Olur da bir gün başka bir kızın elini tutarsan, o kıza her bakışında beni hatırla sevgilim. Olur da birgün başka birini seversen.. beni güzel hatırla. En azından o da sevmişti de, sevmiştim de ya da sevmiştik de.. Karıncayı bile incitmeye kıyamayan güzelim de, evet evet güzelim de. Belki artık senin güzelin ben değilim ama yinede son bir kez bana güzelim de. Geçmiş yılların hatrına sevgilim, ne olur güzelini güzel hatırla..
Olurda bir gün bizim şarkımız çalarsa mesela, gözlerin dolsun.. şimdi nasıldır de? Hâlâ üzülüyor mudur ki de? Özle beni olur mu sevgilim? Beni unutma demeyeceğim sana, unut beni sevgili. Ama olur da bir gün benim sokağımdan geçersen, beni güzel hatırla..
En sevdiğin yemeği yapsın eşin sana. Güzelim de yapardı de, bir zamanlar güzelim de en sevdiğim yemeği yapardı de. Lânet okuma bana sevgilim ben sevdim, hemde çok sevdim. Özür dilerim ama son bir isteğim var senden. Ne olur beni hatırla adam ne olur beni güzel hatırla. Belki de bunlar yine sana son satırlar diye başladığım kaçıncı sonlar.
Ben sevdikçe satırlar ağladı ben yazdıkça kalem bitti, sayfalar bitti, umut gitti, hayal bitti. Geriye sadece sana olan sevgim kaldı. Ne azaldı, ne bitti, ne de gitti..
Ben senin uğruna kaç tane tükenmez kalem tükettim biliyor musun? Bilmezsin tabi sana bir ben değil kâğıtlar kalemler de bitti. Bu gece senden bir kez daha gittim.
Bugün özlemedim mesela ben seni ama yinede özle sen beni.. bugün nefret ettim senden. Bugün kahrettim sana geceleri, bugün yazmak yerine kalemleri kırmayı tercih ediyorum.
Yoruldum işte bu kadarmış, insanı sevmek yorar beklemek yıpratırmış. Ben hem yoruldum hem yıprandım sevgilim.. Vazgeçtim işte istersen hatırlama unut gitsin. Sokağından geçerken bu kim yaa der gibi bak, yabancı ol bana, uzak ol benden. Belki de budur doğru olan.. Sahi neydi doğru olan. Seninle mutsuzluk mu, ya da sensiz mutluluk mu? İkisi de berbat işte biri sensiz biri mutsuz.. Senle mutluluk yok mu?
Kalemimi bir köşeye bırakıp masamın üstündeki su bardağına uzanıyorum. Gerçekten onsuz mutlu olamaz mıyım? Aşk insanı aptal ediyor, bunun bir kez daha farkına varıyorum. Ayağa kalkmak istiyorum ama başımın döndüğünü hissettiğimde geri oturuyorum. İyi değilim bunu biliyorum ama zaten ben o yokken iyi olmak istemiyorum ki. Ben o yokken iyi olamıyorum ki, iyi olmak istemiyorum, iyi olmak istemiyorum, iyi olamıyorum... Kafamdaki düşünceler beni esir almaya başlıyor herzaman ki gibi.
Artık düşünmek istemiyorum. Belki bu bir vazgeçiş belki benim için büyük bir mücadele belki de basit bir unutuluş.. Belki de sonunu yazmak istediğim bir hikayeye daha yeni başlıyorumdur..
Masadan destek alarak yavaşça ayağa kalkıyorum. Ayaklarım buz gibi mermere değdiğinde ürperiyorum. Hiç bu kadar üşümemiştim. Beni üşüten bu soğuk mermer mi yoksa o mu diye düşünüyorum. Kahretsin yine onu düşünüyorum. Kafamdaki saçma düşünceleri bir kenara atıyorum ve kendime geliyorum.
Camdan tarafa yöneliyorum, pencereyi açıp biraz hava alıyorum. Dışarısı çok soğuk, tam pencereyi kapatacakken dışarıdan bir ses geliyor, kedi felandır diyerek sesi önemsemezken ses bu kez daha kuvvetli bir şekilde kulaklarıma geliyor. Başımı sesin geldiği yöne çevirsem de karanlıktan bir şey göremiyorum.
Kitap dağıldı biliyorum, bölümler bi geliyor bi gelmiyor. Bazen yazıyorum, bazen yazamıyorum. Kusura bakmayın lütfen. Zaten okunmalar da düşüyor doğal olarak. Kitabı silersem bana çok kızmayın olur mu? Sizleri çok seviyorum..
ŞİMDİ OKUDUĞUN
GENÇ BİR KIZIN GÜNLÜĞÜ
Short Story♠️Kırılmaktan değil, yine aynı yerden kırılmaktan korkuyorsun.. Yasla başını duvara. Sırtına yapışsın rutubet kokusu. Kırgın bir kadınsın zaten, bir cinayet mahallini hemen tanırsın. Elini uzat, başını kaldır, çok uzak değiliz çok yakındayız.. Ben g...