***
Viski bardaklarını çıkarırken bir yandan da bu gecenin nasıl ilerleyeceği hakkında fikir yürütüyordum. Bade'ye karşı yanlış anlaşılmama sebebiyet verecek hiçbir şey yapmak istemiyordum. Ama o beni varlığıyla bile baştan çıkaracak kadar güzeldi.
İş teklifine olan olumlu tavrı beni çok memnun etmişti şimdiden ona karşı hisslerim böyleyse acaba ilişkimiz, iletişimimiz artınca nasıl olcaktık?Kafam çok karışıktı, bardaklardan birini kendim için doldurup kafama diktim. Buna ihtiyacım vardı, buzdolabından armut çıkarıp yıkadım. Dilimlerken Bade' nin terliklerinin topuk sesini duyunca keyifle arkama döndüm.
O güzel vücudunu saran pudra pembesi elbisesi, dekoltesinde beni meraklandıran görmek isteyeceğim siyah dantel... Anlaşılan bu gece benim için zor geçecekti ve muhtemelen her gece zor geçecekti."Hoş geldin..."
"Hoş buldum, baya hoş buldum." Diyip kitaplığıma doğru ilerledi, kitaplara dalmıştı hemen.
Bende çerezle meyve tabağını alıp sehpaya bıraktım.Bardakları alıp Bade'nin yanına gittim, eline Turgut Uyar'ın bir şiir kitabını almıştı o kadar odaklanmıştı ki benim orda olduğumu bile fark etmemişti.
"Okumak istediğin bir kitap varsa, alabilirsin."
Sesimi duyunca hemen bana döndü yüzünü, elimde ki bardağı ona uzattım. "Emin misin? Sonradan pişman olmayasın çünkü ben çok meraklıyımdır buraya bi düşersem beni çıkramayabilirsin. "
İçkisini bardağıma yaklaştırıp nazikçe tokuşturup bi yudum aldı, bende onun neşesiyle içkimi yudumladım.
" Pişman olmam merak etme, dilediğin zaman gel al oku istediğini."
Elindeki kitabı aldığı yere bırakıp gülümsedi. "Teşekkür ederim Levent,"
"Salonun çok güzel, siyahı çok mu seviyorsun? " Diye sordu Bade salonun diğer köşesine doğru yürürken.
" Sevmek denir mi bilmiyorum ama rahat hissettiriyor bana. "
Köşede duran melek heykelini severcesine dokunması beni gülümsetmişti. O salonumda bir melake gibi gezerken ben koltuğa oturmuş onu izliyordum.
Yokluğumu fark edince arkasına döndü, gülümseyerek " Mimar hastalığı işte, kimin evine gitsem en az bir saat etrafı geziyorum kusura bakma. " diyip bana doğru yürüdü.
Yandaki koltuğa oturmak yerine tam yanıma oturması çok hoşuma gitmişti. Bir bacağını altına alıp bana dönük oturmuştu bende sırıtarak ona taraf oturdum.
Boyuna göre küçücük olan ayaklarına baktım, " Terliklerin senin gibi çok tatlı. " diyip güldüm.Kahkaha atıp yerdeki ayağını kaldırıp bi baktı, " Topuklu olan her şeye zaafım var, napayım çok güzeller. "
" Genelde boy kompleksi olanlar giyer ama senin ihtiyacında yok belli sevdiğin için giydiğin. "
" Aynen öyle. "
Birden önüme eğilip yanımda ki sehbada duran tabağı aldı ve ortamıza koydu. Öyle aniden bana doğru eğilince kalbim durmuştu sanki, sırt dekoltesinde dağınık duran sarı saçlarını birkaç saniyeliğinede olsa yakından görmüştüm. Bembeyaz bir teni vardı, nasıl bu kadar güzel olabiliyordu acaba? Kafamdaki sesleri susturup, meyve tabağınıda ortamıza koydum. Sonra viski şişesini mutfak tezgahından alıp tekrar Bade'nin yanına oturdum.
Kendi bardağımı doldururken, bardağını uzattı.
"Tadı güzelmiş..." Yaramaz kız çocuğu gibiydi, onu iş yerindeki halini çok merak ediyordum. Bu çocuksulukla nasıl ciddi meseleler tartışılırdı ki?
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Twin Flame
RomanceLevent ve Bade... Daha dünyaya gelmeden önce bir ruhu oluşturan eril ve dişil. Tek ruhtan ikiye ayrılıp dünyaya gönderildiler, birbirlerine kavuşup tekrar tek ruh olmak için. Birbirinin ikiz alevi olan bu çift, ilk karşılaştıkları andan itibaren sp...