feel it twice | hyunhosung

Spending all night wondering why you let me go

Bağırış sesleriyle gözlerimi açtığımda odamda Felix ve Seungmin'i görmüştüm. Kafamı bana sarılan kişiye çevirdiğimde, bu seste bile öküz gibi uyuyan Hyunjin'e baktım.

Jisung'un odanın kapısından girdiğini görünce evde başka kimlerin olduğunu sorgulamıştım.

Bir saniye..

Ev Jisung'undu.

Uyandığım anda evdeki sesler kesilince ne olduğunu anlamamıştım ve kafam zaten bulanıktı.

Jisung yanımıza geldi ve yatağın ucuna oturdu.

"Günaydın, Hyung."

"Günaydın, Jisung. Sabahın köründe ne oluyor?"

"Arkadaşlarımız gelmiş. Onlara kapıyı açmak için uyanmıştım ama siz uyanmayınca evi yıkmaya başladılar."

"Hyunjin hala uyuyor."

Kafasını gülerek salladı.

Felix ve Seungmin'e baktığımda bize uzaylı görmüş gibi baktıklarını fark etmiştim. Neden?

Oh..

Jisung şu anda benimle uyuyan sevgilisini uyandırıyordu ve bunu takmamış gibiydi.

Tuhaf çift diyip geçeceğim.

Hyunjin uyandığında gözlerini açmamış sadece kalkmaya çalışmıştı ama benim bedenim yüzünden yapamamıştı.

"Hyung, üstümden çekilir misin? Çişim gelmeseydi sorun değil ama altıma yapacağım sanırım."

Hala gözü kapalı konuşuyordu.

"Gerizekalı! Yatağıma işersen seni öldürene kadar döverim."

Ondan uzaklaştığımda kendini yere bıraktı ve yerde sürünerek(?) odamdan çıktı.

Jisung kendini yatağıma bıraktı ve bana döndü.

"Bazen sorguladığım şeyler oluyor, Hyunjin ile ilgili."

Kafamı salladım ona.

"Geç değilken dönebilirsin."

Göz kırparak söylediğimi Jisung bir kaç saniye anlayamadı.

Ben.. az.. önce.. ne.. dedim..?

Jisung güldü.

Güldü.

"Hyunjin'i mi kendine ayarlıyacaksın yoksa beni mi?"

Tekrar güldü ve eliyle omzuma vurdu.

O gülünce bende gülmüştüm.

"İkinizi de, seçeneği yok mu?"

Dediğimle Changbin öksürünce diğerlerinin de odada olduğunu hatırlamıştım.

Siktir.

"İşemeye gittim yine bir şey olmuş."

Hyunjin'in söylediğiyle Jisung-hala yatağımda yan bir şekilde uzanan ve ayaklarını sallayan Jisung, evet, o-cevap verdi.

"Minho Hyung bize üçlü teklifi etti."

Hyunjin yan bir şekilde kendini Jisung'un yanına bıraktı ve dirseğinden destek alarak doğrulup bana baktı.

"Tamam, ne zaman?"

Susun.

Çok yanlış anlaşılıyor.

Bardaş kurduğum bacaklarımdan birine Jisung elini attı ve sıktı. Yaslandığım yatak başlığından doğrulmuştum-istemsizce.

"Ne zaman istersin, Hyung?"