GONE

"Jeon is already dead."

Gone - Rosé

.

.

.

Sabah uyandığımda yanımda değildi. Hızla uyanmış içeriye gitmiştim. Evin her yerini dolaşmıştım. Yoktu. Gitmişti. Mutfak masasının önündeki not kağıdığını bulduğumda biraz daha sinirlenmiştim.

"Beni merak etme sevgilim."

Ne demekti bu? Hızla telefonumu alıp onu aramaya başladım ama telefonu çalmıyordu bile. Çok fazla meraklanmıştım. Hoseok'u aramış ve Jungkook'u anlatmıştım. Hoseok sakin olmamı söylemişti ama ben sakin kalamıyordum. Telefonu kapatıp hızla odama gidip üstümü giyinmiş ve evden çıkmıştım.

...

Neredeyse bir haftadır ortalıkta yoktu. Meraklanmaya başladığım için bugün izin almıştım. Metroya binmiş onun bindiği durakta inmiştim. Orada da çiçek satan bir kadın vardı ona sormuştum onu. Yakında ki marketlere ve cafelere sormuştum. Sürekli gittiği bir cafeyi bulmuştum.

"Bakın ben sevgilisiyim. Nerede olduğunu biliyor musunuz? Ya da beraber geldiği birini?"

"Bakın şurada oturan adam onun arkadaşı sanırım, sürekli beraber geliyorlar."

"Çok teşekkürler." Demiş, gösterdiği adamın yanına gitmiştim.

"Merhaba rahatsız ediyorum kusura bakma. Taehyung ben."

"Taehyung... Jeon'un sevgilisi sensin değil mi?"

"Evet.. Jungkook'u bulamıyorum. Bir haftadır ortalıkta yok. Merak etme yazmış bana ama elimde değil. Nerede olduğunu biliyor musun?"

"Yoongi ben de.. fakat nerede bilmiyorum. Bak bir haftadır benim aramalarıma ve mesajlarıma dönmüyor. Biz Çok büyük bir kavga ettik"

"Ne, neden?"

"Kendine ot almak için para istedi. Önceden kullanmıştı. Zor bıraktırdık. Benden tekrar isteyince çok sinirlendim. Üzgünüm."

"Üzülmenin bir faydası yok, beni onun evine götürebilir misin?"

"Anahtarı bende var evinde değildi ama istersen vereyim sana anahtarını."

"Olur, teşekkür ederim."

Yoongi ile Jeon'unun evine gitmiştik fakat ortalıkta yine yoktu. Yoongi beni orada yalnız bırakmıştı.

Koltuğa oturmuş nerede olabileceğini düşünüyordum.

Jeju Adasına gitmiş olabilirdi. Ailesinin Jeju Adasında olduğunu biliyordum. O yüzden telefon numarası aramaya başlamıştım. Jeon'un yatak odasına ve oturma odasına bakmış sonra mutfağa geçmiştim. Fakat hiçbir numara yoktu. Sonra oturma odasında televizyonun arkasında olan ev telefonu gözüme çarptı. Bu dönemde ev telefonu kullanması biraz garipti.

...

Telefonu almış ve içinde numara olup olmadığına bakmıştım. Birkaç numara vardı fakat hangisini arayacağıma karar verememiştim. Mesaj kutusuna bakmamla büyükannesi olan Bayan Min'i aramıştım.

"Merhaba, ben Taehyung."

"Merhaba Taehyung ben de Min. Neden aramıştın?"

"Jeon Jungkook, Jeju Adasında mı acaba?"

"Neyden bahsediyorsun sen. Jeon 3 yıl önce öldü."

"Efendim?"

"Bakın beyefendi. Yaptığınız şey hiç komik değil. Lütfen ölüye saygınız olsun." Demiş suratıma kapatmıştı. Duyduğum şeyin şokuyla telefon elimde yere oturmuş gözlerimi kırpamamıştım. Yanağımdan süzen gözyaşımla kendime gelmiş ve ayağa kalkmıştım. Hızla ceketimi ve anahtarları alıp evden çıkmıştım.

Koşarak metro istasyonuna girmiştim. Metroyu beklerken Jeon'u biraz daha aramıştım ama hala telefonu kapalıydı. Metro gelince binmiş ve karakola gitmiştim.

"Merhabalar. Kayıp başvurusunda bulunacaktım."

"Tabii buyurun."

"Jeon Jungkook."

"Hemen bakalım."

"3 yıl önce ölmüş olabilir mi acaba?"

"Ne? Kayıp başvurusu demiştiniz?"

"Bakar mısınız? 3 yıl önce ölmüş bir Jeon Jungkook var mı?"

"Evet var."

"Jeju Adasında doğmuş değil mi?"

"Evet beyefendi?"

"Nedenini söyleyebilir misiniz? Bir de fotoğrafına bakabilir miyim?"

"Bakın beyefendi bunu yapa...."

"Çok önemli lütfen. Jeon yaşıyor olabilir. Lütfen..."

"Pekala bakalım. Buyurun bu fotoğrafı. Deniz Subayıymış. Gemisi alabora olmuş uzun süre cesedi bulunamayınca ölümünü kayda almışlar çünkü karaya vuran cesetlerde çıkmamış."

"Biliyordum. Böyle bir sır olduğunu biliyordum. Peki Jeju Adasında ki ailesinin nerede oturduğunu bana söyleyebilir misiniz?"

"Tam adresi yazmıyor burada ama Havaalanına yakın bir ilçede adı da Yongdamsan."

"Tamam çok teşekkür ederim." Demiş ve karakoldan çıkıp şaşkınlığın verdiği yavaşlıkla butiğe dönmüştüm. Hoseok ve Jimin'e olanları anlatmış ve eve geçmiş birkaç kıyafet alıp Jeon'un evine gitmiştim.

Gece geç saate kadar uyuyamayınca onun kıyafetlerinden giyinip dışarı çıkmış ve sokaklarda yürümeye başlamıştım.