It's more than I can take, baby

3K 301 162
                                    

"Günaydın!"

Bana gülerken ilerleyen Jisung'u gördüğümde şaşkınlığımı zorlana kenara bırakıp ona ilerledim.

"Sen de mi burada çalışıyorsun?"

"Muhasebe kısmında çalışıyorum. Hyunjin ise şirket avukatı."

Ağzım açık kalmıştı.

Aynı yerde çalışıyorduk ve her gün onları görecektim.

"Arayı kapatmak için beraber yiyelim mi?"

"Hyunjin-"

"Seni tokatlarım Minho. Hyunjin de ben de eskisi gibi olmak için adım atmaya çalışıyoruz. Kasma bu kadar."

Omzuma elini koydu.

Hızlıca kafamı salladım ve arkamı dönüp kaçtım.

Hissettiğim sıcaklığa dayanamadığım için elime gelen ilk kağıt ile kendimi yellemeye başladım.

Onlar bana adım atıyordu ve tekrar normale dönüyorduk.

Neden bunu daha önce denememişlerdi?

Belki daha hızlı iyileşmemi sağlayabilirlerdi.

Her neyse.

Geçmiş geçmişte kaldı.

Günümü onları düşünmeden nasıl geçirdiğimi bilmiyordum ama bir şekilde dolu geçmişti işte.

Öğle yemeği zamanı onları bekleme ise beyin ameliyatı yapmak gibi hissettiriyordu.

Geldiklerinde ve ikisini de gördüğümde, rahatladım. Onlar sorunlarımızı yıkmaya ve eski bizi inşaa etmeye çalışıyorlardı, onları zorlayacak saçmalıklar yapmama gerek yoktu.

Ama içimde olan ve tüm olumlu düşüncelerimi öldüren bir Minho vardı.

Gerçek hayata dönersek...

Önümde yürüyen Jisung ve Hyunjin'in sadece ayaklarına bakıyor ve sessizce onları takip ediyordum. Yemek yiyeceğimiz restorana geldiğimizde, içeri girmeden önce son kez derin bir nefes aldım.

Onlarla beraber tekrar zaman geçirmem ne kadar mantıklı bir davranıştı tartışılır-çünkü Jisung, benden daha önce hoşlandıklarını söylemişti-ama ben, bunu cidden umursamıyordum. Aklımdaki tek düşünce onlarla eskisi gibi olmaktı.

Görünüşe göre onlar da istiyordu.

"Garsona cevap verecek misin?"

Karşımda oturan Jisung'un sesi ile yanımda dikilen kadına döndüm ve oldukça sahte bir şekilde gülümsedim.

"Ne söyledilerse ben de ondan istiyorum."

Hızlıca uzaklaşan garsondan kafamı karşımda oturan ikiliye çevirdim.

"Tekrar benimle konuşmanın sorun olmadığına eminsiniz, değil mi?"

Jisung ellerini masaya koydu ve öne eğildi.

"Evet, kalbimizi çok kırdın ama biz seni affetmek istiyoruz. Bazen, ilişkilerde herkes eşit şekilde taviz vermez. Sen zaten cezanı çektim ve ben-kendi adıma konuşursam, şu andaki senden rahatsız oluyorum."

Rahatsız olmak?

Kaşlarımı çattığımda hızlıca kafasını salladı ve kendisini açıkladı.

"Yanlış anlama! Bizimle beraberken diken üstündesin resmen ve bu, beni rahatsız ediyor. Tekrar yanımızdayken rahat olabilmeni istiyorum. Bizden çekinme."

feel it twice | hyunhosungHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin