Evet aynı hikayede ek birkaç tane bölüm daha yapmaya karar verdim bilginize :)
~•~
"Todoroki iyimisin?" Bu ikisinin beni mal yerine koyup birlikte takılmaya başlamaları cidden sinirimi bozuyur. Üstelik şuanki bulunduğum durumda hangi insan olsa iyi olurdu ki!?
"BAKUGOU KIÇIMA EL FRENI GİRDİ!?" Evet bu ikisi, ben araba kazası yapınca anca benimde varolduğumu farkettiler.
"Sabit dur çıkarıyım..."
"Saçmalama lan!! Ambulansı ara"
İkisi birlikte zaman geçirmeye başladıklarından beri aşk kuşları gibi olmuşlardı. Üstelik Bakugou'nun eski sert kişiliğinin yerine daha sakin ve insancıl bir kişilik gelmişti.
Tamam bu durumdan rahatsız değilim ama sırf midoriya ile olan randevusuna gecikmemek için arkadaşının içine girmiş el freninide çıkarmayı da teklif etmezsin yani?
Böyle olucağını bilseydim kaza yaptım diye bakugou'yu aramak yerine daha faydalı birini arardım."Oi beni duyuyormus...." gözlerim kararmaya başlamıştı. Bütün sesler ve düşüncelerim biranda yok olmuştu.
Öldüm galiba?? Üstelik daha istediğim şeyleri başaramadan?
Öf tamam bu klişeleri geçtim arka sokaklar dizisini daha bitirememiştim bile...
Ayrıca şu ikisinin düğününe bende katılmak istiyordum.Karanlık olan çevrem buğulanmaya ve bilincim tekrardan kapanmaya başlamıştı...
~•~
"Nerdeyim be-" gözlerimi tam olarak olmak istediğim yer olan hastane odasında açmıştım.
"Bakugou... todoroki uyandı ayıp oluyor."
Midoriya ve bakugou başucumda öpüşüyorardı?
"Has'iktir lan ordan!! Hâlâ uyuyor!!" Bana sinirli bir sesle birtane geçirmişti.
Eh...Öpüşüp koklaşmaları bitene kadar gözlerimi kapayıp uyuyor numarası yapmaya başlamıştım."Ah hasta uyanmış demek!" Diyerek odaya dalan hemşire olmasaydı bunların öpüşmesi ahirete kadar sürerdi.
"Beyefendi nasılsınız?" Bana endişeli bir yüzle bakan birçok hastane yetkilisi çevreme doluşmuştu. Alt tarafı bir araba kazasında ne olabilirdi ki ?
"El fren-"
"Çıkardık içiniz rahat olsun!" Beni bu soruyu sormaktan kurtardıkları için o kadar mutluydum ki tarif edemem.
Taburcu işlemleri vesayre birton sıkıcı şey konuştuktan sonra sonunda bizleri yanlız bırakabilmiştiler."Eee? Nasıl gidiyor..." o kadar uzun bir süre birbirimizle konuşmayınca doğal olarak birer yabancıya dönüşmüştük.
Yinede herşeye rağmen bu çabaları beni mutlu etmişti. Onlara hafif bir gülümsemeyle yanıtımı vermiştim."Oi neden okuldan nakil belgesi aldın?" Bakugou anlaşılan yine her zamanki gibi tam formundaydı, lafı hiç uzatmadan direkt konuya girdi sonuçta.
"Başka bir kahramanlık okulu buldum. Orasının benim için daha uygun olduğunu düşünüyorum.!" Şüphe çekmemek adına hemencecik yüzüme sahte bir gülümseme kondurmuştum.
Asıl sebep ise her geçen gün özgünlüğümün azalmasıydı...
Bunu ilk iki ay önce okuldaki bir sınav esnasında farketmiştim. Buz tarafımı kontrol edememiştim. Sebebini bende bilmiyorum...O gün Aizawa sensei'ye yorgun olduğumu bahane etmiş olsamda aslında durumum dahada vahimdi.
Artık iki tarafımdada birçok şeyi yapamıyordum. Bunu farkederlerse beni kendileri okuldan kovarlar ve bütün okuda adım çıkar ama ben daha sessiz bir çözüm bulduğumdan artık bu olasılığı düşünmeme gerek kalmamıştı."Biraz dinlenmeliyim lütfen beni yalnız bırakın!" İkisininde bu sözüm üzerine odadan ayrıldıklarına emin olduktan sonra, Üzerimdeki iğne ve serumları çıkartıp hızlıca pencereden atlamıştım.( Hastanenin zemin katı)
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Kes Sesini~Bakudeku
Fanfic⚠️Uyarı: Şiddet eylemleri vb bu hikayede sıkça bulunmaktadır. Dekunun villian olup Bakugo'yu kaçırıp hapsettiği bu evrene hoşgeldiniz. ~•~ Bazı bölümlerin bazıları ŞİDDET içermektedir ~bilgilerinize