bölüm 8, sen benimsin zaten

618 53 26
                                    

🎟

"annem sanırım bize inanmıyor," dedim odamın kapısından bize bakan chanhee'ye bakarak

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

"annem sanırım bize inanmıyor," dedim odamın kapısından bize bakan chanhee'ye bakarak.

şeytani gülümsemesini bana sunduğunda sunwoo'ya bakıyordum. "ne yapıyorsunuz? ben de dahil olayım. arkadaşlarım."

"eksik kalma bi şeyden de." diyerek duvarın önünden kalkıp yatağımın üzerine oturdum.

"niye geldin ki sen?" dedi sunwoo sinirli bir şekilde bakarak, "canım istediği için değil, annesi yukarı çıkmamı söyledi."

"tabii canım."

sunwoo ve chanhee'nin birbirlerine olan bakışlarını izlemekten yorulmuştum. "sen niye gitmiyorsun evine?" dedi chanhee.

"sumi ile kalmak için."

"ne?"

"sumi ile kalmak için dedim."

"annenin haberi var mı?" chanhee ciddi bir şekilde sorduğunda sunwoo elindeki telefonuyla oynuyordu.

"annem, sumi ile olduğumu duysa çok mutlu olur." aslında haklıydı. ailemiz birbiriyle iş için görüşüyorlardı, ama yine de annesi bana çok iyi davranırdı.

"yani?" dedi chanhee kaşını kaldırarak. "burada mı yatacaksın?"

"seni ilgilendirir mi?" ikisi birden birbirlerine sertçe bakınca araya girdim.

"ahaha sakinleşelim." aptalca gülmek zorunda kalıyordum çünkü çok ciddi bir ortam oluşturuyorlardı.

chanhee, "bu arada niye saçların ıslak?" diye sorduğunda sunwoo kendisinden bahsettiğini sonradan anladı.

"terledim."

"nerede?"

"burada."

"neden?"

"sana ne valioğlu."

ikisinin kavgası bir süre daha devam etmişti ve chanhee annesi çağırdığı için aşağı inmişti. "şu çocuktan o kadar nefret ediyorum ki anlatamam." diyerek yatağıma uzanmıştı.

chanhee konusunu umursamadım, "daha geçen gün senin yatağına yattığım için bana kızıyordun."

gözlerini kaçırdı ve abimin gri kıyafetleri içinde biraz önce saç kurutma makinesiyle kuruttuğu pembe yumuşacık duran saçlarını karıştırdı.

"arkadaş mıyız? hâlâ?" dediğinde ne cevap vereceğimi bilememiştim. salakça gülümseyerek "sevgilimsin." demiştim.

elimden sertçe çekerek yanına yatmamı sağladı. "hayır, ciddi olarak soruyorum."

ne cevap beklediğini bilmiyordum, hayır dersem sevinir miydi ya da evet dersen üzülür müydü?

kalbim küt küt atıyordu. onun duyabilmesinden korkuyordum. 

sunwoo | shut upHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin