyı okudum.

"Jisoo her şey senin için en yakın arkadaşım."

Kaşlarım çatılmıştı. Ne demekti bu? Benim için mi ölmüştü? "Sence bu ne demek?" dedi dedektif. "Bence senin için öldüm demek." dedim. "Bencede." dedi. "Sence neden senin için öldü?" dedi.

"Bilmiyorum." dedim. "Seni biri mi öldürmek istiyordu?" dedi dedektif. "Bilmiyorum." dedim. "Aranın bozuk olduğu veya seni rahatsız eden biri var mıydı?" dedi. "Yoktu." dedim. "Kimseyle yakın değildim ama beni öldürecekleri kadar nefret ettiklerini düşünmüyorum." dedim.

Aklıma Nayeonun bana olan bakışları geldi. "Nayeon." dedim. "Nayeon?" dedi dedektif. "Nayeon beni hiç bir zaman sevmedi. Hep bana sert ve kötü davrandı." dedim. "Nayeonu neden çağırmıştınız?" dedim. Kadın bir şeyler fark etmiş gibiydi.

"Kim Jisoo." dedi dedektif ve sandalyede doğruldu. "Bizle iş birliği yapabilir misin?" dedi dedektif. "Ben mi?" dedim. "En yakın arkadaşının katilini bulmak istemez misin?" dedi. "İsterim." dedim. "İlk görevin." dedi. "Okulda gözün Nayeonun üstünde olsun." dedi.

"Peki ben size bir soru sorabilir miyim?" dedim. Dedektif bana izinle baktı. "Cinayet olduğunu nerden biliyorsun?" dedim. "Daha öncede intahar olduğunu nerden bildiğimi sormuştun." dedi dedektif. "Emin olmam lazım." dedim. "Olamayan bir katile zaman harcamak istemem." dedim.

Taehyungla dondurma yiyorduk

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Taehyungla dondurma yiyorduk. "Ne konuştunuz?" dedi Taehyung. Karanlık havadaki parıldayan tek şeye baktım. Ay. Sonra benim gözlerim için fazla olan yüze.

"Notu okuduktan sonra işte biriyle kavgalı mısın falan diye sordu." dedim. "Pekala." dedi ve elimi tutu. "Sen?" dedim. "Banada sen ve Sanayla ilgili sorular sordu." dedi.

"Jisoo..." dediğinde gözlerimi parlak aydan çektim ve güzel siyah gözlere diktim. Çekik gözler ona çok yakışıyordu. "Ben sana güveniyorum." dedi. "Sadece o piçe güvenmiyorum." dedi. "Neden?" dedim. Bir şey demedi. "Taehyung hiç kıskançlık kaldıracak havamda değilim. En yakın arkadaşımın intahar etmediğini ve bir cinayete kurban gittiğini öğrendim." dedim.

Elimi çektim elinden. Öne geçip daha hızlı yürümeye başladım. Bu kısa bacaklarla ne kadar mümkünse o kadar işte. Omzumda bir el hissedince durup arkama baktım. "Jisoo bu sadece kıskançlık değil ve sen en yakın arkadaşını kaybetiysen bende kuzenimi kaybettim." dedi.

"Tek zor zamanı sen yaşamıyorsun." dedi. "Senin yanında olmaya çalışıyorum. Üzüntümü bastırmaya çalışıyorum. Çok yakın olmayabilirdik ama o benim en sevdiğim kuzenimdi." dedi ve gözünden bir yaş düştü. Kendimi bok gibi hissediyorum çünkü fark etmemiştim.

Ne kadar üzüldüğünü. Yalnız hissettiğini. Arkasını döndü. Ağlıyordu. Hızlıca arkasından sarıldım. "Seni bir tek ben ağlatabilirim. Ağlamanı yasaklıyorum." dedim. Hafifçe güldü ve bana döndü. Bana sıkıca sarıldı ve kafasını boynuma gömüp daha şiddetli bir şekilde ağlamaya başladı.

Bunun nasıl fark etmemiştim! Siyah uzun saçlarını okşamaya başladım.

BÖLÜMÜ OYLAMAYI UNUTMAYIN

DİĞER KİTAPLARIMADA BAKABİŞİRSİNİZ

NO BODY NO CRİME | TAESOOHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin