...
Yedikleri dayaktan sonra bayılmışlardı.. Beyaz gömlekleri kan içindeydi..
"Eğer aşırıya kaçarsanız kendinizi öldü bilin!"
Sürekli Tanrı'ya dua ediyordum onların kurtulması için bunun bir rüya olması için ...
"Ah hadi ama kuzenim.. böyle ağlamak sana yakışmıyor.. gözlerinin şişleri yeni yeni inmeye başlamıştı ama şimdi baksana.. çok şişmiş.. beni görebiliyor musun?"
Elini yüzüme doğru sallayıp durmuş gülümsemişti.
"Ah doğru! Ağzın bağlı konuşamıyorsun"
Ağzımı açtığında bırakması için sürekli söylemiştim. Gözlerimin dolmasını engelleyemiyordum.
"Ah vazgeçtim en iyisi sessiz Mi Sun.."
Korumasının telefonu getirmesiyle "Sana iş üstündeyken telefon getirmemen için ne demiştim!" Demişti. Koruma kulağına birşey söylemesiyle bağırmıştı. "Ne dedin sen!.. Bir işi de becerin!" Demesiyle hemen dışarı çıkmıştı.
Minho'ya sen burda bekle diyerek çıkmıştı.
Jungkook ve Jin'e bakarak ağlıyordum. Benim yüzümden bu haldelerdi..
Ağzımı açmasıyla tekrar aynı şeyleri söyledim "nolur kurtar onları.. bırakın onları.."
Bağırarak söylemiştim. Ardından ayak sesleri gidince derin nefes aldım. "Ya yaşıyor musunuz? Ne diye bu kadar direndiniz.. hemen bayılsaydınız ya"
"S-sen.." Minho bana şaşırırken üyeler ayağa kalkmıştı.
Hatırlama (kaçırılmadan birkaç gün önce)
"Bu çok tehlikeli ama.." (Jungkook)
"Asıl tehlike orda.. çocuğumuzu kaçırdı.."
"Mi Sun haklı.. bu iş biraz tehlikeli olsa da yapmak zorundayız.. yeğenimiz elinde.."
"Peki aramasını bekliceğim siz telefonu ne olur ne olmaz diye şimdiden izlemeye dinlemeye bakın"
Jungkook, minho'ya planı anlatıp kavga ediyorlarmış gibi yapmıştı.
Birkaç gün sonra Minho Ha-Jung'un yanında çalışmaya başlamıştı. Ona aynen şöyle şeyler söylemişti
"Dengesiz hallerinden bıktım. Her seferinde beni aşağalaması hoşuma gitmiyor.. bu yumruğun bedelini çok ağır ödetmek istiyorum.. tek düşmanları siz kaldınız başka kimse onlara bulaşmak istemedi"
Birkaç gün böyle ilerlemişti. Ha-Jung artık Minho'ya inanmıştı. Plan böyle ilerlerken Minho kameraları ona bağladığını söylemişti. normal davranıyorduk ben ve Jungkook biraz daha bitkin davranıyorduk.
İçimizde ki gerçeği açığa çıkarıyorduk.. tabi Minho benim bu işin içinde olduğumu bilmiyordu..
Jimin'in karısı Dasiy, ajan gibi birşeydi.. bu daha çok işimize yarıyacağını biliyordum ve Hoseok'un sevgilisi Honari.. bu ikisi bebeği ararken bizde Ha-Jung'u oyuna getirmeye çalışıyorduk..
