Naz: Allahım verdiğin nimetlere hamd olsun yarabbim
Naz: Şu boya posa
Naz: Şu saça başa
Naz: Saçı başı siktir et
Naz: BAKLAVALAR LENS Mİ?
***
Küfür ve açıklık* içerir! Lütfen rahatsız olucaklar okumasın.
UYARI: KÖTÜ YORUM YAPACAKSANIZ OKUMAYIN
***
...
Üstüme üniformamı giyip silahımı kemerime koydum. Aynadan kendime bakarken "15 saat seni beklemeyeceğim Naz. Görev beklemez"
Abimin sesini duyunca göz devirdim. Eşyalarımı alıp çıkarken gözleri bende gezindi.
Gözleri göz altlarımda durdu. "Geçmemiş gene göz altların." Kafamı salladım yanından geçerken kolumdan tuttu.
"Benimle her şeyi konuşabilirsin biliyorsun deme?" Alayla gülüp kolumu silktim.
"Ha sana her şeyi anlatayım da ağzımdan burnumdan kan getir değil mi?" Yutkunup cevap vermezken yanından geçip dışarı çıktım. Arabama binip karakola sürdüm.
"Geldi komiserim geldi ama kızgın boğa gibiydi. Pek yaklaşmasanız mı acaba? Omuz silktim.
"Ayıp ediyorsun be yapabilirim ki?" Karakolda en iyi anlaştığım kişi Ahmetti ve Ardanın da en iyi anlaştığı kişi oydu.
Sırrımı bilen sadece o vardı ve çok iyi bir insandı. "Komiserim dün yanına gelen kadın kuzeniymiş. Dünki yanlış bilgiymiş."
Gözlerimi kısıp ona baktım. "Oğlum düzgün araştırsana şunu boşu boşuna söylendim." Omuz silktim sonra da. "Aman iyi oldu 2 hafta önce o nezaretteki kızla gülüşen oydu. Pislik ne demek gülüşmek ya?"
Sinirle içeri geçerken odama ilerledim. Hemen odamın yanında Ardanın odası vardı. Ve bizim odalar camlıydı. Onu kesebiliyordum.
Kapıyı açıp içeri geçtim koltuğa otururken gözlerim Ardanın olduğu yere kaydı. Orada yoktu.
"Beni mi arıyorsun devrem?"
🧿🧿🧿
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
