1. bölüm

2.5K 81 45
                                    

karsinizda kumsal var

Hızlı hızlı yürürken bir yandan da ellerimi birbirine sürterek ısınmaya çalışıyordum

lanet olsun ki hava bugün çok soğuktu ve ben montumu almayı unutmuştum kollarımı birbirine sarıp adımlarımı hızlandırdım

akşam karanlığı kendini yavaş yavaş belli ederken eve yaklaşmıştım. Beyaz tişörtüme değen su damlacığı yağmurun habercisiydi

sonunda apartmana vardığımda soğuktan titreyen ellerimle dış kapıyı açmaya çalıştım

"girsene şu lanet deliğe" diye söylendim kendi kendime. Sonunda soktuğumda çevirip kapıyı ittirdim ve içeri girdim yavaş yavaş apartmandan yukarı doğru çıkarken vücudumun artık rüzgara maruz kalmamasından dolayı kaskatı kesilen bedenim biraz gevşemişti

kendi katıma vardığımda kapıyı buz gibi ellerimle tıkladım

vurmamla birlikte elimde hissettiğim keskin acı soğuktan kızaran ellerimin eseriydi

"kim o?"

"kapıyı aç efe" dedim sabırsız bir edayla artık ısınmak istiyordum çünkü

kapının kilidini iki kez çevirdi üçüncüsünde kapı açılmıştı

hızla içeri girdiğimde efe arkamdan kapıyı kapatmıştı hızla peteğin yanına çöküp ellerimi peteğin üstüne koydum

"o kadar da soğuk değil abartma" dedi dışarıyı kastederek. sanki çıkmıştı salak "balkona çık ve 10 dakika bekle görürsün soğuğu sen"

hafifçe sırıtıp koltuğa uzandı. efe benim küçük kardeşimdi küçük dediğime bakmayın 17 yaşına basmıştı bile.

ailemin tek mirasıydı efe ona gözüm gibi bakıyordum ve gelecekte iyi bir yerlere gelmesi için gecemi gündüzüme katıyordum her ne kadar deli gibi yorulsam da değerdi onun için

üniversite sona kadar okumuştum fakat ailemin vefat etmesiyle dondurmak zorunda kaldım bu sene biraz birikim yapıp seneye son senemi de okuyacaktım. yani umarım

ellerim yeterince ısındığında çöktüğüm yerden kalkıp odama geçtim biraz daha bu tişörtle kalırsam soğuktan geberecektim. Yaz ayında olmamıza rağmen bugün aşırı soğuktu

hızla üzerime dolaptan aldığım ilk kazağı geçirdim ve çıkardığım tişörtümü yatağın üzerine gelişi güzel fırlattım

altımdaki pantolonu da çıkarıp gri eşofmanımı giydim o sıra telefonumun sesi tüm odaya dolduğunda kimin aradığına baktım

metin arıyordu

normalde aramayan çocuk neden şimdi arıyor acaba? merakla telefonunu yanıtlayıp kulağıma götürdüm

nefes nefese bir metinle karşılaşmayı düşünmüyordum şahsen

"metin?" garip bir kaç ses geldiğinde çok geçmeden konuşmaya başladı "alo kumsal" sesinde biraz tedirginlik vardı

"noluyor? iyi misin sen sesin kötü ge-"

"iyiyim ben! yani iyiyim evet sen nasılsın görüşmeyeli?" noluyordu bu çocuğa kesin bir sorun vardı hem beni en son 1 hafta önce borç için aramıştı onun dışında pek sohbetimiz yoktu

metin benim üniversiteden arkadaşımdı yani çok sıkı fıkı değildik sadece merhaba merhabaydı

"iyiyim iyiyim de sen iyi olduğuna emin misin?"

POYRAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin