Naz: Allahım verdiğin nimetlere hamd olsun yarabbim
Naz: Şu boya posa
Naz: Şu saça başa
Naz: Saçı başı siktir et
Naz: BAKLAVALAR LENS Mİ?
***
Küfür ve açıklık* içerir! Lütfen rahatsız olucaklar okumasın.
UYARI: KÖTÜ YORUM YAPACAKSANIZ OKUMAYIN
***
...
Gözlerim Ardanın üstünde dolaşırken yüzündeki gülümsemede takılı kaldı. Bende ona gülümsedim. "Merhaba." O tek eliyle sırtımdan tutarken iki yanağımdan öptü.
Yanlış yerden öpüyorsun canım dudaklarının yeri dudaklarım... Sapıtma Naz.
Arabaya binip yola çıkarken bana döndü. "Gitmek istediğin yer var mı?" Kafamı olumsuzca salladım. Seninle her yere yiğidim.
Sahile geldiğimizde arabadan indik. Sahilde köfte ekmek yapan bir yere gelmiştik. Gözlerim ışıktıyla köfte ekmekçiye bakarken Arda seslendi. "Sen dünden razıymışsın ya." Gülümseyip ona baktım.
"Köfte ekmek severim." Gülümsedi. "Bende severim." Aramızda kısa bir bakışma geçti. Küçük masalardan birine otururken garson yanımıza geldi.
"Hoşgeldiniz abi.Ne alırdınız?" Arda " Hoşbulduk, ben 1 yarım soğansız yeşillikli köfte ekmek birde ayran alayım kardeşim."
Garson çocuk bana döndü. "Sen ne alırdın yenge?" Yenge diyen dilini sevsinler çocuk. Ay ne de güzel yakışıyordu.
"Bende öyle alayım." Garson giderken Ardaya baktım o zaten bana bakıyordu. "Bu buluşmayı neye borçluyuz?" Omuz silkti.
"Zor günler geçiriyorsun ve kafanı dağıtmak istersin diye düşündüm." Kafamı salladım. "Teşekkür ederim değişiklik oldu bana da." Gülümsedik.
"Tayin olucakmışsın galiba." Dudağını büktü. "Emin değilim. Aslında beni buraya bağlayan kimse yok." Kafamı salladım sadece. İçimde ne fırtınalar kopuyordu.
Gitmesen ya güzel gözlüm. Ben sana alışmışken, sana aşık olmuşken beni bırakıp gitme.
🧿🧿🧿
Oops! Bu görüntü içerik kurallarımıza uymuyor. Yayımlamaya devam etmek için görüntüyü kaldırmayı ya da başka bir görüntü yüklemeyi deneyin.
