Kural 7

13 0 0
                                    

- Yedinci Kural:
Şu hayatta tek başına inzivada kalarak, sadece kendi sesinin yankısını duyarak, Hakikat' i keşfedemezsin.
Kendini ancak bir başka insanın aynasında tam olarak görebilirsin.

 

- Merhaba! Timur Bey. İzleyeceğimiz yolu bulduğumuzu sanıyoruz.

Dr. Aysel yanında asistanı olmadan, Timur’un kafeteryada bulunduğu masaya oturdu. Elinde iki fincan çay vardı. Birini Timur’a uzatırken masanın başındaki şekeri eliyle işaret ederek;

-Tek şeker, lütfen. Bu aralar diyetteyim. Dedi gülümseyerek.

Aysel Hanımı ilk kez bu kadar rahat konuşurken gözlemliyordu Timur. Neredeyse hayatın sırını çözmüş gibi neşeli görünüyordu, ama gözlerinin içinde saklamaya çalıştığı endişeler Timur'un hemen dikkatini çekmişti. Ağır ağır çayına attığı şekeri karıştırırken Timur un sabırsızca beklemesinden de zevk aldığı her halinden belli oluyordu. Anlatmaya başlamamak için kendini zor tutuyordu Aysel Hanım. İlk hamlenin Timur’dan gelmesini bekliyordu.

-Toplantının sonrasında neye karar verdiniz? Aysel Hanım.

-Zihninde Büyük bir deprem oluşmasını sağlayacağız, Timur Bey. Semra’ya hiç beklemeyeceği bir açıdan yaklaşacağız. İnsanları panik halinde konuşturmak daha kolaydır. Mesleğiniz gereği bunu sizde bilirsiniz? Dedikten sonra kafasını sallayarak kendi sözlerini kendisi onayladı doktor hanım ve devam etti. Etkiyi artırmak içinse sizi kullanmaya karar verdim.

-Aysel Hanım hadim değil ama daha kötü sonuçlara sebep olmayalım.

-Ne gibi?

-Ne bileyim uzman olan sizsiniz ama ya gene susarsa. Ve bir daha hiç konuşmazsa?

-Sanmıyorum Timur Bey.16 doktor bugün tüm detayları değerlendirdik. Bir kaç uzman bu konuyu dile getirdi. Evet, ama ben bunu olasılık dışı görüyorum. Toplantıda arkadaşlara da açıkladığım. Size de izah edeyim; Biraz soru cevap oynayalım. Ne dersiniz? Semra buraya geldiğinde konuşmuyordu, kendini dış dünyaya kapamıştı değil mi?

-Evet, sizin anlattıklarınıza dayanarak...

-Peki, nasıl konuştu sizce?

-Kan kardeşi Ümit sayesinde.

-Yanlış yerden yaklaşıyorsunuz konuya. Ümit Bey, sadece anahtar!

-Nasıl yani

-Şöyle; Ümit Bey gelene kadar tepki vermemişti, doğru. Ama ümit bey bize hiçbir yardımda bulunmadı. Size anlattıklarımızı hatırlayın lütfen. Ümit Bey, Semra’yı konuşması konusunda hiç ikna etmeye çalışmadı. Sadece gelip onun sessizliğine ortak oldu. Ben geldim diyip yanına oturuyor, sonrada tekrar geleceğim deyip gidiyordu.

-Evet, ama ilk onunla konuştu demiştiniz?

-Evet… Semra ilk Ümit Beyle konuştu. Buda doğru, ama ilk dediği kelime neydi; anımsadınız mı? Timur Bey

-Beni sormuştu.

-Tombala, evet sizi sormuştu. Yani size ulaşa bilmek için konuşmuştu. Ümit Bey sadece burada anahtardı. Ona olan güveni ve başından beri bizlerin anlayamadığı bağları sayesinde Ümit Bey kilidi açmıştı. O yüzden burada anahtar Ümit Bey ama kapı sizsiniz Timur Bey. Bir iki saniye sustu Aysel Hanım, kocaman bir yudum çay içti ve aynı heyecanla devam etti. Şimdiye kadar hep hasta doktor ilişkisiyle yaklaştık Semra’ya ama sonuç her seferinde de olumsuz oldu bildiğiniz gibi. Benimle ve Bülent beyle yaptığınız konuşmada bana bir soru sormuştunuz hatırlıyor musunuz? Nasıldı durun bakayım o cümle. Haa tamam: insanı sokan yılanın zehrini temizlemek için aynı yılanın zehrinden üretilen panzehir kullanılmaz mı? Diye sormuştunuz.

Ellerimi Bırak Ruhuma DokunBeni ne kadar tanıyorsun sevgili?Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin