İMKANSIZ

PART 7

Bir saat sonra olduğumuz gibi oturuyorduk ve kimse tek laf etmemişti. Düşündüm de neden bu kadar trip yapmıştım? Ada'nın tarzı buydu. Acaba söylediğinde ciddi miydi? Söylediği gibi beni seviyor muydu? Eğer öyleyse beni sevdiği için yapmıştı belkide. Kafamı önüme eğdim ve Ada'ya döndüm kafamı kaldırıp gözlerine baktım "Özür dilerim." dedim. Beni izliyordu "Önemli değil." dedi. Umursamıyormuş gibiydi. "Tamam burda yeterince kaldık. Ver telefonunu da patronu arıyım." dedim. Telefonunu çıkardı yüzünde pis bir gülümseme vardı, telefonunu yukarı kaldırdı almaya çalıştım.Daha da yukarı kaldırdı.Beni sinir etmeye başlamıştı "Yeter ver artık."dedim ve telefona daha çok uzandım.Yüzlerimiz yakınlaşmıştı ve yüzümün yandığını hissettim.İki saniye öyle kaldık.Gıcık bir şekilde gülümsedi -böyle gülümsemesi beni sinir ediyordu ama o kadar yakışıklıydı ki bir şey yapamıyordum- ve telefonu karşıdaki duvara hızlıca attı ve telefon parça pinçik oldu.Gözlerim şaşı gibi oldu.Pahalı bir telefon sonuçta.Of ne diyorum ya burda kalıcaz.Kalkıp köşedeki koltuğa yattım.Yattığım yerden Ada'ya hayran hayran bakıyordum.Bunu farkettiğine emindim ama kendimi alamıyorum.Umursamadı ve kafasını çevirdi.Kafam karışıktı ama onu seviyorum.

Ada'nın ağzından:

Kafam karışık onu sevip sevmediğimden emin değilim.Hayatımda ilk defa birine seni seviyorum demem de ayrı bir saçmalık.Ama artık ona çok fazla yakınlaşmamam gerek.

_____________

Sabah uyandığımda ilk ben kalktım.Ada ne kadar da tatlı uyuyordu."Ben her türlü tatlıyım."dediğinde bunu dışımdan söylediğimi anladım.Olamaz.Bunu çok da önemsemedim.Lavoboya gidip çıktım.Gezinirken arkada şalterleri farkettim.İnanmıyorum sırf bu yüzden burda kaldık ve burada mıymış?Hepsini kaldırdım.Ada "Daha yeni mi buluyorsun ahmak."dedi."Evet." demekle yetindim.Kafedeki telefonu bulup patrona telefon ettim birini gönderdi ve kapıyı açtırdı.Bugün tatildi.Dışarı çıktım.Ada'nın peşinden gidiyordum ama yüzüme bile bakmıyordu.Eve gittim.Canım sıkılmıştı.Babam bir ton gereksiz soru sormuştu bende hepsini geçiştirmiştim.Bugün anneme gidicektim saat 1'e geliyodu bende duş alıp giyindim ve çıktım.

Anneannemin evine ulaştığımda gayet mutluydum.Annemi çok özlemiştim,kapıyı çalmıyıcaktım süpriz yapmak istiyodum.Arka kapıdan içeri girdim ve annemin herzamanki odasına ilerledim.Ev çok sessizdi anneannem yoktu sanırım.Annemi gördüm ve gidip sarıldım.Biraz konuştuk.Ondan sonra birlikte kek yaptık ve annemle eğlenmiştim.Sonra hava kararmaya başladı ve ben de eve dönmeye karar verdim.Annemle vedalaştım.Bir taksi döndürüp doğruca eve gittim.Babam evde değildi.Birini aramak istedim çünkü eve geldiğimde sıkılmıştım.Telefonumu elime alıp ilk numarayı tuşladım."Alo Mert?""Evet?Yağmur?""Ya bize gelebilir misin ben şuan baya sıkıldım da dışarı çıkar gezeriz belki."dedim. "Tamam evin adresini mesaj at hemen ordayım."dedi ve kapattı bende mesajı attım.Bir 20 dakika sonra kapı çaldı.Açtım ve karşımda Merti gördüm.Hiç bir şey yapmadan öylece kapıda yaklaşık iki dakika bekledikten sonra bi anda sarıldım.İçeri girdik ve benim odama yukarı kata çıktık.Yatağıma oturdum oda hemen yanımdaki pufa oturdu. "Anlat bakalım geçen neden gelmedin?"dedi bende olan biten herşeyi Ada ile dün kafede kalmamızı falan anlattım.Şaşkın gözlerle bana bakıyordu ne yapıcağını pek

kestiremedim.Ayağa kalktı ve odamın içinde biraz dolandıktan sonra yanıma oturdu.Saçım gözümün önüne düşmüştü onu eliyle kulağımın arkasına tutturup biraz daha yaklaştı.Tamam bu yakınlığı artık biraz rahatsız ediyordu.Hala bişey söylemesini beklerken bi anda konuştu "Senin gibi bir kız neden Ada'dan hoşlansın ki?"dedi kafam allak bullak olmuştu."Mert şuanda konumuz sencede bumu?!"diye çıkıştım sesim titredi.Biraz daha yaklaştı ve beni yatağa itti."Mert ne yapıyosun gerçekten derdin ne senin!!!"çok bağırmıştım boğazım dahi acımıştı.Bi anda elini tişörtümde hissettim yukarı çekiyordu manyak gibi bağırmaya başladım avazım çıktığı kadar bağrıyodum ve onu tekmeliyordum.Ama gülle gibiydi beni daha çok kendiyle yatak arasında sıkıştırdı.Nefes alamıyodum.Sonra aniden üzerimdeki tüm yük kalktı.Ve en son duyduğum şey Ada'nın sesiydi "Burdan sağ çıkarsan..."

Gözümü açtığımda Ada'nın odasındaydım.Yatağı bayağı yumuşaktı.O da masaya oturmuş elinde telefon oyalanıyordu.Kalktım ve "Teşekkür ederim Ada, yani sen olmasaydın yani kim bilir neler yapı-"derken sözümü "Önemli değil."diyerek kesti.Beni tersliyordu.Bunu ben istememiştim ki!Her neyse onu yanağından öptüm ve eve döndüm.Oturdum,Mert nasıl böyle bir şey yapmıştı !? Acaba polise mi şikayet etseydim?Ama tam olarak tecavüz etmedi,etmeye çalıştı bu yüzden ihbarda bulundam da işe yaramaz.Ona güveniyp çağırmam bir hataydı.Hazel'i çağırmalıydım.Artık geçti.Dışarıda dolaşıp hava almak istedim.Ve dışarı çıktım.Müzik dinleyerek parkta yürüdüm.Buraya geldiğimden beri başıma berbat şeyler geliyordu.Buna hazırlıklı olmalıydım.Bir biber gazı falan alsam iyi olacak sanırım.Yolda biraz oyalanıp içeri girdim babam gelmişti.Bişey dicektim ama boşverdim.Bugün yaşadıklarımı unutmak için pijamalrımı değiştirip hemen yattım.

Sabah erken kalktım ve kahvaltı yaptım.Üzerime bişeyler uydurup kendimi dışarı attım.Tamam bugün güzel bi gün olucaktı.Ya Merti görürsem diye düşündüm.İçimi korku kapladı.Ada yardım eder dedi diğer bi yanım.Hee tabi zaten Ada'da benim peşime koşuyodu.Neyse onu gördüğüm zaman düşünürüm artık dedim ve yoluma devam ettim.

Okula gittim sınıfa girdiğimde Mert yoktu.İçim rahatladı.Ama Ada da yoktu gerçi hep geç geliyordu.Geçen sene sınıfta kaldığından bu sene derslere girmiyordu.Her neyse ben Hazel'in yanında oturmaya başladım.Ve artık Melis'in yüzüne bile bakmıyordum.Artık üzülmek istemiyorum.Ada geldi.Gülümsedim ve ona baktım ama hocanın söylediği benimle ilgiliydi."Yağmur sen ve Ada benim grup ödevi verdiğim gün yoktunuz bu yüzden siz birlikte yapacaksınız bu ödevi.Konu Shakespeare'nin eserlerini anlatmak." dedi . Ada'ya baktım ve cıkladığını duydum bundan memnun olmuş gibi değildi.Neyse ödevden iyi almam için tek başıma yapsam iyi olucak -çünkü dersleri bayağı kötü- eve gittiğimde ödevi tek başıma yapmaya başladım ki o anda bi mesaj geldi 'Bizim eve gelicek misin yoksa ben geliyim mi?'

dedi.Giderdim ama çok üşendim gerçekten.'Sen gel.' diye karşılık verdim.

Üstüme düzgün bir şeyler giymeye karar verdim çünkü üstündekiler süprüntü gibiydi.Kısa kollu üstünde island yazan ve ada resmi olan tişört giydim.Ada?ada?neyse...Altına da süslü zımbaları olan kot şortumu giydim ve beyaz converselerimi.Giyindikten sonra Ada geldi.Babam işteydi.Yukarı çıktık ve masama oturduk. "Ben birkaç şey hazırladım zaten,biraz daha bilgisayardan araştırıp bu renkli kağıtlara yazarız ve tamamlarız."dedim.

"Tamam sen yap,ben bekliyorum."dedi."Ne?Neden geldin o zaman Ada?"dedim."Sanane,sen yapsana!"dedi.Of beni deli ediyor.Neyse ben bilgisayarı açıp eserlerini araştırmaya başladım.Ve bulduklarımı düzgünce yazıyordum.Gülerek "Gerçekten mi?Gerçekten ödev mi yapıyorsun?"dedi."Of evet Ada!"dedim ve ona baktım bana yaklaşmaya başladığını anladığımdan hemen yerimden kalkıp kapının oraya ilerledim.Kolumdan tutup beni kapıya çarptı.Ahhh sırtım iyice yaklaştı sanırım yine öpücekti,gözlerim kapadım ve biraz rahatsız olmuşçasına çekildim bi kaç saniye bekledim...

Ee öpmedi gözlerimi açtığımda hınzır gibi gülen Ada'yla karşılaştım.Tamam bu kadar yeter "Bak Ada gerçekten ya bu konuyu burda kapatırız yada kapatırız.Gerçekten daha fazla kızaramam."yüzümü yere eydim.Ada biraz kıkırdadıktan sonra"Tamam.O zaman ödev falan yapmıyıcaz.Film izlesek fena olmaz,bildiğim güzel bi film var.Ödevi sonra kendin hallet."dedi