22

1K 71 16
                                    

Sirius'un öğleye kadar uyuma planı tamamen iptaldi. Saat dokuzda başına dikilen James herkesin antrenmana gelmesi gerektiğini söylüyordu. Peter bir gözü kapalı şekilde yatakta otururken Remus çoktan hazır bekliyordu.

"Benim ne işim var Çatalak? Geç yattım uyuyacağım." dedi Sirius sinirle.

"Lütfen Patiayak, siz varken daha rahat hissediyorum biliyorsun." James yalvaran bakışlarıyla Sirius'u dürterken oğlanın daha fazla direnmesi mümkün değildi. Oflayıp söylenerek kalkıp giyinmeye başladı. Aralara hafif küfürler koymayı da ihmal etmiyotdu. Bu sırada James çoktan ortak salona inmiş ve tüm takım arkadaşlarının hazır olup olmadığını kontrol ediyordu.

Sirius siyah tişört ve eşofmanını giyerken Remus kapıdan içeri girdi. Sirius onun bu havada giydiği pantolon ve kazağa bakıp gülümsedi.

"Kitabımı unutmuşum. İki saat boyunca bomboş oturamam sanırım." diyerek kendi küçük çekmecesine ilerledi. Çekmeceye zor sığan bir kitabı çıkarıp doğruldu.

İkisi birlikte yatakhaneden çıkıp ortak salona indiklerinde James ve Peter takımla beraber gitmişlerdi.

"Ne ara gitti lan bunlar?"

Sirius'un şaşkınca söylediği sözlere Remus tepkisiz kaldı.

"Hadi acele edelim de James bizi bıçaklamadan inelim." diye devam etti. Ardından Remus'un sırtına elini koyup yavaşça öne doğru ilerletti.

Birlikte sahaya vardıklarında James koşa koşa gelip bir heyecanla "Lan salak Miller düştü daha ilk dakikadan. Sen oynasan olur mu? Zaten alışıksın." diye Sirius'un koluna yapıştı. Sirius daha ne olduğunu anlamadan giyinme odasına girdiğinde "Ya bıktım senden. Yorgunum diyorum zorla kaldırıyorsun. Oturayım diyorum bu sefer de oyuna sokuyorsun. Yeter artık." söylenmesine rağmen James'in formalarından birini üzerine geçirip boş süpürgeye uzandı. James mutlu bir şekilde sahaya dönüp herkese bu antrenmanda ne yapacaklarını anlatmaya başladı. Bu sırada Remus ve Peter birlikte sahayı izliyorlardı.

Remus'un getirdiği kitap Sirius oyuna girdiği anda bir kenara atılmıştı. Sahada sürekli gözlerini gezdirip bludgerın Sirius'a çarpmayacağından emin olmaya çalışıyordu.

James, Marlene ve Dorcas atışlara çalışırken birkaç dakikalığına Sirius onları izlemeye daldı. Bağırma sesini duyana kadar boş boş quaffle'ı izlerken kafasını bağırtıya çevirdi. Daha birkaç saniye geçmemişti ki bacağında hissettiği sert rüzgar ve ardından gelen acıyla süpürgeden geriye doğru düştü. Remus şaşkınlıktan daha asasını çıkarmaya fırsat bulamadan Marlene ve James birlikte Sirius yere düşmeden tuttular. Marlene gözlerinde açıkça okunan korkuyla "Canın çok yanıyor mu?" diye sordu süpürgeyi kenara doğru fırlatıp oğlanın yanına diz çöktüğü sırada.

Sirius acı dolu bir inleyişin ardından "Sence yanmıyor mu? Ölüyorum." dedi. Nefes nefeseydi ve bağırıyordu.

James koluna girip Sirius'u ayağa kaldırmaya çalışırken Remus diğer taraftan tutmaya çalışan Marlene'i çekerek onun yerine geçti. Peter endişeli bakışlarla "Madam Pomfrey'e biz gideriz sen antrenmana devam et istersen." diye konuştu James'e doğru.

James sinirle "Bugün sakatlanan ikinci oyuncu! Devam edersek üçüncü kişi ölecek sanırım çünkü git gide daha fena sakatlanıyoruz." dedi.

Remus Sirius'a yaklaşıp diğerlerini dinlemeyerek "Çok fena vurdu. Sanırım kırılmıştır." diye fısıldadı. Normalde bas bas bağıran Sirius dişlerini sıkarak "Çok kötü değilim. Madam Pomfrey halleder." diyerek Remus'a baktı. O yüze bakarken az önceki sözleriyle çeliştiğini fark edemiyordu. Sadece endişelenmeyi kessin istiyordu. Fakat Remus Sirius'un bu aniden daha iyi hissetmesinin sırf kendisini üzmemek olduğunu biliyordu. O yüzden de konuşmadan direkt hastane kanadına yürümeye karar verdi.

Sirius iki arkadaşının desteğiyle hastane kanadına girdiğinde hiç işi olmayan Madam Pomfrey hemen yanlarına doğru fırlayarak Sirius'un yatağa yatırılmasına yardım etti. Elleriyle Sirius'un bacağını yoklarken "Bu oyun yasaklanmalı! Bacağının haline bak!" diye sinirle söylenerek iksir dolabına doğru yürüdü.

Sirius acısına rağmen kadının bu haline kıkırdarken Remus endişeli bakışlarını ondan alamıyordu. Kendi canı yanıyormuş gibi hissediyordu.

"Remus eğer sen kalacaksan ben Miller'a bakacağım?" dedi James. Bir yandan da Remus'un kalacağını bildiği için ayaklanmıştı. Remus kafa sallarken James

"İksirleri zorla içir. Biliyorsun o asla içmez." diye söylenerek kapıdan çıktı.

Bir zaman sonra Sirius'un iksirleri içmesi gerekirken Madam Pomfrey genç oğlanın yatağının yanına gelip Remus ve Peter'a bakarak "Sizin gitmeniz gerek. Black yarından sonraki sabah kahvaltıya sağlam inecek zaten." dedi. İkisi de üzülerek ayağa kalkınca Sirius hafif bir tebessümle elini havaya kaldırıp sağa sola salladı. Peter karşılık verirken Remus kısa bir süre sadece oğlanın gözlerine bakıp önüne dönerek kapıya yürümeye başladı.

Wolfstar// ÇapulcularHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin