15

276 29 13
                                        


C: Seungmin'in evinde ne arıyordunuz o halde?

Hyunjin, kendisine yöneltilen bu keskin ithamı geri çevirmek için
elinden geleni yapacaktı.

H: Bu kişinin ben olduğumdan nasıl bu kadar eminsiniz? Dedektiflikteki ününüzü insanlara böyle keskin ithamlarda bulunarak mı kazandınız?

Belli ki Chan böyle bir cevap beklemiyordu. Chan sessiz kaldı, Hyunjin ise Chan'ın sessizliğinden güç alarak konuşmaya devam etti.

H: Bahsettiğiniz saatte apartmana giren kişinin ben olduğuma dair net bir kanıtınız yok, sadece bir benzerliğe dayanarak bunu söylüyorsunuz. Seneler öncesinden bir trafik kamerasının bulanık görüntüsüne dayanarak.

C: Bence gayet geçerli bir dayanak. Somut verilerden bahsediyorum Hyunjin bey.

H: Şu bulanık görüntüyü bana benzetmek bence somut değil.

C: Fakat bu bulanık görüntüyü, Jeongin beyden yarım saat sonra apartmana giren diğer bulanık görüntüye benzetmek gerçekten somut bir veri.

Hyunjin kısa bir anlığına sessiz kaldı.

C: Jeongin bey sizi aradığında yanına gitmişsiniz. Jeongin bey, kendisinden yarım saat kadar sonra sizin apartmana giriş yaptığınızı doğruladı.

Hyunjin düşünmeden hareket etmişti. B planını şimdi devreye sokmak durumundaydı.

Çünkü, "Hayır gitmedim" dese, Jeongin'in yalan söylediğini iddia etmiş olacaktı. Fakat bu cinayetin çözülmesi için tonla para döken ve canla başla çabalayan bu kişinin yalan söylediğini iddia etmek mantıksız bir hareket olurdu.

"Evet gittim" dese, apartmana önceki giren silüetle benzerliği, bir tesadüf olmak için epey fazlaydı.

Kamera görüntülerinin varlığını hesaba katmadan, bir önceki gece oluşturduğu B planındaydı sıra.

H: Peki, kabul ediyorum. O kişi bendim. Jeongin'e bir sürpriz hazırlıyorduk, daha önce de Seungmin'le beraber Jeongin'e sürpriz hazırlamışlığımız var, kendisine sorabilirsiniz.

C: Peki sadece bir sürpriz planlamak için gittiyseniz, niye ilk başta bunu söylemediniz?

Hyunjin "Çünkü kamera görüntülerine hazır değildim" diyemedi. O eski apartmanın güvenlik kamerası olmayınca, hiçbir şekilde o görüntülere ulaşılamayacağını düşünmüştü.

Sessiz kalma sırası Hyunjin'deydi.

C: Bir sürpriz hazırlamak oldukça masum bir sebep, ilk başta gizlemenizi gerektiren neydi?

H: Ben bunu gizlemedim, siz o cümlenizle cinayeti benim işlediğimi ima ettiniz, ben de bu iftirayı reddettim hepsi bu. Apartmana girmediğimi söylemedim.

C: Pekala, sizin dediğiniz gibi olsun.

Hyunjin gerildi, bu kadar kolay olmayacaktı muhtemelen.

C: Yalnız bu durumu sorularla detaylandıracağız.

"İşte başlıyoruz" diye içinden geçirdi Hyunjin.

C: Bu sürprizin planlarını mesajlardan yapamaz mıydınız?

H: Tamamen mesajlardan yürütmek zor olacaktı, bazı şeyleri yüz yüze konuşup ayarlarız diye düşünmüştük.

C: Peki bir planın detaylarını yüz yüze konuşmak sadece on dakika mı sürer?

H: Niye sürmesin?

C: Soruya soruyla karşılık veriyorsunuz Hyunjin bey.

H: Sorunuza gerçekte olanla cevap vereyim o halde, sadece konuşmak için değil, Jeongin'e aldığımız hediyelerden birini Seungmin'e vermeye gittim, çok vaktim yoktu, o yüzden fazla oyalanmadan çıktım.

C: Yetişmeniz gereken bir yer mi vardı? Apartmandan çıkarkenki adımlarınız epey hızlı görünüyor. Sanki bir yere yetişmeye çalışmıyor da, bir şeyden kaçıyor gibi.

H: Nereye gittiğim biraz özel bir soru oldu. Mahremiyetime fazla müdahale ettiniz Chan bey.

C: Sözkonusu olan bir cinayet davasıyken böyle bir soru mahrem değil, aksine oldukça uygun. Eğer bu cinayeti siz işlemediyseniz, cinayetin işlendiği sürede nerede olduğunuzu ve ne yaptığınızı anlatırsanız üstünüzdeki şüpheyi azaltmış olursunuz, kendi yararınıza olur.

Bu adam ne yapmaya çalışıyordu? Hyunjin'e karşı gerçekten kibar mıydı, yoksa çeldirici sorularla onu ters köşe etmeyi mi planlıyordu?

Hyunjin'in kafasında bir sürü düşünce adeta savaş veriyor, gerçeğin ortaya çıkmaması için birbirini destekleyen ve mantıklı görünen yalanlar uydurmak için çaba sarfediyordu.

"Kız arkadaşımla buluşacaktım" dese, var olmayan bir insanı olaya dahil etmiş olacaktı, ayrıca bu "kız arkadaşa" dair onlarca sorunun kapısını açacaktı.

H: Ertesi gün bir sunumum vardı.

C: Pek mahrem bir sebebe benzemiyor.

H: Sebep mahrem değil zaten, sorduğunuz soru fazla detaydı.

C: Sunumunuz hangi derstendi peki?

Hyunjin hiç düşünmeden aklına gelen ilk dersi söyledi.

H: Mikro iktisat.

Chan, masadaki kalın dosyalardan birini açtı, sayfaları hızlıca çevirdi.

C: O tarihte mikro iktisat dersiniz görünmüyor Hyunjin bey.

Hyunjin donakaldı. Bu adam gerçekten o seneki üniversite programını bulup tek tek incelemiş miydi?

C: Ben bu ünü keskin ithamlarla değil, bulduğum katilleri adalete teslim etmemle kazandım Hyunjin bey.

Hyunjin her soruda daha da köşeye sıkışıyordu. Yalanları bir bir ortaya çıktıkça daha da saçmalıyor, kafasındaki düşüncelerin bir kısmı hapishaneye dair korku hikayelerine dönüyordu.

"Ben hapishanede hayatta kalamam.." diye düşündü. Dişlerini sıktı, gerçekten köşeye sıkışmış hissediyordu.

C: Sizinle bir anlaşma yapalım mı Hyunjin bey?

Hyunjin bakışlarını kaldırdı. Ne duyacağıyla ilgili bir fikri yoktu.

C: Cinayeti işlediğinizi açıkça itiraf ederseniz, müebbet hapis yerine bunu 20 senelik hapse çevirebiliriz. Hatta pişmansanız, önceden bu cinayeti planlamadıysanız, biraz daha ceza indirimi de alabilirsiniz.

Chan'ın her cümlesi Hyunjin'i itirafa doğru itiyordu.

Hyunjin için bu noktada en mantıklı görünen şey, cinayeti işlediği Chan tarafından ortaya çıkarılmadan önce teklifi kabul ederek ceza indiriminden faydalanmak olacaktı.

H: Kim Seungmin'i ben öldürdüm.

***

Bir sonraki bölüm final olacak...

grudge || hyunin x seunginHikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin