6. bölüm

609 23 1
                                    

o günün üzerinden 1 hafta geçmişti. bu süre zarfında oldukça poyrazdan uzak durmaya çalışıyor eve geldiğini duyduğumda uyuyormuş gibi yapıyordum. aynı zamanda poyrazın dediği gibi bir sürü kıyafet eve gelmişti

küçük oyunumu biliyor ama bilerek karışmıyor gibi hissediyordum. odada öylece düşüncelerime boğulmuş otururken odamın kapısı açıldı

gökhan

kendisini görmemle şaşırmıştım aynı zamanda onu gördüğümde içimdeki ona karşı olan nefretim açığa çıkmıştı. beni kandırmıştı ve onun yüzünden kardeşimle tehtid edilmiştim

sinirle ona baktım o ise mahçup duruyordu

"ne var"

eliyle ensesini kaşıdı ne diceğini bilmeyerek

"senden özür dilemek istiyorum" söylediği sözler şaşırmama yetmişti en azından bu evde bazıları benim de insan olup duygularımın olduğunu düşünüyordu demek ki

"ne için? sana güvenmeme rağmen beni bu cehenneme geri getirdiğin için mi"

ne diceğini bilemedi

"ben getirmesem o seni zaten bulurdu kumsal. o seni her yerde bulur ve alır"

histerik bir şekilde güldüm. poyrazın bu denli güçlü olması yüzüme her şekilde vuruluyordu

"özrünü dilediysen çıkabilirsin"

sarı saçlarını elleriyle karıştırdı. çekici bi aurası vardı. yapılı vücudu ise yüzüyle bir bütün sağlamıştı

"abim seni almamı istedi hazırlan"

"nereye?"

sorumu cevapsız bırakıp odadan çıktı. nereye götürecekti ki beni? aklımda bir sürü senaryo dönerken hiç özenmeden elime geçen siyah taytı ve üstüne düz beyaz bir tişört giyip yüzüme bile bakmadan aşağı indim

aşağıda beklediğimin aksine kimse yoktu adımlarımı bahçeye yönelttiğimde bir kaç adamla konuşan gökhanı gördüm. beni farketmesi adına yalandan öksürdüğümde hepsinin bakışı bana döndü. gökhan adamlara tekrar bi şeyler söyleyip bana geri döndü

"şurdan" birlikte gösterdiği arabaya bindiğimizde arabayı çalıştırdı ikimizde ölüm sessizliği varken onun sürekli telefonu çalıyor bir görüşme bittiğinde diğerini yanıtlıyordu

"ona ters yaptıkça ters teper yapma" sesi sessizliğimizi bozarken kafamı dayadığım camdan ayırıp ona döndüm. zaten poyraz ne derse o, poyraz otur diyecek biz oturucaz kalk diyecek kalkıcaktık.

bu insanlar kölelik sistemini eski çağlarda bırakamamıştı anlaşılan

"beni umursuyormuş gibi yapmayı kessene"

kaşlarını çatmıştı. beni umursadığını söyleyemezdi o beni kendi elleriyle ona vermişti

"seni umursamasam zarar gelmemesi için uğraşmam" gözlerimi devirdim bana asıl zarar veren sizlerdiniz zaten

onu cevapsız bırakıp yolu izlemeye devam ettim arada bana kaçamak bakışlar atsa da dönüp hiç bakmadım

tahminimce 15 dakika sonra bir eve gelmiştik daha önce görmediğim evle hem korkmaya başlamıştım hemde merakıma engel olamıyordum aşağı indiğimde gökhanın da inmesini bekledim ama beklediğimin aksine inmedi

POYRAZ Hikayelerin yaşadığı yer. Şimdi keşfedin