"Could it be my Jessica?"

41 8 0
                                    

Bored- Billie Eilish

.

.

.

"Peki sen Taehyung?"

Anlamamış şekilde yüzüne bakıyordum.

"Sen nasıl geldin buralara."

Gözlerimi devirmeden edememiştim. Yatakta saçma pozisyonlarla yatarken konuşuyor birbirimizi tanımaya çalışıyorduk. İlk görüşte olan aşkımı tanımaya çalışıyordum. İlk ve ilk görüşte olan aşkımı.

"Moda tasarımı okuduğumu biliyorsun zaten buraya gelme nedenimin çoğu o ama başka nedenlerde var tabii. Madem sen aileni anlattın bende ailemi anlatayım. Annelerim ile büyüdüm..." dediğimde şaşırmış olacak ki oturur pozisyona geçti.

"Annelerin mi?"

"Biriciklerim. Feminen annemin adı A Rin idi. Maskülen olanın ki ise Jessica. Onları böyle ayırmayı hiç sevmem aslında ikisi de oldukça zarif görünen iki güzel kadındı. Sadece Jessica senin gibiydi. Hep siyah giyinen, kısa siyah saçlarını kahkülleriyle tamamlardı. Sürekli şapka takardı. Çok güzel vücudu vardı. A Rin ise daha çok açık renkli, kısa elbiseler giyerdi. O elbiseler, incecik beyaz bacaklarının bir kısmını kapatabilirdi. Jessica ve ben onu çok kıskanırdık. Çok güzel yemek yapar ve bizi çok güzel severdi. O ince bacaklarının birine ben birine Jessica yatardı. İkimizin de onun karamel rengi saçlarının tersine koyu saçlıydık. Jessica'nın siyaha yakın pasparlak saçlarına geçirir kaydırırdı aralarından o incecik zarif parmaklarını. Onların aşkına aşıktım ben. Ben daha 5 aylıkken terk edilmişim. Bir yaşına yeni bastığımda da beni evlat edinmişler. İki tane annem olmasına bağlarım genelde ama ben feminen olmayı kendime çok yakıştırırım. Neden bilmiyorum ama hep eğer A Rin gibi olursam, Jessica'm beni bulurmuş ve onların aşkı kadar büyük bir aşk yaşarmışım gibi hissetmiştim. Jessica'mı buldum galiba.." demiş gözlerinin içine bakmış ve gülümsemiştim.

"Peki annenler nerede?" Kafamı tekrar tavana çevirmiş gözlerimi dikmiştim. Parmağımla tavanı işaret etmiştim.

"Oradalar..." Sonra kalbimi işaret etmiştim.

"...ve buradalar."

Gözlerimden birkaç damla göz yaşı akın etti.

"18 yaşındaydım. Jessica bir süreliğine iş gezisine gitmişti. A Rin gitmesini hiç istememişti. Gelirken Jessica trafik kazası geçirmişti. İlk annemi kaybetmiş onun cenazesini daha yeni yapmışken diğerini de çok daha acı bir şekilde kaybettim ben. Okuldan geldiğimde kapıda ki not ile. Sakın eve girme ve polisi ara. Eve girersen beni asla affetmezsin. Tabii ki eve girdim. Anneme seslendim. Üst kata çıktığımda odasına girdim. Yatağının üstündeki nota baktım. Özür dilerim annecim. Seni çok seviyoruz. Sakın hayallerinden vazgeçme birtanem. Seni sonsuza kadar seveceğiz... Hala kanlı not odamda durur. Fotoğraflarının arkasında. Ebeveyn tuvaletine girdiğimde kanlar akan bilekleriyle küvetin içindeydi. Kanlarla karışmış su taşmıştı. Kan gölüne dönmüştü her yer. Geri adım atarken yere düşmüş kana bulanmıştım. Annemin gözleri açık nefes almadan soğuk bedeniyle kanlı suyun içindeydi. Daha diğer annemi kaybedeli bir hafta olmuştu. Tekrar öksüz kalmıştım yani." Göz yaşlarım kulaklarımın altından yatağa düşüyordu.

"Toparlamam uzun sürdü. 18 yaşında olduğumdan ev ve bütün paraları bana kaldı. A Rin her şeyi ayarlayıp öyle gitmişti. Üniversiteyi bitirene kadar çalışmama gerek kalmamış hatta param oldukça da artmıştı. Miras işleri için biri gelmişti cenazesinden sonra. Onda da bir not vardı. Bu paraları senin için Jessica ile biriktirdik. Üniversiteden sonra o çok istediğin butiği açabilirsin miniğim. Evde ki çiçekler çok çabuk solacaktır. Yenilerini al olur mu? Büyüyüp kocaman bir adam olduğunda kendi markanı kurup adını herkese duyur. Jessica'nın en büyük hayali senin markanı görebilmekti. Senin hayalin onun da hayaliydi. Hayalin neyse onun peşinden koş. Senin hayalin neyse bizim hayalimizde o. Seni yalnız bıraktığımız için özür dileriz annecim. Seni çok seviyoruz. Hepsini tek tek ezberledim. Bana yazdığı notların hepsini. İki günde bir eve dönerken çiçekler aldım evimize. Jessica sürekli çiçekler alırdı A Rin'e. Üniversite bitince evi satmadım ama buraya taşındım. Arada oraya gidip çiçekleri yeniliyorum. Onları çok özledim."

Gözyaşlarımı silmişti yanıma sokulup. Kafamı kucağına almış ince parmaklarını saçlarımın arasından geçirmişti. Gözlerimi gözlerine bu sefer ben kilitlemiştim. O da ağlamıştı.

"Jessica'molur musun?" hiçbir şey dememişti. Bir süre sonra ellerini saçlarımdan çekmişve beni dizlerinden alıp yanına yatırmıştı. Yarı uyurken hissettiklerim veduyduklarımdan 

"Senin Jessica'n olmak için elimden ne gelirse onu yapacağım sevgilim. Ölüm bile ayıramayacak bizi. Annenler bile kıskanacak aşkımızı. Sana söz veriyorum. Markanı kuracağız. O eve gideceğiz. Seni tekrar yeşerteceğim benim solmuş çiçeğim."


A Rin & Jessica

A Rin & Jessica

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.



Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin