4

444 52 8
                                    


Şubat 2021

S: Merhaba Hyunjin, nasılsın?

H: İ-iyiyim Seungmin, sen nasılsın?

S: Ben de iyiyim, teşekkürler. Kusura bakma rahatsız ettim, sen de niye aradığımı merak etmişsindir.

H: Yani evet biraz öyle oldu..

S: Malum Jeongin'in doğum günü yaklaşıyor, ona bir sürpriz yapmayı düşünüyorum da, yardımını isteyecektim. Planın detaylarını mesajla yazmak da çok uzun olacaktı.

Hyunjin duraksadı. Jeongin'e bir sürpriz hazırlamayı düşünüyordu ama planına Seungmin'i dahil etmeyi asla düşünmüyordu.

Ama Jeongin'in günü değil miydi neticede? Jeongin'in mutluluğu her şeyden önemli olmalıydı, Jeongin sevdiği insanları yanında görmeliydi. Ailesinden uzakta üniversite okuduğu bu şehirde zaten değer verdiği birkaç insan vardı, doğum gününde de yanında onları görmeyi hak ediyordu..

Hyunjin bunların farkındaydı, ancak içinde 5 yaşında bir çocuk feryat ediyordu sanki bencilce. "İstemiyorum Seungmin'in gelmesini, istemiyorum!" diye bağırıp ağlayan küçük bir çocuk vardı sanki Hyunjin'in kafasında. O çocuğa dert anlatamıyordu.

Seungmin çok iyi bir insan, Jeongin'i de çok seviyor. Jeongin de onunlayken çok mutlu, bu yüzden ben de arkadaşımın mutluluğuyla mutlu olmalıyım. Değil mi?

Başlarım mutluluğuna! Jeongin benim olmalıydı! Ne vardı Jeongin beni sevseydi? Seungmin kadar mükemmel olamadığım için mi sevmedi? Bu mu yani olay?

Olay ne bilmiyorum, ama sonuç olarak Jeongin şu an Seungmin'i seviyor. Ayrıca Jeongin doğum gününde mutlu olmayı hak ediyor. Seungmin onun için çok güzel planlar yapmış, Jeongin çok sevinecek..

Jeongin'i ben de sevindirirdim! Belki daha bile çok mutlu ederdim... Hak etmedim mi Jeongin'le olmayı ben? İstemiyorum işte Seungmin'i, ben yaparım Jeongin'imle plan!

İnsan garip bir varlıktı, olması gerekenle aslında olan çok farklıydı. Modern bir insan olarak hissetmesi gerekenle, aslında hissettiği ilkel öfke birbirinden oldukça uzaktı. Bu öfke her gün gittikçe büyüyor, Hyunjin'in içindeki kızgın çocukla kavgası sonuçlanmadıkça, bu belirsizlik Seungmin'e olan öfkeye ekleniyordu. Hyunjin, arkadaşı için mutlu olamadığı için kendine kızıyor, en sonunda da olayın suçlusunu Seungmin ilan ediyordu beyninde. Bu öfke nöbetleri birikerek kine dönüşüyordu. Hyunjin, aslında ona hiçbir kötülük yapmamış bu insana benzersiz bir kin tutuyordu.

***

J: Ya inanamıyorum! Ne gerek vardı! Çok teşekkür ederim..

Jeongin deniz kenarına kurulu masanın üstündeki pastaya ve hediye paketlerine bakarken gözleri doldu. Ardından bakışlarını Seungmin'e çevirdi. Seungmin gülümsedi.

S: Hyunjin olmasa bu organizasyonu yapamazdım. Önce ona teşekkür et bence.

Jeongin zıplayarak Hyunjin'e sarıldı. Hyunjin, ağlamamak için inanılmaz bir çaba sarf ediyordu.

J: Çok teşekkürler Jinnie! İyi ki varsın..

H: Ne demek Jeongin, sen daha iyilerine layıksın.

Hyunjin, yaşlı gözleriyle gülümsedi. Şu noktada Jeongin'i öpebilmek için feda etmeyeceği çok az şey vardı.

"Seungmin... Her şey senin yüzünden." diye geçirdi içinden.

Her şey senin yüzünden.

***

grudge || hyunin x seunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin