Yaklaşan ayak seslerini panikle dinledi Remus. Hareket edemiyordu. Ancak sonunda elinde küçük bir pastayla James'i ve iki elinde ikişer çatalla Peter'ı gördü. Sirius yanlarına giderken hepsi bir anda "İyi ki doğdun Aylak!" diye bağırdılar. Remus gözlerindeki yavru kurt bakışlarıyla teşekkür ederken James yavaşça yaklaşıp Remus'un tam önünde durdu.
Remus içinden onların arkadaşlığı için teşekkür ederken mumu üfledi.
"Neden yatakhanede değiliz? Yakalanmasak bari." diye konuştu sonunda hepsi birlikte tabağa gerek olmadan pastalarını yerlerken.
James ağzı doluyken "Dombuldora yalbardık." dedi.
"Merlin aşkın, pastayı yutup konuş!" diye çıkıştı Peter. Ağzından çıkan parçalar onun ve Sirius'un üstüne geliyordu.
"Dumbledore'a yalvardık. Hogsmeade'e hediye için gittiğimizi söyledik. O da madem o kadar ceza aldınız kutlayın bari dedi." diye kelimeleri düzgünce sıraladı Sirius. Ağzına bir kaşık daha pasta atan James'e bakarak.
"Yine de yakalanmayın, sessiz olun, kimseye gözükmeyin falan da dedi ama yakalanırsak arkamızda durur herhalde." James sonunda ağzındakiler bitirip konuşabilmişti.
"Çabuk yiyin de gidelim o zaman. Biz neyse ama siz bir ceza daha alırsanız fena bittik." diye cevap verdi Remus.
O an James çatalı bıraktı. "Lily boşu boşuna 160 puan kaybettiniz kupa şansımızı yok ediyorsunuz diyor. Yine benden nefret edecek." diye üzgünce konuştu.
"Söylersin gerçekleri, hem hediyesini verirsin o zaman geçer kızgınlığı." dedi Peter.
"Kızdığı şey puan kaybetmem değil. Sorumsuz biriymişim gibi davranıyor."
Sirius derin bir nefes alıp "Çünkü cezaya rağmen kütüphanede dibinden ayrılmıyordun. Eğer düzgünce işine baksan arada seni izliyordu." dedi.
"Gerçekten beni mi izliyordu?" James kocaman gözleriyle Sirius'a bakıyordu. Sevinçle ayağa kalkıp saçma sapan dans etmeye başladı. Daha Sirius'un onayı bile duymamıştı.
"Seni vaftiz babası yapacağım. Seni seviyorum Patiayak!" diyerek dansa devam etti. Remus isyanla "Bugün benim doğum günüm, hediye olarak ben vaftiz babası olmalıyım biliyorsun değil mi?"
James aniden durup "Sakin ol. Hepinize yetecek kadar çocuğum var!" diyerek herkesi güldürdü.
Remus sahte sinirinden vazgeçerek ayağa kalktı. Yanda duran kutuyu alıp "Hadi gidelim artık. Yarın ders var biliyorsunuz." dedi. Diğerleri de fazla zaman geçirdiklerini bildikleri için kalkıp etrafı toplamaya başladılar. Sonunda hepsi mutlu bir şekilde yan yana yatakhaneye giden yola koyuldular.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Wolfstar// Çapulcular
FanfictionRemus: Lanet olası, yine neredesin sen? Remus: Marlene odanın kapısında, uyuyacağım demişsin ama gelmedin bile buraya? *******