Sabah camdan gelen güneş ışıklarıyla gözümü açtım.Bugün ilk iş günüm olucaktı o yüzden morelimi bozmak yok.çabucak kalkıp kahvaltı yaptım ve giyindim.İçimden bugün makyaj yapmak geldi bende buraya taşındığımızdan beri oturmadığım makyaj masama oturdum.Biraz fondetem ve pudra sürdüm ağlamaktan kızarıp moraran gözaltlarımı kapattım.Biraz siyah kalem ve eyeliner sürdüm.Azıcık allıkla pembelik kattım ve son olarak birazcık açık renk bi ruj sürdüm.Resmen suratım değişmişti.Ayağımada topuklularımı giyip kendimi dışarı attım.Özgüvenim kendime gelmişti.
Okula vardığımda Melis yanımda bitti.Galiba bişey olmuştu gözlerinin altı mosmordu,derin nefes alıp "Ee dün neler oldu anlat bakalım."dedi."Bu konu hakkında konuşmasak olur mu kötü hissediyorum."dedim iyi karşılar diye düşünmüştüm ama"Kötü mü hissediyorsun?Götünü başını boyamayı biliyorsun ama...Prenses havalarından çıksan iyi olur."dedi ve uzaklaştı.Ne prensesi be gerçekten bu kıza bişeyler olmuş ama düşüncelerden sıyrılıp sınıfa ulaştım ve sırama oturdum.Hazel "Günaydın.Nasılsın,daha iyi hissediyor musun?" dedi."İyiyim ama sanırım Melis'e bişeyler olmuş."dedim.Suratı bi anda düştü ve gel işareti yaptı dolapların oraya çıktık kulağıma eğildi ve "Bak Yağmur Melis eskiden gerçekten kötü günler geçirdi ve Ada'yla pekte iyi sayılmayan anıları var ve son günlerde uyuşturucu kullanıyor.sanırım babası öğrenmiş o yüzden onu çalışmaya zorluyorlar Starbuck mıydı neydi öyle bir yerde çlışıyodu."dedi ağzım açık kalmıştı,şaşkınlığımı dışarı vurmamayı çalışsamda "Bende orda çaışıyorum yani aslında bügün ilk günüm olucak ama-"Hazel sözümü kesti ve "Bak Yağmur biliyorum çok fazla işin var ama Melis gerçekten iyi bir kız ve bazı nedenlerden dolayı bu iyiliğini yansıtamıyor eğer bugun işte mesaiye kalıp içmeye yeltenirse onu durdur."dedi önce biraz garipsedim ama Hazel'e güveniyorum kafamla onaylayıp sınıfa girdim. Ders biyolejiydi gerçekten çok sıkıcıydı dinlemiyodum bile dikkatim tamamen dağılmıştı takii kapı açılıp içeri Ada girene kadar.Hoca takmadı bile,ilerledi ve tam arkama oturdu.Off şimdi bütün gün diken üzerinde oturucaktım .Dersin son beş dakikası hoca serbest bıraktı bende Hazel'le konuşurum dedim ama Hazel lovaboya gitti bende telefonumla ilgilenmeye başlamıştım kii ensemde bi sıcaklık hissettim.Ada elleriyle saçlarımı karıştırıyordu.Sınıfın ortasında inlememi falan istiyodu herhalde(bu çocuk beni delirticekti ciddi anlamda)sırtımdan soğuk soğuk terler akıyodu kendimi zor tutuyordum.Sonunda zil çaldı bende hemen sınıftan çıktım.
Vee bu zillede son ders bitmişti.Çantamı alıp meydana ilerlemeye başladım kısa bi süre sonra Starbucks taydım.İçeri girdim ve dirkt müdürün odasına çıktım geldiğim gibi beni tanıdı "Sen yeni çalışansın sanırım.Al bunlar uniformaların bugün ilk günün biliyorum ama bugün mesain var 9:00 da kapıyı kitleyip çıkarsın.Aşağı mutfağa in Melis sana yardımcı olucak." dedi bir nefeste ve telefonunu kaldırdı sanırım Melis'i aradı.Bende mutfağa indim Melis beni karşıladı.Üniformayla baya farklı olmuştu gözünde herzamanki simsiyah kalemi de yoktu.Melis "Beni takip et."diye emir verdi bende dediğini yaptım saçma sapan kahve makineleri ve bardaklar ve birkaç takım şey gösterdi."Sanırım anlamışsındır çünkü tekrar yapıcak vaktim yok."dedi tam arkasını dönmüştüki "Melis bugün okulda olanlar için üzgünüm."dedim kafasını önüne eydi ve elindeki tepsiyle bezi bana verdi ve gülümsedi "Önemli değil bende abarttım.Şimdi bu özrü resmileştirmek için masa 7 ye sen bak."dedi birlikte kısaca gülüştük ve ilerledim.Masaları sildim sipariş aldım arada kasaya baktım.Sanırım son müşteriler geliyodu Melis ben ara veriyorum yukardayım dedi ve gitti bende peçetelikleri doldurmaya başladım tam o anda kapı aralandı.Kafamı kaldırmamla o dehşetle karşılaştım.Ada orda durmuş bana bakıyordu.Bir masaya geçti ve "Garson!"diye seslendi zaten hiç kimse yoktu ne diye mal gibi bağırıyodu ki yinede ilk günden işimden olmamak için sakince masaya gidip "Starbucks a hoşgeldiniz ne alır sınız?" dedim suratsızca.İğrenç bir şekilde sırıtp "Hmm ben bir mocha alıcam." dedi "Başka birşey istiyomusunuz?"dedim"Imm mocha nın kreması az şekeri orta olsun,bardağı ne büyük ne küçük,soğuk olabilir ama boğazımıda üşütmesin.."dedi ve yine gülümsedi.Tamam buna dayanabilirim.
Mutfak kısmına girdim ve hazırlamaya başladım hazır edince tepsiye koyup içeri ilerledim ve gördüğüm manzera karşısında dengemi kaybedip tepsiyi yere düşürdüm.Koşarak lovaboya gittim.kapıyı kilitledim ağlamaya başladım.Ada'yla Melis'i yiyişirken gördüm...kapı açılmaya çalışıldı biri zorladı sonra bir ses duydum "Sen çık Melis yeni kız bugün mesaiye kalıcak." patronun sesiydi bu bi dakika eğer Melis ve patron çıkıyorsa bitek Ada ve ben burda kalıcaktım!Hayııır onunla beraber burda kalmak istemiyodum.Bir anda "Yağmur müşteri burda sen nerdesin?"
Tekrar lavoboya döndüm ve yüzümü yıkadım . Bu sefer ağlamayacaktım . Aynanın karşısında bekledim . Dışarı çıktığımda ışıklar kapanmıştı . Ve kimse yoktu . Of kafede kilitli kaldım . Teiefonumun şarjı bitmiş ve elektrikler de yok . Bi tane masanın yanına çöktüm ve başımı dizlerimin arasına koydum . Ağlamaya başladım bu geçirdiğim en kötü seneydi . Ve bu kalıcıydı . Bu aralar çok fazla ağlıyordum . Ama sıkıntılarımı böyle attığım için yapıyordum bunu . Yanıma biri oturdu . Of Ada bir de bunla uğraşçam ! "Git başımdan Ada !" dedim bezmiş bir şekilde . "Gitmem." dedi . Daha çok ağlamaya başladım . "Artık benim peşimi bırak ! Anlıyo musun ? Hayatıma girdiğinden beri her gün ağladım . Senden nefret ediyoru-" derken bana sarıldı . O kadar rahatlamıştım ki anlatamam . Bir an gözyaşlarım dindi . Ama bana yaptıkları aklıma gelip beni bırakması için omuzunu yumruklamaya başladım.
"Bıraaak!" diye çığlık atınca beni bıraktı. Tatlı bir şekilde gülümsedi (ağğ çok tatlıığ) ve "Seni seviyorum." diye fısıldadı . "Ha ha ha ne kadar komik hadi çıkar kameralarını da bitsin bu saçmalık , hadi bi daha imkansız de ne kadar komik değil mi ? ."dedim . "Nasıl bu kadar yüzsüz olabilirsin ? Daha demin Melis ile yaptıkların neydi ya ? Peki beni neden bu durumlara getirdin ?" dedim . Sustu sadece sustu ben ise daha çok ağladım "Neden benimle oynuyosun?"dedim . Susmaya devam etti ve delirecek hale geldim .
ŞİMDİ OKUDUĞUN
İMKANSIZ
Teen FictionGözlerim yine dolmuştu.Ne diyicek diye kendimi kemirirken bi anda dudaklarıma yapıştı.Ben soluk soluğa kalırken çekilip.Gıcık bir şekilde gülümsedi ve kulağıma "İmkansız" diye fısıldadı.