Sabah uyandığımda gözlerim ağlamaktan şişmişti.Refleks olarak camdan Ada nın odasına doğru baktım.Orda değildi.İstemsizce kalkıp giyindim ve suratıma makyaj yaptım.Kahvaltı yapmadan çıktım ve yürümeye başladım.Ortam fazla sessizdi buyüzden kulaklıklarımı takıp müzik dinlemeye bailadım.Ahh nalet olsun bu bizim şarkımızdı.Yani en azından birlikte bulunduğumuzda çalmıştı ve biz yakınlaşmıştık.Gözlerim doldu yine yeter ama onun için bu kadar üzülmeyi haketmiyordum.Bunları düşünürken okula vardım.Sınıfa girip arkalar oturdum.Melis'te yanıma oturudu."Ne oldu,neyin var yine?" kafamı sıradan kaldırıp ağzımı konuşmak için ağzımı açmıştımki bileğimdeki güç beni hızlıca çekmeye başladı.Tahmin ettiğim gibi..Ada.Yangın merdivenine geldiğimizde sertçe beni duvara itti ve üzerime kükremeye başladı "Sana o gerizekalıyla konuşma demedimmi?Beni nerenle dinliyosun sen?!" Onu ittirip orayı terketmeyi düşündüm ama güçlü kolları beni duvarla kendi arasına sıkıştırmıştı."Konuşsana!" diye bağırdı. Gözlerim doldu kafamı hafifçe kaldırıp ona baktım ve "Ben sadece benim gibi yüzlerce kızı becerebiliceğini hatırlıyorum."dedim gözlerime dolan yaşlar yanaklarımdan süzülürken.Gerçekten sinirlenmişti,boynundaki damar iyice belirginleşmişti.Bağırıp yumruğunu duvara vurdu. Yere çöktüm ellerimi yüzüme kapatıp ağlamaya devam ettim."Ağlamayı kes!Dayanamıyorum ağlamana!"diye bağırdı sonuna doğru sesi neredeyse çıkmamıştı.Yavaşça yanıma oturdu.Ellerimi tutup yavaşça yüzümden çekti."Özür dilerim." bunu söylerken fısıldamıştı."Hayır bu sefer sana kanmicam.Her hatanı özür dileyerek örtemezsin."dedim hıçkırarak ve hafifçe elimle onu kendimden uzaklaştırdım.Kollarını bana sarıp "Hayır hayır Yağmur lütfen bidaha böyle olmıyıcak söz veriyorum.Sinirliydim,iyi bir hafta değildi ama bidaha asla sinirimi sana yansıtmam,lütfen.."burnumu çekip gözlerine bir kere daha baktım ve belkide en büyük hatalarıma bir yenisini ekledim ve "Tamam." dedim fısıldayarak.Daha sıkı sarıldı..
OKULDAN SONRA
Uzun bir banyo yaptım ve rahatladım.Ona bir şans daha vermekle iyi mi yapmıştım?Neyse bu konu hakkında düşünmek gerçekten beynimi çürütüyordu.Telefonumu elime aldım ve mesajları okumaya başladım.Ada da mesaj atmıştı.
Kimden:Ada
Yemeğe bize gel.
Herzamnki gibi odundu,camdan baktığımda o ve onun keskin bakışlarıyla karşılaştım.Seksi bir şekilde güldü.Eridiğimi düşündüm.Perdelerimi kapatıp giyindim,makyajımıda yapıp babamın yanına gittim ve "Ada beni yemeğe çağrıyoda,şey..gidebilirmiyim?" biraz düşündükten sonra "Yan evdeki çocuk?" dedi "Evet." biraz daha düşündükten sonra "Tamam, ama geç kalma." dedi.
Evden çıktım.Zili çaldım. Kapıyı açan Ada oldu. "Başka kimse yok mu?" dedim. Kafasını olumsuz yönde salladı ve hafifçe gülümsedi.Oturma odasına geçip oturdum. Elinde iki tabak makarna ile geldi. "Yemekten kastın bu muydu?" dedim. "Ne bekliyodun" diyince gülümsedim.
Yemeği bitirdikten sonra Ada:
"Yukarı çıkalım mı?" diye sordu. Korkuyodum. "Burda kalsak daha iyi değil mi?"dedim korkarak. "Ne o benle yalnız kalmaya korkuyo musun?" dedi ve tek kaşını kaldırdı. "Ne alakası var burda da yalnızız."dedim durumdan kurtulmak istercesine. "Tamam o zaman çıkıyoruz." dedi ve bileğimden nazikçe tutup beni odasına çıkardı.Odasına girdiğimizde yatağına oturdum o ise çalışma masasının önünde duran sandalyeye oturdu.Çekingen bir şekilde etrafa bakarken yerinden kalkıp oturduğum yatağın üst tarafında bulunan raftan bir kitap aldı ve yanıma oturdu."Bu ne kitabı?" diye sordum. "Boşver kitabı." deyip kitabı kenara bi yere fırlattı.Ne yapacağını kestirebiliyodum. Gözlerime uzun uzun bakarken arada bir dudaklarıma da göz atıyordu. Yüzünü iyice yaklaştırdığında durdu ve öyle bekledi. O sırada diyeceğimi dedim "İhtiyacını karşılamak için mi barıştın benimle?" dedim. Bunu söylerken dudaklarım onunkilere hafifçe değmişti. Hala çok yakındık nefesini sıkılmışçasına yüzüme verirken ben hala nefesimi tutmuş bir şey demesini bekliyordum.Yüzünü yüzümden çekti ve yere eğdi. "Seni kullanmak için istemiyorum.Eğer benim olursan seni kaybetmekten korkmam." dedi ve gözlerime baktı.Ona sarıldım ve yavaş yavaş ondan ayrılırken dudaklarını benimkilere yaklaştırdı.Biraz bekledikten sonra öpmeye başladı.Yavaş bir şekilde öpüyordu biraz bekledikten sonra karşılık vermeye başlamıştım ki dudaklarını benimkilerden ayırdı.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Teen FictionGözlerim yine dolmuştu.Ne diyicek diye kendimi kemirirken bi anda dudaklarıma yapıştı.Ben soluk soluğa kalırken çekilip.Gıcık bir şekilde gülümsedi ve kulağıma "İmkansız" diye fısıldadı.