Talat çalan kapı ile gözünü incelediği dosyadan ayırıp ayaklandı. Saat akşam dokuz buçuktu. Bu saatte kim gelmiş olabilirdi ki? Kapısı fazla çalan biri değildi Talat. Tabi alt kattaki Hümeyra Teyzeyi saymazsak...
Hümeyra Teyze kendini Talat'ın kız arkadaşı olduğuna inandırmış ve buna Talat'ı da inandırmaya çalışıyordu. Sürekli eve baskın yapar gibi geliyordu ya da kek börek bahanesiyle eve girip kontrol yapıyordu. Ama bilmiyordu ki Talat kızlardan hoşlanmıyor.
Kapıyı açtığında karşısında gördüğü yüzle gözlerini kırpıştırdı Talat. Patrick ona kaşları çatık, gayet ciddi bir şekilde bakıyordu.
"Sana bekle demiştim."
Talat'ın davet etmesini beklemeden içeri daldı. Ayakkabılarını çıkarıp Talat'ın küçük evinde dolaşmadan, sanki her gün buraya geliyormuş gibi rahat tavırlarla salona geçti.
El mahkum Talat'ta kapıyı kapatıp arkasından ilerledi.
"Evimi nasıl buldun?"
Salona girip ellerini beline dayadı ve koyu yeşil L koltuğuna oturmuş, pizza kutusunu açan -ki Patrcik'in karizmatik yüzüne bakmaktan elindeki pizza kutusunu fark etmemişti- gayet rahat olan adama hesap soruyordu Talat.
"Şirketten aldım." Talat'ı takmadan pizza kutusunun içinden çıkan sosları açmaya başladı Patrcik.
Talat'ın çalışmak için orta sehpaya yığdığı dosyaları yere ittirdi.
"İzin alsaydın keşke evime girerken. Ayrıca atmasana dosyaları. Onları bitirmem lazım. Çalışmam lazım." Sinirle yerdeki dosyaları toplamaya başladı Talat. Daha sonrada Patrcik'ten uzak bir mesafeye oturdu.
"Patronun benim ve şu an dosyaları bırak ve yemek yiyelim diyorum." Patrcik pizzadan bir dilim koparıp Talat'a yaklaştı. Fakat o yaklaştıkça Talat daha da uzağa oturuyordu. Gidebileceği en son noktaya ilerleyip, koltuğun kenarına gelmişti.
Patrcik bacakları birbirine değecek şekilde dibine girip bir eliyle belinden kendine çekti ve "Aç ağzını." dedi.
Talat yutkunup belindeki eli sayesinde aralarında sıfır mesafe bulunan adamın yüzüne baktı. Sıcak bastığını hissediyordu. Dudağını yalayıp siyah gözleri inceledi. Siyah gözler ıslak dudaklara kayınca daha da verilmişti Talat. Bu kadar yakınlık korkunçtu! Üstlerine Patrcik ile olması ayrı bir belaydı. Bu herifin resmen insanı kendine çeken bir aurası vardı.
Yüzüne yaklaşan yüzle sıcak onu esir altına almışken resmen yerinden kıpırdayamıyordu. Gittikçe yaklaşan bu yakışıklı yüzün sahibi onu etkisi altına alıyordu. Kucağında hissettiği ağırlıkla bir anda derin bir nefes aldı.
Patrcik ona yaklaşırken yanlışlıkla elindeki pizza dilimini üzerine düşürmüştü. Talat'ın ızla ayağa kalmasıyla Pizza dilimi yere düştü. (Günah nimetlen şaka olmaz)
"Ben üzerimi değiştireyim!"
Salondan kurtulmasıyla hızla kendini odasına attı. Kapıya yaslanıp derin nefesleri almaya başlarken böylesine hızlı atan kalbine küfür ediyordu. Denemişti Talat! Tekrar güvenmeyi, yeniden kalbinin kapılarını açmayı, heyecandan hızlı atmasını denemişti. Ama hiç kimseye bu zamana kadar güvenememiş, kimseye kalbini açamamıştı. Üstüne üstlük kalbi bu kadar hızlı atmamıştı.
Şimdi bu duyguları sadece bir gece beraber olduğunu bir kişiye hissetmek onu korkutuyordu ki bu kişiyi tanımıyordu bile. Sadece patronu ve aşırı yakışıklı olduğunu biliyordu. Ama bunlar güvenmek için iyi sebepler değildi.
ŞİMDİ OKUDUĞUN
Tercüman -Bxb-
Teen FictionTalat 6 yıl önce duygusal boşlukta birlikte olduğu Patrcik tekrar karşılaşır. Hayat standartları, geçmişte yediği kazık ve Patrcik... Her şey üst üste gelmektedir. Kendi halinde yaşama çalışırken eline gelen bir işle kendi için yeni bir dönemin kapı...