"All flowers smell like you."

60 13 8
                                        


Dark Paradise - Lana Del Rey

.

.

.

"Yarın işe giderken çiçeklerini almayı unutma." Demiş yanağıma bir öpücük bırakıp koşarak metro istasyonuna inmişti. Olduğum yerde kalmıştım. Elimi yanağıma koymuştum. Alev gibi yanan yanağıma öpücük bırakmıştı.

Kendime gelince hızla eve doğru koşmuştum.

...

Eve vardığımda laleleri vazoya koymuş üstümü değiştirip makyaj masamın önüne oturmuş yanağıma bakıyordum. Kızarmıştı.

Masadan kalkıp yatağa yayıldım. O sırada oturma odasından bildirim sesi geldi. Kalkıp koltuğun üstündeki telefonu alıp koltuğa oturdum.


Jeon Siyah Jungkook

Lalelerime iyi bakıyorsun değil mi?

Lalelerin benimle güvende.

*Lalelerin fotoğrafı*

Çiçekleri çok sevdiğini ilk görüşte anlamıştım zaten.

Nereden anlamıştın.

Çiçek gibi kokuyorsun da ondan. İyi geceler..

Sana da iyi geceler..

Hızlanan kalbimle odama gitmiş ve yeni sezona birkaç kıyafet daha eklemeye çalışmıştım.

...

Saat gece yarısını çoktan geçmişti. Ben ise hala çizim yapmaya çalışıyordum. İki kıyafet taslağı eklemiştim şimdiden yeni sezona. Gözlerimi ovuşturarak masadan kalkıp yatağa yığılmıştım. Göz atmak için telefonu açtığımda Jeon'dan mesaj gelmiş olduğunu gördüm.


Jeon Siyah Jungkook

Yarın çiçeklerini almayı unutma.

Evimde bir çok çiçek vardı zaten ama o aldıkça daha da güzel geliyorlardı gözüme. Bunları düşünürken uyuyakalmıştım.

...

Geç kaldığım için hızla metro istasyonunun merdivenlerini inerken kadının orada olmadığını fark etmiştim. Ama kadının satış yaptığı yerde bir buket zambak duruyordu. Çiçeğe ilerleyip içinde not olup olmadığına baktım. Katlı olan notun üstünde "Kim Taehyung" yazıyordu. Zambakları alıp metroya koşmuştum. Metronun gelmesine iki dakika vardı. O yüzden notu açmıştım.

"Bütün çiçekler sen gibi kokuyor."

Gülümsemiştim. Kalbim hızlanmıştı ve o sırada çok dolu olmayan ve oturacak fazla yeri olan metro gelmişti. Metroya bindiğimde onu görmüş yanına ilerlemiştim. Şapkası ve maskesinden göremediğim yüzüne eğilip bakmıştım. Uyuyordu. Yanına oturup rahatsız etmeden yolculuk ettim. Durağa yaklaşırken bir kağıda "Sen ise bütün çiçeklerden daha güzel kokuyorsun." Yazıp elinin arasına sıkıştırdım yanağına bir öpücük bıraktım ve metrodan indim.

...

"Selam ben geldim."

"Çiçekler kimden?"

"Dünkü buluşma nasıldı?"

"Sabah görüştünüz mü?"

"Nasıl biri?"

"Biraz sakin olun. Anlatıyorum hemen." Derken üstümde ki mevsimliği çıkarmış ve askıya asmıştım. O sırada hepsi bir sandalye oturmuştu bile. Kasanın olduğu kürsüye yaslanıp tek tek cevaplamaya başladım.

"Evet çiçekler ondan. Dünkü buluşma çok güzeldi. Sabah görüştük ama o uyuyakalmış metroda o yüzden konuşamadık. Oldukça güzel ve çekici biriydi. Jeju adasında doğup büyümüş sonradan buraya gelmiş. Sanırım okumak için."

Bir süre susup gülerek gözlerine baktım. Jimin dayanamayıp sordu.

"Neden gülüyorsun, anlatsana."

"Beni öptü."

"NE!?" hepsi bir ağızdan söylemiş ve gülüşmeye başlamıştı ki onları biraz sessizleştirdim

"Yanağımdan ama yanlış anlamayın."

Deminki sessizlik yine kendini gülüşmeye ve birbirlerine omuz atmaya dönüşmüştü.

...

Defileye bir hafta kalmıştı. Yarın bizi alıp şirkete götüreceklerdi. Modelleri görecek hazır olan kıyafetlerin provası yapılacak davetiyeler verilecekti. Bunları da saat akşam altıya kadar tamamlamamız gerekiyordu. O yüzden bugün hazır olan kıyafetleri ayarlamıştık. 

Neredeyse butikteki işlerimiz bitmişti ve ben son iki kıyafet tasarımı için evde gelmiştim. Yorgun olduğum için kendime bir kahve yapmış ve yudumlamaya başlamıştım. Biraz dinlenmek adına koltuğa oturmuş ve telefonu elime almıştım. Telefonu açtığımda 3 yeni mesaj görmüştüm.


Jeon Siyah Jungkook

Beni öptün mü?

Kağıdı okudum.

Senden hoşlanıyorum.


Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.

Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
GONEHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin