Bölüm Şarkısı: Boramess - Bizden Olsun İsterdimKeyifli okumalar!
🌸
Sevgi sadakat isterdi, güven isterdi. Yalnızca sevmek bir ilişkiyi sürdürmek için yeterli değildi bence. Ve hiçbir zaman da yeterli olmamıştı. Eğer yetseydi boşanmalar, ayrılıklar, aldatmalar ortaya çıkmazdı zaten. Eğer sevmek yetseydi bir ilişkiyi devam ettirmek için, hiç kimse sevdiğinden ayrılmazdı.
Eda yeşil gözlerini doğrudan Erez abiye çevirirken yüzündeki gülümseme genişlemiş, gözbebekleri büyümüştü. Eda ona aşıktı. Ancak demek ki Eda'nın aşkı da onların ilişkisini sürdürmeleri için yeterli olmamıştı.
Erez abi gözleri ona değer değmez sıkıntılı bir nefes verdi. Eda ile karşılaşmak onu rahatsız etmişti ve bunu belli etmiş olması Eda'nın gülümsemesinin solup bakışlarının usulca bana dönmesine sebep olmuştu. Göz bebeklerinde yeşeren duygunun adı kıskançlıktı.
Onların ilişkisi boyunca benim Eda'ya baktığım gibi bakıyordu bana. Benden nefret edermiş gibi değil ama yerimde olmak istermiş gibi bakıyordu. Ama yerimde olmasını gerektirecek bir durum yoktu. Çünkü onunla ben sadece yan yanaydık, birlikte değildik. Biz değildik. Aramızda hiçbir zaman bir şey olmamıştı ve bu saatten sonra da olamazdı. O gün bütün gururumu ayaklar altına alıp içimdeki her şeyi söylememe rağmen arkasına bile bakmadan giden adamdı o. Bu saatten sonra hiçbir şey olamazdı. O benim abimin arkadaşıydı ve istediği kişi ben değildim.
Fırının içinde sıra olduğu için yaptığımız bekleme dikkat çekmese de üçümüz arasındaki sessizlik oldukça sinir bozucuydu. Eda gözlerini tekrar Erez abiye çevirdiğinde bu durum kaşlarımı çatmama neden olmuştu. Evet onu kıskanmaya hakkım yoktu ama başka kızların, özellikle de Eda'nın ona böyle aşkla bakması rahatsız ediciydi.
Boğazımı temizledim. "B-ben pideleri alayım."
Hızlı adımlarla yanlarından ayrılıp azalan pide sırasında ilerledim ve dişlerimi yanaklarıma geçirip gergince beklemeye başladım. Bilerek arkamı dönüp bakmıyordum çünkü onları yan yana görmek midemin kasılmasına neden oluyordu. Birkaç dakika içinde sıra bana geldiğinde sıcak pideleri elime aldım ve arkamı döndüm. Fakat az önce bıraktığım ikili burada değildi. Sessizce yutkunurken kafamın içinde onlar hakkında oluşan düşünceleri bir kenara itip fırından çıktım.
"Ben taşırım."
Duyduğum sesle kafamı sağa çevirdiğimde Erez abi iki adımda yanıma geldi ve elimdeki sıcak pideleri alıp ilerlemeye başladı. Demek Eda gitmişti ve o da benim pideleri almamı beklemişti. Ne konuştuklarını deli gibi merak ediyordum. Ancak bunu ona sormaya hakkım olmadığını da biliyordum.
Aklımdaki düşünceleri silip onunla beraber yürümeye başladığımda birkaç dakika içerisinde eve gelmiş bulunmaktaydık. Erez abi pideleri mutfağa bıraktıktan sonra babamların yanına bahçeye çıkmıştı. Ben de annemin tezgahın üzerine bıraktığı tabakları masaya götürmek için hareketlendiğimde Eliz mutfağa girdi.
"Kızım nereye kayboldun iki dakikada?"
"Pide almaya gittik." Sesli bir nefes verdim. "Erez abiyle."
Eliz sesli bir şekilde güldü. "Zor olmadı mı ya iki kişi pide almak? Birkaç kişi daha çağırsaydınız?"
"Dalga geçmeyi keser misin?" Elimdeki tabakları Eliz'in eline tutuşturdum ve pideleri kesmek için arkamı döndüm. "Tam ben giderken geldi Erez abi. Annem de, beraber gidin alın gelin, dedi. İma yaptığın gibi bir şey yok yani ortada Eliz."
ŞİMDİ OKUDUĞUN
MANOLYA MAHALLESİ
Roman pour AdolescentsKızın yüzünde sahici bir gülümseme oluşurken çocuk tokayı tutmayan elini kaldırdı ve onun yüzünden süzülmeye devam eden yaşları usulca sildi. Öyle yaklaşmıştı ki ona burnuna dolan tanıdık kokuyu solumadan edemedi. Küçük kızın tokasında da vardı aynı...