“Patlamış mısır getirdim.” Elindeki iki kutuyu yatağımın ucundaki masaya bıraktı. Yanıma kurulduğunda yattığım yerden uzanıp masanın üzerindeki bilgisayardan film seçeneklerine bakmaya başladım.
“Star Wars sever misin?”
“Aslında hiç izlemedim.”
“O zaman vakit kaybetmeden başka bir şey bakalım. Pek bana göre bir şey değil ve madem sen de sevmiyorsun, başka bir şey izleyebiliriz.”
“Kötü olduğunu sanmıyorum.”
“Hiçbir zaman kötü demedim. Sadece bana hitap etmiyor.” Yine gülümsedi ve önerilen filmlere bakmaya devam ederken sordum, “Arkadaşlarımı sevdin galiba, doğru mu?”
“Evet, çok canayakın insanlardı. Dışlanmış gibi de hissettirmediler.”
“Peki en sevdiğin hangisiydi?”
“Hepsini çok sevdim."
“Ya Yuqi? Ona ayrı ilgili gibiydin. Bu doğru mu?”
Sorunun cevabından biraz korkuyormuşum gibi hissediyordum. Onlarla anlaşmasını elbette istiyordum ancak bir şekilde vereceği cevabın, Yeonjun'un söylediklerini destekler şekilde olmasını istiyordum.
“Hareketleri bana ablamı hatırlattı. Tanışsalardı iyi anlaşabilirlerdi belki.”
Bu kesinlikle beklediğim cevaptan çok uzaktı. Daha da ötesi, böyle bir şeyi gerçekten tahmin etmemiştim. Birden Minho'nun arkadaşlarımla o kadar da iyi zaman geçirmemiş olabileceğini düşündüm ve bu düşünce bocalamama neden oldu.
“Tamam, havayı dağıtmayalım. Yuqi Çinli diye önceki kiracın ondan hoşlanmadı ve sanırım hoş şeyler olmadı, bu yüzden ilanında ırkçılıktan bahsettin. Ayrıca zaman zaman birlikte prova yapıyorsunuz diye yüksek ses şartını ekledin. Diğer kriterler ne içindi?”
“Gyehyeon evinde çok tatlı bir köpek besliyor ve bazen bana bırakması gerekiyor. Bu da önceki kiracılarımdan birinde sorun olmuştu.”
“Sen de hayvan düşmanı olmayan birini tercih ettin. Ya sigara?”
“İki sene önce hastaneye sıradan bir kontrol için gittim ve böbrek kanseri olduğumu öğrendim. Henüz birinci evre olduğundan ultrasonik tedavilerle atlatabildim ama yine de yediklerime dikkat etmem ve sigaradan da içenlerden de uzak durmam gerekiyor.”
“Geçmiş olsun. Şu an herhangi bir sorunun var mı?”
“Hayır, teşekkür ederim. Tamamen iyiyim. İlk zamanlar çok korkmuştum, sonra öyle çok büyük bir sorun değilmiş gibi göründü bana. Ağrılarım falan vardı ama hastaneye düzenli ziyaretler yapıyordum ve atlatabileceğime emindim.”
“Anladım.” Yüz ifadesi yumuşayınca sıcacık hissettim. Minho tekrar dikkatini bana verdi. “Homofobi de arkadaşların için bir madde miydi?” Hiçbir mimiğimi kaçırmak istemiyormuş gibi bakıyordu.
“Bu benim için bir maddeydi.”
Bir salise için gülümsedi ve hemen kendini toparladı. “Pekâlâ, anladım.”
Bu hareketine sırıttım. “Sence şimdi benimle uyumak daha mı tehlikeli?”
Bu sefer kendini tutmadan güldü. “Senin için daha tehlikeli.”
Bunu flört olarak algılayabilir miydim merak ettim. Heyecandan adeta dilim tutulmuştu ve ben daha ağzımı açamadan bütün ışıklar söndü. Huzursuzca yerimde doğruldum ve telefonumun ışığını yaktım.
“Elektrik bile imalarına dayanamadı, Minho.”
“Karanlıktan korkuyor musun?” O da yüzüstü yattığı yerde oturur pozisyona geçti.
“Sadece hoşlanmıyorum. Biraz boğuyor gibi hissettiriyor.”
“Bir jeneratör falan var mı?”
“Ne yazık ki. Bu civarda elektriklerin kesilmesi nadiren olan bir şey.” Bir şey söylemeyince devam ettim. “Genelde elektrikler gece kesildiğinde direkt uyurum.”
Hiç beklemeden sırtüstü yattı ve bana baktı. “Seninle uyumak o kadar korkutucu muymuş öğrenebiliriz.”
Gülümsedim. “Abartmayalım bence.”
“Ben de karanlıktan hoşlanmam. Sen de bana destek olmuş olursun.”
İstemesem de gülümsememin genişlediğini hissettim. Ben de yanına yatarken ona değmemeye dikkat ettim ve üzerimize yorganımı örttüm.
Ve film izleyemedik.
“”
9.8
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Story's Beginning: Renting Neighbor ;; 2Min {✓}
FanfictionSeungmin'in aradığı kişi Minho'ydu. "" | 2021 Ağustos